Türü: fantastik

Bir taraf kanıyorken, diğer tarafın sustuğu bu büyük boşluğun adı,"zulüm" olsa gerek...
Yapan ve seyirci kalan arasındaki "suçun muhtevası"nı ölçen aleti yapacak gözüpek bir mucit çıkar mı bilmem. Bildiğim birşey varsa, rahmetten yoksun geçiyorken kışlar ve yazlar, bizler günahsızların hürmetine değecek baharları kaçırdık.
        Çekin ellerinizi gözlerimizden derken, kimin kulağımızı kapattığını bulamıyoruz. Dilimizi bağlayansa bambaşka biri! Bunca körlüğümüze ve sağırlığımıza rağmen, kızaran yüzümüzü ya da kızarmayan bilmem kaçıncı yüzümüzü, hangi bebeğin ikinci kurşun deliğinde nasıl aklayacağız?
         En az dört çeşit yemeksiz, aman ha! Karbonhidratsız, vitaminsiz, proteinsiz mönüsüz, sıcacık evlerimizde kuruyemişsiz geçmeyen tv akşamlarımız, spor salonlarımız, diyetlerimiz, steplerimiz ve daha bilmem nelerimiz mutlu mutlu dolaşmaya az bile geliyor. Ah tabi yaa!
Bizler müslümandık, iyiydik, kardeştik, ezberlediğimiz piru-pak niyetlerimizle "çok bile"ydik değil mi?
            Oysa rahmete bulaşmanın bambaşka yerlerden geçtiği cümleler biliyorum. "Zulmün dini diyaneti olmaz" diyen güzel bir adamın, muazzez ve şerefli bir peygamberin ümmeti baronların ceplerinden sarkıyor.  İşimize gelmeyeni gelene, gözümüz almayanı alana bulaştırır olduk. İlkokul sıralarındaki masumane ve bir o kadar gerçekçi haylazlıklarımız, büyüdükçe entelektüel bir uyuşukluğa dönüştü. Samimiyet dediğimiz şey, güç/para trambolinlerinden zıplayarak elde edilemeyecek kadar yorucu. Gerekçeler çok. Hem bugün pazartesi. Kıvırılacak müşteriler, ağır toplantılar ve şişirilecek sermayeler var.
           Ölen güzellikle ölüyorken, arabamızın deposu, budolabımızın deposu, eğlencemizin deposu doluyken kavga edecek neyimiz var? Bir insanın ömrü, izzeti ve kıymeti komşunun bahçesine kaçan top kadar itibar görmüyorsa, çocukluktan adamlığa geçişte çok şeyleri bıraktık demektir. İnsan potasında eriyip samimiyete dönme kurgusu, türü "fantastik" olan bir sinema bilgisinden ibaret.
Dram mı? Onu hepimiz biliyoruz zaten...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rabia Taşcı Arşivi