Bazen hayat...

“Bazen hayat vahyin kesildiği zaman gibidir.” der Tarık Tufan...
 
Doğduğum andan itibaren dört nala koşuyorken hayatı, zaman zaman yavaşladığımı hissediyorum. Sanki fırtınanın ortasında kocaman bir su damlasının içine hapsoluyorum ve tüm sesler boğuklaşıyor.
Bin bir çeşit şekle bürünüyor dev fanusumun camına yansıyanlar. Kendime çekiliyorum. Hüznüm sıvılaşıp tenime bulaşıyor...
 
Kozasını delmeyi bekleyen kelebeklerin sabrına bileniyorum. Tırtıllığım ve çirkinliğimden arınmayı diliyorum bu kutsal yoklukta. Mübarek bir el, bir “pıt” yapsa akıp gideceğim biliyorum. Akıp gideceğim olan, olmayan, acıtan, sancıtan ne varsa...
 
Setleri yıkılmış barajlar gibi delireceğim. Coğrafyaya ihanet edeceğim ilkin; yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağmurlu tüm mevsimlerden aynı anda geçeceğim. Gidenleri bana döndürsün diyeyse dünyanın yuvarlaklığı, Magellan’a biat edeceğim. Kardan kadınlar, kardan tavşanlar ve işçiler yapacağım yaz ortasında. Haziran’da aşkın bir odasını kiralayacağım Haydar Abi’den. Çocukluğumu yakıp, savuracağım küllerini doğduğum topraklara...
 
“Rabbin kuluna kâfi değil mi?” ayetini öpüp başıma koyacağım. Boynuma asıp gideceğim Kudüs’e... Saray Bosna’ya, Şam’a, Bağdat’a, Mekke’ye, Medine’ye... Hz. Peygamber’e...
 
Vahyin kesildiği zamanlar diyordum... İmlam bozuluyor. Bakışlarım dalgınlaşıyor. Aklımın zembereği fırlayıp, atlayıveriyor bir barajdan aşağıya. Ayrılığın her türlüsünden zehirlenerek çıkıyorum hayata. Sonu iyi biten her masaldan şüphe ediyorum ve biliyorum ki her kötü anlatıcının iyi yalanıdır güzel günler... Hep birlikte hatırlayalım; ne demişti Şahmeran Camsab’a; "Ben sana söylemiştim ya Camsab, insanoğlu ihanet eder"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rabia Taşcı Arşivi