Dünya Nereye,Türkiye Oraya ?

Başsavcı Yalçınkaya kendi geleneğini bozmadı ve açıkça yetkilerini aşan,hatta çelişen ve  demokratik bir toplum olsak suç sayılabilecek sözler sarf etti. Ne dedi? Her şeyden evvel laiklik gelir dedi.AKP’nin ekonomik ilerlemeyi laikliğin zedelenmesine zemin hazırlayan bir unsur gibi kullandığını söyledi.Oysa laik olunmadan gelişen ekonominin,sanayinin,ticaretin,ekonomik refah seviyenizin yükselmesinin vereceği zararlardan dem vurdu.

 
Yakın gelecekte ekonomiyi öncelemesini AK Partiye ödeteceği bedeli göreceğiz gibi.Zira Yalçınkaya’nın  yeni bir kapatma iddianamesi hazırlığında olduğu söyleniyor.Bu sefer  daha destekli hazırlanıyormuş.Yakında bu konuya dair daha net haberler alırız.Ancak burada önemli olan bu tarz, yerlerde sürünen laiklik tarif ve inançları doğrultusunda sunulan ve devletin en üst organlarından dillendirilen yorumların, uluslar arası toplumda yüzümüzü yere çalması.Utançtan ne diyeceğini bilemez halde koyması.Ayrıca gelişmiş devletler sıralamasında sonlara doğru oluşumuzun makul gerekçelerini de oluşturuyor bu tür örnekler.
 
Bakın, mesela İsveç’te yeni kurulan Korsan Partisi Avrupa Parlamentosuna girdi.Partinin yegane amacı telif haklarının kalkması ve internette sansürsüz ve ücretsiz dolaşım imkanının sağlanması. Dünyada bu türden bize ve bizim gündemimize çok uzak şeyler yaşanıyor. Şimdi siz İsveç’te veya başka bir gelişmiş Avrupa ülkesinde yaşasanız, bizdeki tek tip laik adam ve toplum imalatına dönük Başsavcı konuşmasına benzer tavırları görseniz ne hissederdiniz.Türkiye hakkında bu duyduklarınızdan veya okuduklarınızdan sonra o ülkeyi  ‘Avrupa Ülkesi’ne gönüllü olarak katmayı ister miydiniz.
 
Artık kendini dünyanın merkezine yerleştirip,  ‘herkes bana tabidir,ben de neysem oyum’ türünden yaklaşımlara bugünkü dünyada yer kalmadı.Bu Türkiye için böyledir,ABD için de böyledir.Dünya klasmanında önde koşanlar bu gerçeği gören,evrensel değerleri teşhis ve onu kendine adapte etmede görece olarak daha başarılı olanlardır.Ancak bu bir yarışsa önde gidebilmek için önce yarışa istekli olmak lazım.Yoksa zamanı oturarak tüketmenin bedeli de yine sizedir.
 
Bu noktada düşünüyorum da acaba Türkiye gelir düzeyi yüksek, fakirlik sorununun olmadığı, ifade edilmekten korkulan hiçbir inanç ve fikrin olmadığı, kendini ve dünyayı iyi tanıyan bir toplumun var ettiği bir güçlü devlet olmak istiyor mu?

Böyle bir yarışa hazır ve istekli mi acaba?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Can Arşivi