Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan taklit ve tağşiş ürünler listesi üzerinden son günlerde Konya ile ilgili asılsız haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Bazı basın kuruluşlarının yaptığı asılsız haberlerin ardından sosyal medyada da "Türkiye’de en çok domuz eti tüketilen şehirler" başlığıyla bir paylaşım yayınlandı.
Söz konusu paylaşımlarda “domuz eti tüketilen şehirler listesinin ilk 2 sırasını Bursa ve Konya aldı” şeklinde büyük bir manipülasyona imza atılarak Türkiye’de Konya’nın domuz etinde zirvede yer aldığı şeklinde büyük bir algı oluşturuldu.
Oysa gerçek çok başkaydı. Tarım Bakanlığı’nın Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar ve Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar listesinde Konya'nın Emirgazi ilçesindeki "Muhtar Hanım'ın Yeri" adlı restoranda satılan 2 ürün yer alıyordu.
Sadece bir restoranın yediği herze, tüm Konya’ya ve Konya’nın dürüst esnaflarına mal edildi. Konya sosyal medyada yine algılara ve haksızlıklara maruz kaldı. Tüm Konya yine töhmet altında bırakıldı.
Yıllardır Konya’yı “en çok alkol tüketilen şehir Konya” şeklinde saçma sapan, mantıksız ve yalan olan bir algı üzerinden karalayanlar bir defa daha aynı şeyi yaptı.
Azıcık aklı olan ve birazcık matematik bilen bir insan zaten bu iki karalama kampanyasını hemen çözer oysa.
İstanbul gibi 15-20 milyonluk nüfusa sahip olan ve tüm dünyadan ve dinlerden insanları barındıran bir şehir dururken; ya da Antalya, İzmir gibi yabancı uyrukluların uğrak yeri turizm merkezleri dururken ne alkolde ne de domuz etinde Konya’nın bırakın liste başı olmayı, listeye girmesi bile hayatın doğal akışına aykırı zaten.
Kaldı ki, Konya gibi dinine hassas bir şehirde bu işlerin olması öyle kolay değil. Ne bu şehri yönetenler buna izin verir ne de bu şehirde yaşayanlar.
Bu kıyası yapmak, bu şekilde akıl yürütmek çok zor olmasa gerek.
Ama dert başka olunca, dert Konya’yı karalamak, Konya üzerinde tepinmek olunca hemen üşüşüyorlar. Dertleri aslında Konya ile değil, Konya’nın inançlı, milliyetçi, devletini seven insanlarının duruşu. Dertleri Konya’yla değil Konyalılarla.
O sebeple bunlara hak ettikleri cevabı vermek gerekiyor.
Konya Valiliği’nin, sonra da Konya’yı yöneten diğer kurumların ve Konya’daki değerli mutfak sanatçılarının söz konusu haberi algı saikiyle yapanlar hakkında yalan haber yapmaktan suç duyurusunda bulunması gerekiyor.
Ayrıca Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın da bu dezenformasyona imza atanlar hakkında bir yaptırım uygulaması gerekiyor.
SON 15 YIL İÇERİSİNDE KONYA O LİSTEDE HİÇ YER ALMADI
Konya’da son 15 yılda yapılan denetimlerle ilgili resmi bilgileri yazımın sonuna ekliyorum.
Son 15 yıl içerisinde Konya genelinde 45 bin civarında numune alındığı, bunun yaklaşık 10 bininin et ve et ürünleriyle alakalı olduğu, 2 bin civarında da et ürünlerinde tür tayini (et ürünlerinde domuz eti aratma) numunesi olduğu, yapılan numune analizleri sonucunda yalnızca 2024 yılı içerisinde Emirgazi ilçesindeki küçük bir lokantada 2 üründe domuz eti tespit edildiği, bu işletmeye yetkililerce idari para cezası uygulandığı ve ayrıca işletme hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan listeler incelendiğinde sadece Konya’nın Emirgazi ilçesinde bulunan küçük bir iş yerinde bulunan iki üründe domuz eti tespit edildiği; son 15 yıl içerisinde Konya’da yapılan hiçbir numunede domuz etine rastlanılmadığı ve daha önceki listelerde Konya’nın adının dahi geçmediği görüldü.
Köklü ve zengin mutfak kültürü ve yöresel lezzetleri ile bilinen Konya için sadece bir işletme üzerinden yapılan bu asılsız ve mesnetsiz yalan haberler, yetkili mercilerce cezalandırılmalı.
Konya esnafını da Konya mutfağını da kimseye yedirmeyiz, biline!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.