
Modern Yeniçeriler : CHP+ MHP + HSYK
Türk siyasi tarihine baktığınız zaman, değişimler bir çok ülkede olduğundan çok daha zor olmuştur. Her zaman değişime direnen bir kesim mevcuttur. Ancak direnişler toplumsal, siyasal ve ekonomik açıdan ülkeye oldukça pahalıya mal olmuştur. Direnmenin nedeni de sadece ve sadece mevcut düzenden çıkar sağlayan küçük ama oldukça güçlü bir elitin (seçkin grup) düzeni bozulmasın diyedir. Ancak bu kesim halka yönelik söylemlerini sanki çıkarlarını değil de, halkın çıkarlarını savunuyormuş gibi anlatır. Tıpkı şimdi olduğu gibi. 2. Viyana Savaşı bozgunundan sonra Anadolu merkezli, Türk devletinin sürekli büzüşmesine karşı durmak için, yıllarca sonra da olsa III. Selim döneminde başta askeri yapı olmak üzere “Nizam-ı Cedid” adı verilen reform hareketlerinin bizzat padişah tarafından başlatılması, yeniçerileri ve ulamayı kızdırmıştı. İngiliz’lerin 13. yüzyıldaki “Manga Carta” sına benzetilen “Sened-i İttifakı” yüzünden (Ayan’a Padişah bu reformla bazı haklarının bir kısmını devrediyordu) III.Selim öldürüldü. Türk tarihinde gerek II. Mahmud dönemi, gerekse “Tanzimat” dönemi sancılı olmuştur. Doğal olarak, mevcut durumdan kar elde edenler değişeme karşı çıkacaktır. Ama değişim lehlerine olacak olan kesim de bu durumun farkında olmalıdırlar. Bu gelenek yine bozulmadı. AK Partinin yıllardır beklenen ama daha yeni ciddi anlamda başlatabildiği anayasa değişikliği çabalarına karşı, kendilerine hiç de yakıştıramadığımız CHP ve MHP’in tavırları tarihi bir kez daha tekerrür ettirdi. Tıpkı yeniçeriler gibi bir “istemezük” çığırtkanlığı içine girdiler. Ben şahsen, bu “12. Eylül Anayasası” yla daha fazla yönetilmek istemiyorum. 1982 anayasanın nasıl hazırlandığını ve nasıl bir referandumla oylandığını çok iyi biliyorum. Kısaca yapılışındaki birkaç özelliği söyleyeyim: Evren paşanın ve dört generalin birkaç profesöre hazırlatılmıştır. Yine kendilerinin seçtiği ve seçtirdiği 160 kurucu meclis üyesine onaylattırılmıştır. Daha sonra Evren Paşa Cumhurbaşkanı olacak şekilde, iki farklı renkte oy pusulaları (evet-hayır) şeffaf zarflara konularak, belli yetkili şahısların kontrolünde referanduma sunularak % 91.4 kabul oyuyla meşrulaştırılan (!) bir anayasadır. Kendilerini devletin ve milletin efendisi sanan ve bunu da yıllardır uygulayan bir avuç elit yıllardır etkisiz eleman yerine konulan halkı manipüle etmek ve kafasını karıştırmak için elerinden geleni yapıyorlar. 28. yıldır bu ülke ne çekiyorsa bu anayasa yüzünden çekiyor. Vatandaşın kafasını bulandırıyorlar.Vay efendim, “milletvekili dokunulmazlığı” nın kaldırılması gerekiyor” muşta da falan. Bunlar tuzaktır. Öyle bir şey getirsen, bu anayasa ve bu zihniyette bir yüksek yargı varken Türkiye’de ikincisi gün hükümet falan kalmaz orta yerde. Bu hükümet giderse, sivil bir anayasayı falan bu millet unutsun. Milletvekili suç işlemişse, görev süresi bitince yapışırsın yakasına. Efendim “AK Parti Anayasası” ymış. Samimiysen, yıllardır milletin ayağına köstek olan bu anayasadan kurtulmak için bir fırsat doğmuş işte. Gelin destek verin. Elbirliği ile ileri ülkelerdeki gibi bir anayasa yapın, millet de rahat etsin sayenizde. Eğer bu fırsatı manipüle ederek engelleyeceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Sadece iktidarınızı engellersiniz. Niyetinizi biraz daha anlaşılır hale getirirsiniz. Ben CHP ve MHP’ye şunu derim, kimin dediği değil, ne dediği önemlidir. Gelin bu fırsatı değerlendirin. Özellikle CHP ‘ye diyorum: hayatınızda bir kez olsun millet adına bir şey yapmış olursunuz. Belki o zaman millet de sizi affeder. MHP ‘ye de diyeceğim: “siz kimden yanasınız?”. Aynı anayasa, bu meclisten hiçbir değişikliğe uğramadan onaylanarak çıksa bile “ sivil olması” nedeniyle şaibeden kurtulacaktır. Değilse 12. Eylül’ cüler gibi sizi de tarih affetmeyecek ve “modern yeniçeriler” olarak adlandırılacaksınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.