
OLİMPİYATLARI KIZLARIMIZ YENİDEN FETHETTİ!
Özellikle sporcunun ahlaklısını severim diyen Mustafa kemalin sözünü hatırlatacak cinsten bir davranış ise Aslı çakır Alptekin’den geldi. Gamze Bulutun basın açıklamasında “Aslı abla bana çok yardımcı oldu. Hep beni destekledi” sözleri sanırım spora kardeşliğin damgasını da böylelikle vurmuş oldu. Gamze bulutun Aslı Çakır Alptekin ile birbirlerine verdikleri destek beni çok etkiledi diyebilirim. Kürt asıllı Türk milli tekvandocumuz Nur Tatar ise yine olimpiyatlarda tekvando dalında 2012 olimpiyatlarında Londra’da ülkemize altın madalya kazandırmıştır. Tekvando gibi zor bir sporda bizim kat etmiş olduğumuz bu yol gerçekten yüz güldürücü, sevindirici bir haber niteliği de taşımaktadır. Ayyıldız’ın meleklerinin başarılarının ben bu kadar madalyayla kalmayacağından eminim ileriki senelerde de bu özellikle bayanlar arasındaki başarı sayısının hızla artacağından fazlaca umutluyum. Bu sene olimpiyatlara Londra 3. Kez ev sahipliği yapmaktadır.1908 ve 1948 den sonra 2012 olimpiyatların Londra’da yapılması bize de uğur getirdi denilebilir. Sadece bayanlarımız değil erkek sporcularımızın da katılımlarıyla alınan 2 altın 2 gümüş ve 1 bronz madalya ile toplam 5 madalyaya tamamlandı. ABD ‘nin elde ettiği toplam 104 madalyanın yanında bizimkisi deve kulak misali kalıyor ama bu da bizim futboldan başka hiçbir spora karşı toplum olarak ilgimizin olmadığını çocuklarımızı yönlendiremediğimizden kaynaklandığını düşünüyorum. Özellikle devlet politikası olarak da bizler Rusya gibi büyük Britanya gibi Çin gibi spora ve sporcu yetiştirmeye önem vermiyoruz. Bizim halk anlayışımızda sporculuk diye bir meslek yok zaten. Böyle olunca da spora yeteneği olan çocuklar bile bu dallarda kendilerini geliştiremiyorlar. Mesleksiz ortada kalırım korkusuyla öğretmenlik gibi başka bir alana yönleniyorlar. Ailelerde aynı fikir karmaşası nedeniyle çocukların spor haricinde başka alanları tercih etmesi yönünde baskı yapıyorlar. Yeteneğin isteğin önüne geçtiği tek alan spor diyebiliriz. Sadece bazen yönlendirmekte yetmeyebiliyor önemli olan iyi olanları bulmak buda sanırım spor öğreticilerinin büyük kabiliyetlerine kalmaktadır. Spor öğreticiliğini sadece gönüllü beden öğretmenlerinin büyük fedakârlıklarla, ne zor şartlarda yaptığını gözlemlersek bizim spor eğitimi konusunda da bayağı bir gelişmemiz gerektiğini de sanırım anlamış oluruz. Zayıflamak için spor yapan ya da futboldan başka sporun varlığını kabul etmeyen bir toplum için bu başarı gerçi fazlasıyla ümit verici diyebilirim. Umuyorum bundan sonra bu sayı fazlalaşır. Bir bayan olarak hem cinslerime yeni yarışmalarda ve hayatlarında başarılar diliyorum. Dostça kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.