Ümmiye Yılmaz Erçevik
Ümmiye Yılmaz Erçevik

Cumhuriyet ve Sempatizanlar

 Takım tutar gibi olaylar karşısında tavır sergileyen bir millet olduk. Nerede kaldı bizim vicdanımız, Nerede kaldı prensiplerimiz? Demek ki insanın çıkar savaşı her duygunun önüne geçebiliyor!
Bazen bir yazı yazıyorsunuz. Bir sürü yorumlar yapılıyor. Mansur misali hatta sizi dinden aforoz edenler ortaya çıkıyor. Dinsiz ilan edenler sizi linç etmeye kalkıyorlar. Sanki herkes dini bütün bir siz sorgulanıyorsunuz. Vay be diyorsunuz demek ben bunları demek istemişim… Bravo ya neyi nasıl anlamış bu insanlar!

Hayyamın neden çok içtiğini ise onu okumaya başladıkça anladım desem yalan olmaz. Kendini kesin bu kadar koyu sempatizan arasında ifade etmenin güçlüğüne dikkat çekmek istemiştir. Devirler bazen değişiyor ama insanların düşünce tarzları aynı bağnazlıkta kalabiliyor. Onun beşeri aşk şarabımı yoksa ilahi aşkın şarabını mı içtiği halen günümüzde bile tartışılırken tek değişmeyen yazanların ne aliye ne veliye yaranamadıkları doğrusudur. Zaten kimseye cici görünme merakında değiliz ama olan olduğu gibi anlaşılması derdindeyiz ne yazık ki!

Birde nefret ettiğim bazı yaklaşımlar vardır. İki lafın arasında ben Cumhuriyet kadınıyım. İnsan bu tarz bir ifade karşısında garip bir tuhaflığa bürünüyor. Kardeşim öyleyse biz ne kadınıyız? İşte bu hafta Cumhuriyetin seksen dokuzuncu yılını kutlarken bu vatana kaç paragraf faydası olmuş bu övünen vatandaşlarımızın da kendilerini özel bir isimle yaftalayarak ayrı bir bölüme koymaya çalışıyorlar. Artık bıkmadınız mı bu ülkede her şeyi ikiye bölmekten, parçalamaktan ne zevk alıyorsunuz. Yetmedi mi ayrımcı politikaların sonucunda yaşadığımız acı dersler…

Kiminde bir karış sakal senin dinin sorgulamaya çalışır. Peygamber hadisi dinleyip iki ağaç dikmemiştir. Bir çocuğu okutup giydirmemiştir. O sakal onu kurtaracaktır.

Ya da başını bayan kapatır gibi yapmıştır. Kollar dirseklere kadar acıktır ama sendeki eksik gedik bulma merakı içindedir. Benim inancımı kendince kafasına göre kurcalama ihtiyacı hissetmektedir. Aynada sen şöyle bir kendine bakıp çekidüzen verdin mi bre dengesiz de beni sözlüye çekiyorsun?

Kimi sempatizanlar ise vatan sevginizi sorgulamayı kendilerine görev edinmişlerdir. Bu tiplerin gece gündüz tek yaptığı sarhoş gezmektir. Ayık gezdiğinde de seni ipe asmaya çalışarak vatanı kurtarırlar. Yeri gelir vergisini kaçırır. Hileyle hurdayla iş çevirirler. Yeri gelir çürük raporu alırlar. Âmâ iş memleket meselesi oldu mu? Kimseye ateşte kül bırakmazlar.

Efendiler vatanı sevme hakkı sadece sizlere bahşedilmedi. Kim neyi parselleyerek hangi çıkarlar uğruna ne için hizmet ediyor bilemiyorum ama tek bildiğim bu ülkeyi sempatizanların bu hale getirdiğidir. Irklara böldük, mezheplere parselledik yetmedi dindar dinsiz diye ayırdık şimdi sıra vatanı kimin ne kadar sevip sevmediğine mi geldik?

Belki bazı kişilerin gözünde halen daha cumhuriyet kadını olamamışımdır ama çoğu insandan fazla vatanımı sevdiğimi buradan belirtmek isterim. Atatürk’ün ise çoğu zaman ezbere değil özünde ne demek istediğini de fazlasıyla anlamış ve sözlerine itibar etmişimdir. Herkesin menfaatine perde çektiği ve hatalarına siper ettiği bir düşünürden, komutandan öte de insan olarak onu fazlasıyla sevmişim ve takdir etmişimdir.

Bu hafta kutladığımız Cumhuriyet haftamızın ve Cumhuriyet bayramımızın herkese hayırlar ve mutluluklar getirmesi dileğiyle. Dostça kalın…

     

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ümmiye Yılmaz Erçevik Arşivi