Kadınların çalışma hayatları haricinde ev ve çocuk bakımından sorumlu tutulduklarını ve bütün özveriyi onların gösterdiklerini bilmekteyiz. Biraz mizaç itibariyle, biraz ise kendilerini bu konuda sorumlu hissetmemeleri nedeniyle beylerimiz çocuk bakımı ve ev işleri konusunda daha geri planda kalmaktadırlar. İlgilenmeyi bilmemekten öte ilgilenmemeyi yeğlememektedirler. Kadınlarımız ise ev işleri ve çalışma hayatı arasında sıkışmış kalmış durumdadırlar…Son zamanlarda ise çalışan kadınlara yönelik hükümet kreş uygulaması fikrini ortaya atmış bulunmaktadır. Bu kreş uygulamasıyla çalışan kadının çalışma hayatının kesintiye uğramaması planlanmaktadır. Bu uygulamanın güzel yanları olduğu kadarıyla eksik yanları da olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Çocuğun bakımının bütçesel olarak hafifletmesi planlanan bu uygulama peki, akşam eve geldikten sonraki çalışan kadını bekleyen sorumlulukları ne kadarıyla hafifletebilecektir?
Kadının çalışması özgürlük müdür yoksa yeni kölelik biçimlerinden birini mi oluşturmaktadır? Bu da tartışma konularının içinde yer almaktadır. Günde sekiz saat çalışma denilmesine rağmen çoğu özel işyerinde mesai adı altında on iki saati bulan çalışma saatleri mevcuttur. Çalışan kadınların akşam eve geldikten sonra yemek yaptıklarını, çocuğun ödevleri ile ilgilendiklerini ve evin temizlik işleri ile uğraştıklarını düşünürsek kendilerine uyumak için sadece dört saat kalmaktadır. Fabrikalarda çalışan hamile kadınların kasa kaldırdığı, ağır yük altına girdiği halen gözlenen kötü çalışma şartlarını oluşturmaktadır.Kreş yardım uygulaması Mecnunlarımızın bütçelerini rahatlatabilecek bir uygulamadan öteye geçmeyen bir uygulamadır. Bence bunun yerine kadınların çalışma saatlerini yeniden düzenleyecek bir uygulama getirilmiş olsa akşamları evine eşinden sonra gelen kadınlar yerine sabah uykusunu almış işine gidebilen kadınların oluşturulması sağlanabilecektir. Anlaşıldığı üzere erkek bakanlarımız erkeği korur tarzda maddi olaya yaklaşmayı yeğliyorlar. Herkes Mecnunun durumunu soruyor Leylanın hali nicedir kimsenin umurunda değil…!Eşitlik adı altında kadınlarımızın fazlasıyla kandırıldığını düşünüyorum ve özellikle çalışan kadınların şartlarının yeniden yapılandırılması gerektiği ise apaçık ortadadır. Sadece çalışma saatleri değil bunun dışında da yapılan işin niteliğinin de bir bayana uyabilecek bir tarzda olup olmadığı bence incelenmelidir.
Eskiye oranla göze batan başka bir durum ise birçok belediyenin kadın elemanlarını park ve bahçelerde çalıştırmayı seçmiş olmasıdır. Yol kenarlarında gördüğüm, sıcak altındaki bu bayanlar belediyeler adına ve işleyiş tarzları konusunda hiç de iyi bir intiba bırakmadığını da belirtmek istiyorum. Tarlalardaki bu ırgat politikalarından biraz daha uzağa gidilerek bence kadınlara vaat edilen üç yüz tl kreş parasından öte yapılacak çok daha fazla işin olduğu da apaçık ortadadır. Erkekleri kahve köşelerinde oturmaya sevk edecek çalışma politikaları yerine kadının daha naif bir çiçek olduğunu hatırlatacak politikalar seçilmelidir. Dostça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.