
Anadolu'daki Ermeni'lere Hz.Muhammed s.a.v.den mektup
Türkiye-Ermeni ilişkilerinin konuşulduğu bugünlerde Hz. Peygamber'in(S.AV) Anadolu'daki Ermenilere gönderdiği vesikasını www.serhaber.com ‘da okuduğumda görmeyen,duymayan okurlarla paylaşma gereğini duydum.
Yaradılma sebebimin yazdığını okurken ve manasını düşünürken, dünden bugüne yaşananlardan bazı kareler aklımdan film şeridi gibi geçti.
Sadık teba’dan Adana Kozan’da fırında yakılan hemşehrilerime, insanyağının ağır kokusunun Kozan’da günlerce hissedildiğini anlatan büyüklerime, Kozan’ın ve ülkesinin kurtuluşu için verdiği mücadelelerle İstiklal Savaşı Madalyası alan büyükdedemin bu bayram kabri başında 3. kuşak olarak devraldığımız bayrağı taşıdığımız bugünleri düşündüm...
Rahmetli Ebulfeyz Elçibeyin Ermeni zulmünden kaçan ve mahsur kalan Azeriler için Türkiye’den helikopter göndermesi için çırpındığı o günlere, ağlayan evladını sesine kulak asmadan bildiği yolda devam etmek mecburiyetinde olan milli mücadele kadınının düştüğü ve düşürüldüğü zorluklara…
Tehcir kanunun çıkarılmasına sebep olan hain Ermenileri ve bu zorluğu çekmek zorunda kalan mazlum Ermenileri, hocalı’daki mazlum Azerileri düşündüm ve çocukluk yıllarımda tek kanalın olduğu zamanlarda haberleri dinlerken Asala kıyımları ile büyükelçilerimizin ölüm haberlerini duyup, çocuk yüreğimde hissetiğim hazmı zor acı ve çaresizliği hatırladım...
Peygamberimin s.a.v. gönderdiği mektubu okurken ecdadımın, emirlere tabi oluşunu özellikle Fatih Sultan Mehmet'i, Abdülhamid’i ve Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşayı ve Yurtta Sulh Cihanda Sulh sözüyle bizim belirlediğimiz koşullarda ancak bizim merkezimizde Sulh olabileceğini işaret eden ve Balkan Antantı –Sadabat Faktı ile bölgenin lideri konumunda Türkiye’yi konumlandırmaya zemin hazırlayan Atatürk’ü. Kısacası güçlü olmayan bölgesini yönetemeyen Türklerin yaşadığı zulmü, bugün ve yarın yaşamamak için yapılması gerekenleri düşündüm.
Gün, geçmişten ders alıp,tarihin tekerrürüne mahal verecek yanlışlardan emin şekilde, geleceğe umutla adım atma zamanıdır.
Kün emriyle var olan insana geçmişte olduğu gibi bugünde bizim milletimize düşen hizmet ehli olmaktır. Dualarımda geçmişte olduğu gibi bugün ve yarında İlahi kelimatullah yolunda Muhammed s.a.v in ümmetine ve tüm insanlığa hizmet etmeyi Rabbimin Türklere nasip etmesi için dua eden biri olarak. Türkiye’nin liderliğinde bölgede sulh ortamı için doğru adımların atıldığını umuyorum.
Bu bağlamda Efendimiz Hz. Muhammed s.a.v in mektubuna dönecek olursak…
Erzurum Üniversitesi, İslamî İlimler Fakültesi Kütüphanesinin İslam Tarihi bölümünde bulunan Arapça belge Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma tarafından bulunan ve Hindistanlı ünlü alim Muhammed Hamidullah tarafından "El-Vesâiku's Siyâsiyye" kitabında yayımlandı. Vesikanın üstüne daha sonra Osmanlı döneminde, Âmid (Diyarbakır) şehri yargıcı Molla Çelebi diye tanınan Muhammed bin Ali ile Ruha (Urfa) yargıcı Nakî Fazlızâde'nin mühürleri basılmıştır.
İşte o tarihi vesika;
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.