Haberkonya ailesinden haberler

Haberkonya ailesi olarak sonunda bir araya geldik. Lokman Beyin önderliğinde buluştuğumuz yemekte tanımadığım yazar arkadaşlarla da tanışma fırsatı bulduk.

Yemeğe sünnete uygun olarak zamanında varmaya gayret ettim. İçeri girdiğimde hiç bayan yoktu. İçimden tek bayan mı olacağım serzenişlerimle, eyvahlar olsun demekten kendimi alıkoyamadım. Ben Konya’da bazı toplantılara tek bayan olarak katılmaya alışığım, gerçi. Özelliklede MÜSİAD toplantılarına katıldığımda. Şu son 1 yıldır, belkide geçkin zamanda pek gitmesem de toplantılara, katıldığım zamanlar basında ki arkadaşlar can simidim olurdu. Tek bayan olarak dinlemek tuhafıma gidiyordu ama bayanlarda bir yerlerde olmalı, katılımcı olmayı yalnızlıklara rağmen başarmalı Konya’da. (Konya’da ki bayanlar için bu durum ayrıca bir yazı konusudur.)

Gelelim yıllar sonra hayata geçen buluşmaya. Bir yerlerde oyalandıktan sonra salona geldiğimde televizyon açıktı, hafta sonu beyler ne izler, tahmin edin.

Doğru tahmin, maç izliyorlardı. Konya Şeker Spor’un maçını. Bir yandan konuşuyor bir yandan göz ucuyla hepimiz maçı takip ediyorduk. Derken tam takım hazır olduk. Bu arada biz Ali Can Hocamla, Mustafa Beyle ve Taner Beyle baya koyu sohbete dalmıştık bile.

Dr Ali Can Hocamla üniversite yıllarımdan tanışırız. Bir ara dil kurslarının vazgeçilmez öğrencisi olduğum dönemlerdi. Ali Beyde Almanca derslerine giriyordu.  İngilizce dil sınavını verdim ve dilden vazgeçtim o ayrı mesele ama o yılların kazandırdığı değer verdiğim bir büyüğümdür. Ders aralarında ve ders boşluklarında Ali Can hocamla çok vatan millet konularını tartışmışızdır. Yıllar sonra yazarlar listesinde gördüğümde sevindim. Üniversitede Hoca olan Dr Ali Can Bey, haberkonya okurlarına görüşleriyle, birikimleriyle farklı açılımlar kazandıracak bir isimdir.

Taner Beyle ortak arkadaşlarımız vardı. Tanışmadan öncede gıyabında tanıyordum. Bir vesile ile yüzyüze gelme fırsatımız oldu. Yüzyüze geldiğimiz bu ikinci sohbette bizim sektörde baya ter dökmüş konularına hakim, samimi, fikir yönünden açık ve paylaşımcı bir insanla sohbet etmek, zevkti benim için.

Mustafa Beyle de aynı sektörde olmamızdan dolayı, tanışıklığımız da eskidir. Yemek buluşmasından 1,5 – 2 yıl öncesi Mustafa Bey, Hakan Bey ve ben Lokman Beyin ziyaretinde buluşmuştuk. Koyu bir muhabbet olmuştu. Diğer arkadaşlarla da bir araya gelelim diyerek ayrılmıştık.

Kısmet bugüneymiş. Yemekte 3 bayandık ve hepimizde Selçuk iletişim kökenliyiz. Bu arada Hocalarımızın da kulağını baya çınlattık. Geçmişte Alev Hanım bayrağı Mustafa Beyden devralmıştı, şuan ise bir Hastanede Halkla İlişkiler Uzmanı olarak çalışan kıymetli bir arkadaşımız. Doğu Türkistan hakkında ki yazısıyla gönülleri fetheden Alev Hanım, aylar geçmesine rağmen en çok okunan yazılardan birini kaleme almış olması hasebiyle, okurun nabzını tutmaya devam ediyor. Ayrıca hafta da 3 kitap bitirmesi de aydın Türk Kadını olduğunun bir göstergesidir. Semra Hanım ise bu sene inşallah mezun olacak, çok asil, hanımefendi bir kızımız. Tanıdığım arkadaşları da öyledir ayrıca. Meslektaşlığımızın haricinde Semra Hanıma hemşerim de diyebilirim, çünkü memleketinin güney sınırları içerisinde olması benim hemşeri sınıfına almam için yeterlidir. Antalya’nın sıcaklığını yüzüne yansıtan Semra Hanım, o gün bizi hiç rahat bırakmadı desem yeridir. İşini yaptı ama ünlülere de hak verdim. Her dakika fotoğraf makinesiyle çekilmek, hoş değilmiş. Ama ne yapalım basıncıların işi bu.

Yazarlar arasında, en renkli simalarımızdan biri de Aydoğan Beydi. Ayrıca Sun Tv de program yapmakta. O gün tanıma fırsatı bulduğum Aydoğan Beyin, sağlık sektöründe en popüler iş yerlerinden birinin de sahibini olduğunu öğrenmiş olduk. İşinde başarılı olmasının sırrını, veda konuşmasında çözdüm. Müsaade istemek için bir konuşma yapıyordu ki  bamtelinden konulara değişindi, öyle olunca bırakırmıyız.  Muhabbet koyulaştıkça koyulaştı, derken bir saate yaklaşan bir zaman daha tuttuk, tüm ekip beraberce kalktık.

Mert Bey ise radikal yazılarıyla tanıdığımız, akademisyen arkadaşımızla da bu vesileyle tanımış olduk. Kitap çalışması olan Mert Beyin, Peygamber efendimize ve ibadetlere bakış açısını saygıyla dinledim. Farklı açılımları, oradaki birçok arkadaşımızı etkiledi. Kitabını merakla bekliyoruz. İnanıyorum ki Mert Bey kitabıyla, okurlarının manevi dünyalarına farklı pencereler açacaktır.

Hakan Bey ben görmeyeli imajını baya değiştirmiş. Tanımakta zorlandım. Hocam sünnete uymuş, saçları hafif uzatmış. Lokman Beyin okul yıllarından arkadaşı olan Hakan Bey öğretmenlik yapmakta ve yazılarıyla da misyonunu devam ettirmekte. Hocanın, Lokman Beyle yurt dışı gezilerinizi dinlerken yurtdışındaki okulları da takip etmiş olması konuşmadaki, önemli bir ayrıntıydı.

Menduh Nihat Bey ise iki dinleyip bir konuşmanın yani iki kulağın, bir dilin hakkını veren yaradılışa uygun bir fıtratla, hareket eden; tek kişiydi o gece. Dinleyiş tarzıyla da hayatta ne kadar tecrübeli ve akıl sahibi olduğunuz dikkatimizden kaçmadı hocam.  Kısa süren konuşmalarından ayrıca zevk aldık. Aslında bu gecenin analizini Menduh Bey yapmalı çünkü en çok dinleyen ve sonuca varan aramızda o. Bu konuda söz, Menduh Beye düşer.

Yemekte Huriyecim yoktu. Olmasını çok isterdim. Farklı bir şehirden yazı gönderen arkadaşımız. Gizemli kalmaya devam edecek. Yüksek Lisans düzeyinde tarih konusunda eğitim alan arkadaşımız, siteye yazılarıyla farklı bir açılım sağlarken, ulusal dergilerde yazmaya, okurlarıyla buluşmaya devam ediyor. Demişti dersin Huriyecim, bu yazılar seni o yeşiller arasından, mavinin derinliklerden alıp çıkaracak. Düşünen beyinlerin, gizlenmeye hakkı yok çünkü. Sen ne kadar Karadeniz yaylalarına sığınmak istesende…

Samimi ve kültürel konuşmaların olduğu bir ortamda Yazar kadrosunun kaynaşması güzeldi. Tekrar buluşalım diye karar alındı ve zaman tayininde Taner Bey hızını alamadı her hafta olsun dedi. Allah’tan aylık olması kararlaştırıldı da derin bir nefes aldık. Yoksa yazılarıma dönerdi. Söz yazılarımdan açılmışken o akşam Lokman bey finali güzel yaptı. Lokman Bey beni ve Taner Beyi fena sıkıştırdı. Konuyu yeni siteyi tanıtırken yazıların sıklığına getirdi. Taner Bey, karşı saldırı yaptı ama kalkanları hazırdı Lokman Beyin. Milletin önünde söz aldı. Yemeğin bir tertip olduğu kanısı oluştu bende. Velhasıl bu basıncılara güven olmuyor sayın okurlar. Ne zaman faka bastıracağı belli olmuyor çünkü. Konuyu geçiştirme çabalarımızda yetersi kaldı. Velhasıl milletin önünde, sözü vermiş olduk Lokman Beye. Söz verdik bir kere iş, hastalık, gibi önemli engeller olmadığı sürece haftalık yazı gönderiyoruz. Söylemeden geçmek haksızlık olur düzenli yazılar konusunda karnesi Peki olan Mert Beydi. Lokman Beyde örnek gösterdi zaten, kendimi o an tembel öğrenci gibi hissettim. Sezar’ın hakkı Sezar’a bu sitem Lokman Beyin hakkıydı.

Konya’da haber siteleri içerisinde ilk bayan yazar olmak benim için mutluluktur. Sonrasında bu kitlenin genişlemesi beni çok mutlu etmiştir. Bu imkânı sağlayan Lokman Beye ve beni yazmaya teşvik ederek ilk yazılarımı gazetede yayınlayan kadim dostum Mehmet Ali Köseoğlu’na da teşekkür etmek boynuma borçtur

Sitenin dünü ve yarını hakkında genel değerlendirme yaptığımızda ise okunurluk oranından, ulaşılan kitleden herkes memnundu.  Bu konuda tüm okurlara şahsım ve arkadaşlarım adına teşekkürler. Türkiye’nin dört bir yanından hatta yurt dışından bizlere ulaşan okurlar bizlere mutluluk veriyorlar. Geri dönüşümler noktasında bir kişiyle bile bir paylaşım sağlıyor, bilgi alışverişi yapabiliyorsanız. Bu yazı yazanın başarısı, mutluluğudur.

Yemekte tanışma konuşmalarını moderatör olarak Lokman Bey yönetti. Ve belli bir dakika belirledi. Dar zamanlara sıkışıp kalan bir toplum olarak, kriz yaşanmaması için “Minute” ları o kadar ekonomik kullandık ki Lokman Bey bizleri bir turda kendi dönerek tanıtmak zorunda kaldı.

Eğitimden, dine, siyasete,  basına ve haberkonya sitesi için neler yapılabilire kadar, zengin bir yelpazede tartışıldı, fikir alışverişleri yapıldı. Ve hasbıhalden çok memnun kaldık. Netice de her ay olmasına karar verdik. Bu yazıyı girizgah olarak kabul edin. Her yemekte bir sandalyede de siz varmışsınız hissini bırakacak yazılarla sizlerle bu köşede buluşacağız.

Yeni sitemizi de beğendiğinizi umuyorum. Emeği geçenlere teşekkürler.

Yeni bir yıl, yeni bir tasarım, yeni bir yazı dönemi.

Bir dizinin fragmanında ki sözler gibi

Kendi gününde, kendi saatinde, sizlerle deniliyor ya hani; bundan böyle bendenizde

İnşallah pazartesi günleri, haberkonyada’ki köşemde, siz okurlarla,

(düzenli olarak!!!) yeni yazılarla;

yeni sitemizde olmaktan mutluluk duyarım… Vesselam