
Siyasetin Geri Çekilmesi: Meydan Sivil Toplumda
12 Ekim 2012 Cuma günü İzmir Gençlik Diyaloğu insiyatifi’nin Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen 1. Seçimli Genel Kurul etkinliğine katıldım. İzmir Gençlik Diyaloğu, yerel de ve ulusal da çalışmalar yapmak amacıyla kurulmuş, müzakereci demokrasi ve diyalog kültürünü geniş kitlelere yaymak amacıyla kurulmuş ve Cuma günü gerçekleştirilen etkinlikten sonra dernek statüsü halini alacak bir oluşumdur. Genel kurul büyük bir katılımcı kitlesi ile gerçekleşmiştir. ‘’ İzmir için değişim ‘’, ‘’ İzmir için diyalog ‘’ sloganı ile toplanan gençler büyük bir olgunluk sergileyerek yaklaşık 7 aylık çalışmalarının sonucunun alınmasının gururunu yaşamışlardır. İzmir Gençlik Diyalogu oluşumu, bilindiği üzere özel de İzmir, genel de ise Türkiye açısından önem taşıyan EXPO 2020 organizasyonunun şehre kazandırılması için yürütülecek, gençlerin insiyatif aldığı lobi çalışmaları yapmak amacıyla kurulmuş bir dernektir. Genel Kurul delegelerinin oy çokluğu ile seçtiği Kurucu Başkan Kemal Gülpınar bu süreci şöyle ifade etmiştir. ‘’ Eğer, İzmir Gençlik Diyaloğu Derneği bir albümse, EXPO çıkış parçamızdır. ‘’ diyerek aslında amaçlarının İzmir’in değişimine yön vermek olduklarını açıklamıştır.
Yazının başlığına değinmek gerekirse, bu süreç kendiliğinden ortaya çıkan bir şey değildir. Ak Parti İzmir İl Gençlik Kollarının kolaylaştırıcılığında gerçekleştirilen çalışmalar bilindiği üzere 28 Temmuz 2012 tarihinde düzenlenen basın toplantısında yerini sivil topluma bırakmıştır. O gün basın toplantısında konuşan Başkan Bilal Kırkpınar: ‘’ Ak Parti Gençlik Kollarının süreci buraya getirdiklerini, bundan sonra ise insiyatifin tamamen sivil toplumda olduğunu vurgulayarak parti olarak geri çekildiklerini tüm basın ve kamuoyu önünde paylaşmıştır. ‘’ Bu çok önemli bir olaydır. Ülkemizde demokrasinin gelişmesi için bir çok alanda önemli reformlar yapılmaktadır. Bunlar takdirle izlenmektedir. Ancak, gelişmeyen ve önüne engeller konulan sivil toplum ve sivil siyasa kültürü ne yazık ki yeterince bu reformlardan pay alamamaktadır. İşte bu nedenle, bir siyasi partinin gençlik kolları bütün süreci kendileri tarafından kolaylaştırıcılığında gerçekleşmesine rağmen büyük bir özveri ve olgunlukla süreci ve derneğin insiyatifini tamamen sivil topluma ve sivil toplumdan gelecek gençlere bırakma sözü vermiştir. Bu olay yadsınmamalıdır.
Yukarıda da belirttiğim gibi Basın toplantısında verilen söz yerine getirilmiş, siyaset tamamen elini çekmiştir. Cuma günü gerçekleşen genel kurulda 50’ye yakın farklı alanlarda çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının genç temsilcileri İzmir Gençlik Diyaloğunun yeni başkanını seçmiştir. Sivil toplum kendi geleceğine kendi karar vermiştir. Bunu takdir etmek gerekmektedir. Ayrıca dikkat ettiğim bir husus ise, hiçbir ayrımcılığın yapılmaması olmuştur. Bütün sivil toplum kuruluşlarının 2’şer delege ile temsil edilmesi, hiçbir etnik, mezhep ya da dil ayrımcılığı yapılmadan, bütün kesimlerin ortak bir amaç etrafında toplanılması ve bu sürecin tamamen gençler tarafından organize edilmesi başlıca takdir edilmesi gerekenlerin başında gelmektedir. Bu bağlamda değerlendirdiğimizde, ben de bu köşeden İzmir Gençlik Diyaloğu insiyatifinin Genel Kurulunda delegelerinin oy çokluğu ile seçtiği Kurucu Başkan Kemal Gülpınar nezdinde onun yönetim ve yürütme kuruluna şimdiden başarılar diliyorum. Gözlemlerime dayanarak diyorum ki, gençlerin girdiği bu yolda aydınlık günler yakındır ve İzmir’in değişimi için çalışmaların son hızla devam edeceğini düşünmekteyim.
Sonuç olarak, ülkemizde sivil toplumun yerinin ve öneminin iyi bilinmesi ve iyi algılanması gerekmektedir. Batılı ülkelerde her iki kişiden birinin bir sivil topluma üye olduğunu düşündüğümüzde ülkemizde bu sayının çok az olduğu gerçeği ile yüz yüze kalmaktayız. Demokrasinin gerçekleşmesinin ve konsolide olmasının en önemli koşullarından birisi sivil toplum kuruluşlarının varlığıdır. Cuma günü gerçekleştirilen etkinlikte gençler bu önemin farkında ve bilincinde olarak, siyaset ile sivil toplum arasında bir denge mekanizması gözeterek güzel bir ilke imza attılar. Umarım ülkemizde sayıları artarak bu tarz oluşumlar hız kesmeden devam eder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.