ISSIZ ADA

Temel reis bir deniz kazasından sonra tek başına bir adaya düşer. Aradan yıllar geçer ve gene bir kaza sonucu genç ve güzel bir kız yüzerek adaya çıkar.

Genç kız kendini karşılayan Temel reise anlamlı anlamlı güler:

—Herhalde yıllardır hasretini çektiğin bir şeye kavuşacaksın şimdi.

—Uy yoksa misir unimi ceturdun yanunda?

ASIL YER

Temel, nişanlısı Fadime ile birlikte ağaçların gölgesinde oturmaktadır. Müstakbel kocasının tatlı sözleri arasında Fadime fısıldar:

—Temel sağa apandisit ameliyatı oldiğim yeri cöstereyum…

Temel de bu teklife hayır diyecek göz yoktu:

—Cöster güzelum cöster…

—Eyi, der Fadime ve eliyle ileriyi göstererek:

—Aha pak şu ilerüde cözüken saru pinanun üçüncü katu…

REFKLEKS

Karadenizli İstanbul’da gezerken tam önünde bir genç kız bisikletten düşer… Bacakları havaya kalkar, eteği açılır… Delikanlı bu sahneyi büyük bir zevkle seyrederken genç kız hemen toparlanır, kalkar ve durumu idare temek için sorar:

—Refleksimi gördünüz, değil mi?

—Uy İstanpul’da öyle mi deysunuz oğaaa?

ÖRDEK YAHNİSİ GÜZEL YEMEKTİR!...

Otobüs Haymana’dan Ankara’ya geliyordu. Arkada duran muavin yolun kenarında dört, beş kişinin beklediğini görünce şoföre bağırdı.

—Usta! Bir milyondan beş ördek var alayım mı?

Şoför başını çevirmeden cevap verdi:

—Al bakalım!

Yolculardan bir ihtiyar ayağa kalktı arkaya döndü ve şoför muavine beş milyon uzattı:

—Bana da beş tane alıver evladım, dedi. Çok ucuzmuş! Ördek yahnisi de, hani pek güzel olur.

YOL MÜHENDİSİ EŞEKLER!

Kayseri’nin Mahrumlar bağları çevresinde semt halkı imece usulü ile bir kesime yol yapıyorlardı. Bu ilkel yolun mühendisliğine bir eşek görevlendirilmişti!... Eşek önde ilerliyor, peşinden gelen Kayserililer eşeğin geçtiği kesimi genişleterek yol haline getiriyorlardı. Bu ilginç yol yapımı, oradan geçen iki Amerikalının dikkatini çekti. Yarım yamalak Türkçe bileni sordu:

—Ne yapıyorsunuz?

Bir Kayserili cevap verdi:

—Yol yapıyoruz!

Amerikalı şaşırdı:

—İyi ama şu eşek ne yapıyor?

—Yolun mühendisi… Yol yapımına elverişli geçidi o gösterir!

Amerikalı katıla katıla güldü:

—Peki; eşek bulmazsanız ne yaparsınız?

Kayserili bu, lafın altında kalır mı?

—O zaman da Amerika’dan uzman getiririz!

AKIL

Karadenizlinin biri yağmurda şemsiyesini açmış gidiyormuş. Adamın biri dikkat etmiş. Karadenizlinin şemsiyesi olmasına rağmen üstü başı sırılsıklam… Tuhaf şey! Yaklaşmış, bir de ne görsün, şemsiyede bir sürü delik var.

—Hey hemşerim demiş şamsiyen delik…

—Bileyrum! Ben delmişum!

—Niye deldin yahu şemsiyeni?

—Yağmur yağduğuni nerden anlayacağum!...

YENİ EVLİLERİN DİLEĞİ

İzmir’de Gaziosmanpaşa Bulvarındaki bir dükkânın çırağı hastalandı. Uzun süre işe gelemeyecekti. Dükkân sahibi vitrinin dışına şu ilanı yapıştırdı:

“BİR ERKEK ÇOCUK İSTİYORUZ”

Ertesi sabah dükkânı açmaya gelen patron vitrindeki ilanın altına şu satırların yazıldığını gördü:

“BİZ DE” İmza: Yeni Evliler