Sarı Gelin

 

Yağmurlu bir gecenin ardından gelen soğuk, iliklerime işliyor du.Sevdanın yoksunluğunda esen rüzgarın getirdikleri teker teker kalbime batarken, biliyordum sen artık yoktun.Adın geçen cümleler artık nefes almayacaktı kalemimin ucunda.Sen diye başlayan satırlar dökülmeyecekti sayfalarıma.Yanlızca sayfalarıma mı?Kalbimde de ismin söylenmeyecekti.Susmalı’ demiştin,Susmalı yüreğinin dili’.Sen öyle istemiştin benden.Son dileğimdir senden^demiştin ya giderken,hani bu son konuşmamız gibiydi ya dudaklarından dökülen.Oysa ben hiç susmadım ki! Sana dair ne varsa yaşanmış hatıralarımda hep canlı kalsın istedim.unutulmaya yüz tutmadan yeniden kazıdım bir bir hafızama.çünkü sen aşktın!Beni al giderken ‘ dedim sana.dönülmez yoluna giderken beni götürmedin.bu yolculuk zahmetliydi belki beim için ve haklıydın.yinede elin de tuttuğun tek biletin içinde bir yer bulmak istedim.Kollarına yapışıp Gitme’ diyebilmeyi çok isterdim.Sevdanın eteklerine yapışıp ardından sürürklenerek meçhule gidebildirdim.Kanadı kırık sevdamın ipleri asılı yüreğine.Nasıl oluyorda sen farkında değilsin.Oysa bir ucu bedenine bağlı bir diğeri hayata bağlı.Bir adım gitsem ölümün tadına bakacağım.Buruk acımcırak hüzünü ardımda bırakacağım.Bir adım gitsem seni bulacağım.Aşka sevdalı bir aşığa aşkı bahşedeceğim.Sarışın bir gelinin bembeyaz duvağını seyiredeceğim rüzgar saçlarını tararken paptya tarlalarının.ardından ağız dolusu bir kahkahayı armağan edeceğim güvercin kanadında masmavi enginlere.sen bilmiyorsun tabi içimden sana doğru akan nehirleri.Sana saklanmış hiç bilmediğim biriktirdiklerimi.Nerden bilirdimki?Nerden bilirdim en çaresiz bir zamanımda çıkıp geleceğini,kendini bu kadar sevdireceğini?Nerden bilirdim ki yüreğimdekileri sana hiç söyleyemeceğimi…
Benide yanında götürürsün sandım sonu olmayan yolculuğunda.Benide alırsın sandım geri dönülmez yollara çıktığında.Oysa sen nasibimdin.Sen bana vaat edilmeden gelendin.Olmadı.Muradımın atı topalmış,sendeleyerek giderken anladım.Şimdi kuru birkaç söz kulağıma yapışmış kalmış oturuyorum öylece gönlümün evinde.Sen sevilmeyi hak ediyorsun!’ yazılı duvarlarımın üstünde.Ben seni sevmeyi öğrenmeye başlarken başka bir haneye yolculuğa çıkmamı istiyorsun yüreğimin sokkaların.hemde ne için! Senin beni sevmenin güzelliğine alışmışken benim iyiliğim için başkasını sevmemi istiyorsun.Bu koca bir yalan,haksızlıkla dolu bir uçuruma uğurladın beni.Ardımdan bir su bile dökmeden ,bir veda etmeden öylece sesiz sedasız çektin gittin benim için…Belki bir gün gelirirm yanına kim bilir.Bir gün…Belki bir gün affederim seni.belki bir gün haince gidişini silerim aklımdan.Belki…Bir umut doğar yüreğimde hüsranım silinir diye.ay doğar gecenin için de karanlığa inat parlayan yıldızlara eşlik eder.korkusuzca egecenin sakladığı hüznü kovalar.Zaman şafak vaktidir.Birazdan güneş doğacak yüreğime yorgun düşmüş ayın eşliğinde.Nefes alıp dolaştığın yüreğimin bahçesinde halen izlerin duruyor.Sarı gelinin dağılan duvağı üzerinde ki ayak izlerin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Elif Öztürk Arşivi