
RAMAZAN MUHABBET AYIDIR
Yılın en hayırlı vakti olarak kabul gören ramazan sadece oruç ve ibadetle meşgul olmakla yükümlü olduğumuz bir zaman birimi değil aynı zamanda birbirimizle olan ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemize olanak sağlayacak, aramızdaki diyalogları düzenlememize imkân veren bir rahmet ayıdır…
Birbirimize karşı güzel davranışlarda bulunmakla yükümlü olduğumuz, tebessüm etmek, selam vermek, zor gününde ihtiyaç sahiplerinin yardımlarına yetişmek muhabbete kapı açan ayrıyeten de bizim yapmakla mükellef olduğumuz davranışlar arasında yer almaktadır. Güzel söz ve tebessümünde sadakanın içinde yer aldığı unutulmamalıdır.
Özellikle kalp kırmaktan kaçınmamız gerekmektedir. Kötü yanlış işleri ise uygun bir dille dile getirmeliyiz. Müslüman kişi öncelikle sözü güzel ve güvenilir kişidir. Tüm zamanını camide geçirip çıkarken çoluk çocuğu azarlayan kişiler, birbirlerinin arkasından kötü söz söyleyip fitne çıkaranlar yaptıkları ibadetlerdeki eksiklikleri biraz olsun düşünmelidirler… Allah’ın aç kullara değil gözü gönlü tok, doymuş kullara ihtiyacı vardır… İbadetin doyurucu hazzının idrakine varamayan ruhların ise mutlaka bu şekil eksiklikleri bulunacaktır.
Serdar Tuncer bir televizyon programında unutamadığım çok güzel bir hikâye anlatmıştı… Bu durumla öyle müsemma bir hikâye ki sizlerle de paylaşmak isterim. Okurken dersler çıkaracağımız belki de ne kadar hatalı davranışlarda bulundum diyebileceğimiz bir kıssa…
Eski zamanlarda sözünün güzelliği ve ahlakıyla ön plana çıkmış bir zatın sürekli alışveriş yaptığı, bal aldığı bir tüccar varmış… Zamanın arsız fakirlerinden birisi ise bu olayı takip eder ve kendine bu durumdan bir çıkar elde etmek çabasına girer. Bir kaç sefer tüccara “size sürekli gelen sözü güzel bir zat için bal almaya geldim “der ve balı alıp parasını vermeden gider…
Yine bir gün bal almaya gelen bu zata tüccar sıkıla incele sürekli onun adına bal almaya gelen ve parasını ödemeyen kişiyi sorunca ortadaki durumu ikisi de anlarlar. Uyanık bir kişi ikisini de kandırmaktadır. Tüccar;“ Efendim sizin yerinize her hafta bir kişi gelip bal alıp ücretini de ödemeden gitmektedir.”
Bu olgun zat ise gülerek yavaş bir ses tonuyla;
“Onu kırmadan muhabbetle yollayınız. Bu zamana kadar olan bal paralarını ben ödeyeceğim”
Yine bal almaya gelindiğinde bu uyanık kişi tüccar ona gereken özen ve ihtimamı göstermiş. Uyanık fakir “Ben cömert ve güzel sözlü beyim için bal almaya geldim “demiş. Tüccar ise yumuşak bir ses tonuyla cevap vermiş. “Şuan güzel sözlü beyimizin ağzına layık bal daha gelmedi”
Durumu anlayan uyanık fakir oradan uzaklaşmış…
Buradan da anlaşıldığı üzere kötü davranışta bulunan insana bile muhabbetle yaklaşabilmelidir insanoğlu… Özellikle bu ayın muhabbetini bereketini ve rahmetini tekrardan düşündüğümüzde sanırım kendi davranışlarımızı biraz daha gözden geçirmeliyiz… Dostça ve muhabbetle kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.