Kürtleri ne yapmalı

Türkiye klasiği türban,
Tekrar siyasetin göbeğine oturdu.
40 senedir sorun olmaktan kurtulamayan türban, “artık sıktı kabak tadı verdi” diyen hiçbir hükümet çözemedi.
Tayip Erdoğan hükümeti ne yapacak.
Başbakan yeni anayasaya çerçevesinde sorunu çözmek için İspanya’da düğmeye bastı.
İspanyadaki, ziyareti sebebine de bakınca konuyu yeniden ele aldığı zemin manidardı.
Başbakan dış politika üzerinden, iç siyaseti gördü.
Hala planlı mı yoksa spontanemi oldu bu gelişme karasızım.
Medeniyetler ittifakı üzerine İspanya ile Türkiye’nin başı çektiği toplantıda kendi ülkesinde dini özgürlükleri sağlayamamanın verdiği eziklik biraz dışa vurdu kanaatindeyim.
Ancak bundan daha çok konuşmasının yankısı muhalefetteki etkisi beni şaşırttı.
Başbakanın restini muhalefet gördü, MHP atağa geçerek konunun çözümünde istekliliğini ortaya koydu.
CHP, bildik tutumunu sergiledi.
Ancak varlık sebebini hala siyaset sahnesinde ne olduğu konusunda tam ortaya koyamamış,
Terör örgütü ile arasına sınır çekmeyip siyaseten etnik Kürt milliyetçiliği yapan DTP,
Meğer türban konusunda da devlet ve CHP ile aynı çizgideymiş.
Yıllarca devleti, bireye karşı koruyan yapıdan şikâyet edip,
Devletin asli görevinin bireyin, devlete karşı korunması konusunda çıkışlar yapan DTP,
Çelişkilerine bir tanesini daha ekledi.
Hasan Cemal “Kürler” kitabında Kürt entelektüelleri ile yaptığı konuşmalarında köyünde tezek yedirilen, düşüncelerinden dolayı işkenceye maruz kalanların serzenişlerini anlattığı Kürtler, türbanı kişisel tercihi olarak taktığı için, kamusal alanda hizmet almasın diyor.
Kendisine Kürt olduğu ve Kürtçe konuşmak için özgürlük istemesinden dolayı “dışkı yediren” zihniyetle aynı safta, hem de bireysel özgür tercihine hayır demek için geçiyor.
Kürt entelektüel Altan Tan, geçenlerde bir röportajında, içerik olarak, DTP tabanı ile üst yönetimi arasında ciddi farklılık olduğunu vurgulayarak, DTP’ye oy veren Kürtlerin genel olarak özel hayatlarında oruç tutan, namaz kılan, eşleri örtülü, genel geçer klasik dindar modelinin hâkim olmasına rağmen, DTP yönetiminde bir tane bile oruç tutan, namaz kılan yoktur saptamasında bulunuyordu.
Dün Kürt kimliğinin yok sayılmasından dolayı isyanını dile getiren DTP, toplumun genelinin serbesti yoluyla çözüme kavuşturulmasını beklediği konuda sadece CHP’nin ve devletin sahip çıktığı statükoya evet deme çelişkisini tabanına nasıl açıklayacak, yâda aynı taban onlara hala nasıl sahip çıkıyor çelişkisini anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum.
Saptamanın doğruluğu yanlışlığı ayrı bir konu ancak,
DTP’nin gelecek yerel seçimlerde alacağı oylar DTP tabanı ile yukarısında senkron tutup tutmadığını gösterecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taner Aydın Arşivi