Avrupa hala ekonomik krizde

Brüksel 
 
Brüksel’e bahar gelmiş,
İnsanlar sokaklara dökülmüşler, parklar alabildiğine dolu,
Avrupa’nın en resmi başkentinde oteller dolmuş durumda, tüm Avrupa’dan gelen işçiler yarın AB parlamentosun önünde kamu hizmetlerinde kesintiler ve kemer sıkma politikalarına karşı “hayır” diyerek yolarda yürüyecekler.
 Ben başka bir sebepten dolayı buradayım,
 Üstü açık gezi otobüsünde Avrupa Parlamentosunun önünden geçip Avrupa Komisyonu binasına gelince, kulaklığa düşen ses “burası Avrupa’da ne yapılıp yâda ne yapılamayacağına karar veren yetkili yürütme organının binası” diyor.
 Biraz ilerde Shuman Meydanı var.
Avrupa Birliği düşüncesinin mimarı eski Fransız Dışişleri Bakanının adı bu meydana verilmiş. Aklıma AB uzun tarihi süreci geliyor.
 İkinci dünya savaşı sonrası yıkılmış Avrupa’da Alman Konrad Adenauer, İngiliz Winston Churchill, Italyan Alcide de Gasperi ve Fransız Robert Schuman bir araya gelerek AB’nin temellerini attılar. 9 Mayıs 1950’de önce bir Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nun (AKÇT) kurulmasın karar verildi.
 
Sonra topluluk, ortak pazar adını aldı.
Altı üye devlet, Roma Antlaşmasını imzalayarak aralarında çok çeşitli mal ve hizmetlerin serbestçe dolaşımını içeren ortak bir pazara dayalı Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu (AET) inşa etmeye karar verdi.
 
Altı ülke arasında gümrük vergileri 1 Temmuz 1968’de tamamen kaldırıldı
Üyeler 1960’lara gelinirken ticaret ve tarımda ortak politikalara imza atmaya başladı.
 Topluluğa 1973’e kadar Danimarka, İrlanda ve İngiltere’de dâhil oldu.
 81 de Yunanistan, 86 onu İspanya ve Portekiz izledi.
 Avrupa’nın siyasi haritası 89 da iyiden iyiye değişmeye başladı.
 
Önce Berlin duvarı yıkıldı.
Sonra dünya 90’da Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesine şahitlik etti.
 Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri birer birer Sovyetlerden kopmaya başlarken, 91’de Rusya dağıldı. Aynı yıl AET, ileride aralarındaki ekonomik kriterlerin anayasası niteliği taşıyacak olan 1992 Maastricht Antlaşmasıyla adını Avrupa Birliğine dönüştürdü.
 Avusturya, Finlandiya ve İsveç 1 Ocak 1995’te birliğe dâhil oldular.
 Ekonomik işbirliğinin siyasal altyapısını tamamlayan Avrupa Birliği 1 Ocak 1999 sabahı ortak para birimi Euro’ya geçti.
 Genişlemenin en büyük halkası 1 Mayıs 2004 de Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovakya, Estonya, Letonya, Litvanya, Slovenya, Kıbrıs ve Malta’nın katılımıyla oldu.
 
2007’de Avrupa Birliği, Bulgaristan ve Romanya’yıda bünyesine katarak 27 üyesi olan 450 milyonluk nüfusuyla dev bir siyasi ve ekonomik örgütlenmeye dönüştü.
AB üyelerine özgürlük ve barışın güvencesini tesisin garanzatörlüğünü sunuyor.
 Ancak aynı Avrupa Birliği halen krizden tam çıkamadı uzun sürede ekonomi yeniden düze çıkacağa benzemiyor. Lizbon anlaşmasıyla 2009 da anayasası bile gayri resmi oluşan birlik, krizle boğuşan Portekiz, Yunanistan, İspanya gibi üyelerine IMF benzeri bir krize karşı hava supabı sağlayacak mekanizmadan hala yoksun olması onu ekonomik olarak dizlerinin üzerine çökertiyor.

 Krizde dizleri üstüne çökmeyen Türkiye acaba ne zaman AB’ye üye olacak.

                        

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taner Aydın Arşivi