Türkiye yoğun diplomasi ile geçen bir haftayı geride bıraktı NATO, Medeniyetler İttifakı ve ABD Başkanı Obama’nın resmi ziyareti.
Amerika Birleşik devletlerinin 44. başkanı Barak Hüseyin Obama, Amerika kurulalı bir ilke imza atarak göreve gelişi sonrası ilk resmi ziyaretini, Türkiye’ye yaptı. Kuşkusuz kendisinin de söylediği gibi bu açık bir mesaj içeriyor.
“Çuvalı da 1 Mart tezkeresini de unutup yepyeni bir sayfa açalım.
Siz bizim için önemlisiniz, bu lafta değil, pratikte de böyle”.
Gelelim ziyarete, başkan Anıtkabirde mozele ziyareti sonrası resmi deftere yazdıkları baya iyi hazırlanmış, sıra dışıydı.
Mustafa Kemal’in “Yurtta barış dünyada barış” öğretisini Türkler üzerinden, Türkiye üzerinden dillendirdi. Güzel.
Gelelim meclis ziyareti ve konuşmasına, Bu meclise giren ve konuşan 2. ABD başkanı oldu.
Kürt meselesi; NATO olanaklarını topyekûn seferber ettiği Afganistan’da Taliban’a karşı terör mücadelesinde ortak cephe açan ABD, neden Kuzey Iraktaki PKK’lılara aynısını yapmıyor. Neticede bir NATO üyesine yapılan saldırı tamamına yapılmış kabul edilir.
Öyleyse Kuzey Irak’ı vuran NATO F-16’ları olması gerekmez miydi?
Buna Obama’nın cevabı yok.
Ama PKK yanlısı DTP’lilere de yüz vermedi.
DTP’ye Talabani’nin dediklerinin izdüşümü kopyasını söyledi. Artık silahla mücadele dönemi bitti dedi. Bu felsefenin merkezi sahibi, anlaşılan Talabani’nin kendisi değil Washington’muş.
Ahmet Türk’e kısaca beş dakikada “şiddet yol değil, yolunuz da yol değil” dedi, pek muhatapta olmadı. Kerhen meclis çatısı altında selam verdi geçti.
Ermeni meselesi; Bu konuda başkanın ya kafası karışık yâda dersine iyi çalışmamış bir izlenim verdi.
Yani resmi olarak Türkiye’nin tarihiyle yüzleşmesini istedi ama gelelim Ankara zaten yıllardır bundan çekincesi yok ki. Bilakis konu ortaya dökülsün tarihçiler tarafından tartışılsın diyen Türkiye.
Ermeni meselesi konusunda sözlerim düşüncelerim kayıt altında diyen Obama iktidara gelirken Ermenilere “1915 olayları için soykırım tanıma” sözü vermişti. Gelelim ifadesinde cahillik yapıp da “soykırım” kelimesi falan da kullanmadı bu da sevindirici.
En azından Amerikan Dışişleri, konu üzerinde başkanı, ABD dış politikasında Türkiye öncelikleri ve önemi açısından iyi bilgilendirmişler.
Genel bıraktığı izlenim ise Ermenilere de bu Obama’dan ekmek çıkmaz. Başkan ABD’de ne soykırım tanır nede onları gelecek seçimlere kadar bir daha hatırlar.
Kaldı ki başkan buraya 1 Mart tezkeresi ve çuval olayını tamire geldi zaten.
O takdirde “ermeni soykırımı yasalaşması” meselesi bu hükümet tarafından ötelenir de ötelenir.
AB, Yavaşlayan reformlarınızı hızlandırın diyen başkanın, AB konusunda önceki yönetimlerin yaptığı gibi Türkiye lehine AB çevrelerindeki baskısı ve lobisi sürecek gibi görünüyor.
Heybeliada Ruhban Okulu, artık kapatılan şu okulunu açın iki de bir bizde konuyu ısıtıp ısıtıp önünüze koymayalım dedi. ABD yönetimi için olayın önemini atfen Vartelemo ile baş başa görüştü ve diğer dini liderleri ise(Ermeni ve Yahudi) toplu olarak kabul etti. Hükümetin bu konuda bir adım atıp okulun açması ise şahsi temennim. Dini eğitim ve özgürlüklerin garantisi olan hükümet Türkiye Cumhuriyetinde bir tabu daha yıkmalı. Eğer birisi kalkıp imam hatipleri kapatsa ne derdik.
Rotasını İstanbul ardından Bağdat’a kıran başkan, güvenlik gereği başkan seyahat programını gizledi.
Aslında Bağdat ziyareti First Leydi Obama’yı Strazburg’da NATO doruğu sonrası Ankara’ya yanında beraber getirmek yerine ABD’ye geri göndermesinden belliydi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.