Obama döneminde Türkiye ne yapmalı?
Obama,Rasmussen,Hillary,Berlusconi tantanalı şaşaalı bir şekilde ülke gündemini meşgul etti.Geldiler ve gittiler.Geliş ve gidişleri hayr olur inşallah.
Yapılan haberler ve yorumlar kimin nerde nasıl durduğunu çok açık seçik ve net bir şekilde ortaya koydu.İletişim medya gücü sayesinde Amerika cephesinde beklenilenden daha fazla siyasi fayda elde edildi.Bir taşla birkaç kuş vuruldu.Asırlık sorunların üzerinden simsiyah perdeler yerine çekilerek tozpembe bir Amerikan rüyası izlettirildi. Amerikan karşıtlığı bir an ortadan silindi. Hele “Hüseyin” ismi özellikle Müslüman bir jargon olarak özellikle vurgulandı. Obama sempatik cana yakın nazik hem de nazenin olarak gösterildi. Başkanın adamlarına denecek tek kelime var. Bravo.Amerika cephesinde ne değişmiştir. Özde değişen bir şey olmamış aksine siyasi yaklaşım tarzı ile ABD karşıtlığı hafifletilmeye çalışılmıştır. Irak, Kıbrıs, KKTC’nin tanınması, AB, Ermeni Meselesi, Şark Meselesi, hala aynı şekilde Türk Diplomasisini meşgul edip başını ağrıtmaya devam etmektedir. Önümüzdeki süreçte İran, Afganistan, Pakistan üzerinde hesaplar şimdiden tekrar etüt ve müzakere edilmektedir.Müzakere cümlesi bilindiği üzere siyasi anlamca pazarlık demektir.Obama kim ne derse desin,nihai noktada herkesten fazla yararlı çıkacak tarafın başkanıdır.ABD her zaman uzun vadeli hesaplar içinde hareket etmesini bilmiştir.Kıbrıs’ta 74 de yaşananlar neticesi Rusya Kıbrıs’a nüfuz edememiştir.Türkiye’nin adaya müdahalesi netice olarak bağımsız bir KKTC yi Dünya klasmanına sokamamıştır.KKTC hala tanınmayı beklemektedir.Tarih okumalarını doğru zemin ve akil akıl ile yaptığımızda görülecektir ki,daha düne kadar Avrupa birbiriyle kanlı bıçaklı iken bugün birbirlerine defne dalları uzatmaktadırlar.Türkiyenin onlardan farkı ortak eski hedef olmasıdır. İstiklal ve Çanakkale savaşlarını ne diye kimlerle yaptığımız unutulmamalıdır. Balkan savaşları, Libya’nın İtalyanlarca işgali,Belusconinin sempatik tavırları ile unutulamaz.Önemli olan Obama’nın neyi almak için neyi önerdiğidir. Bizim şunu da unutmamamız gerekir ki, tarih boyu siyasi ortak ve müttefiklik yaptığımız İngiltere, Almanya, Fransaya nispeten ABD eskilerin tabiriyle ehven-i şerdir. Onlardan çok daha müzakerecidir.
Siyasi başarı bence yukarıdaki sorunların tamamen izale edilmesi ile mümkün olabilecektir.
Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun bir sözü vardır.
“Geldiler,gördüler,döndüler, tekrar gelecekler.”
Tekrar gelebilmelerinin önünü kesmek için oklarımızı birleştirip aynı hedefe yönelip aynı şeyleri düşünmemiz gerekir, aksi halde Çanakkale’nin tekrarı mukadder olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.