Hafta sonu yaşanan Saadet Partisi Kongresini yazmak için çarşambayı bekledim. “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur” diye ama nelerle karşılaşacağımızı tahayyül etmenin kolay olmadığını söylemeliyim. Recai Kutan Ağabey’in sadakati Hocaya yetmişti de, vatandaşı kesmemişti. Bir çıkış yolu arayan Saadetçiler kurtuluşa Numan Bey ile varacaklarını düşündüler. Kumaşı düzgün, siyasi karizması olan aklı başında bir politikacıyla. Saadeti kurtarır dı da kendisini kurtarabilirmiydi bu her zaman soru işareti olarak kaldı akıllarda. Partiden ayrılanlara ağza alınmayacak hakaret etme Milli Görüş geleneğinde yoktu aslında ama her şeyin çakması olduğu gibi bazı sözde MGV’li tipler hakarete varacak sözlerle Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Ak Parti’yi karaladılar. Bunlardan bazılarının “Saat farkıyla” Ak Parti’den belediye başkanı yapıldığı bile anlatılır. Benim bildiğim bir hayli üst düzey bürokratta var. Müdürlükleri döneminde el etek öptüler şimdi Ak Parti eleştirisi yapıyorlar yerel medyanın loş köşelerinde, yakışır… “İşte bu ahval ve şerait içinde” Saadet Partisi Kongresi’ne gelindi. Oğuzhan Asiltürk Ağabeyi gördüm bir hayli çökmüş, Şevket Kazan Ağabey’de öyle; gerçi keskin sirke özelliği malum. Temel Karamollaoğlu, Recai Kutan… Hep tanıdık simalar. Bir devrin önemli köşe taşları. Hocalarının etrafında göreve hazır oldukları mesajı veriyorlar. Numan Kurtulmuş bu büyüklerimize nispetle yeni versiyon. Milli Görüşte Tayyip gibi nice yiğitler var sözünü O hayata geçiriyor. Üstelik Hocasına tam bağlı, hayırlı bir evlat misali… Kongrede ne yaşanır? Tek genel başkan adayı olduğu için fazla hır gür çıkmaz. Tek adayın desteğiyle bir liste hazırlanır o da delege tarafından seçilir Pazar akşamı Cumhurbaşkanı, Başbakan tebrik mesajı yayınlar ve iş biter. Hele Saadet gibi Erbakan Hocaya tam bağlı partilerde bu işler rutin kabul edilir. Oysa öyle olmadı. Bir görüşe göre: Y.İ.K. ile Genel Başkan’ın birlikte hazırladığı listeye Genel Başkan itiraz ederek listeden istifa etmiş ve ikinci bir liste çıkarmıştı. Bir diğer iddia ise Y.İ.K. Genel Başkanın bilgisi dışında listeye eklemeler yapmıştı… Sebep her ne ise beni çok ilgilendirmiyor, Numan Kurtulmuş’un manevrası ile Saadet Partisi’nin geleceğinin nasıl etkileneceği tartışılması gereken konu. “Erbakan Hoca’nın oğlu ve kızına sadakatsizlik” etmenin bedeli mutlaka ödetilecektir, birinci raunt Kurtulmuş’un gibi görünse de Erbakan’a rağmen Saadet Partisi Genel Başkanlığı çok da kolay görünmüyor. Anlayacağınız Recai Kutan’a rahat yok Genel Başkanlık koltuğuna yine çok yakın, emeklilik bir başka bahara… Saadet Partisi oylarıyla ilimizden CHP Milletvekili olarak seçilen Atilla Kart Ağabey bu olaya çok üzülmüştür, ama içi kan ağlayan bizler bu anlamsız çekişmelerin son bulmasını bekliyoruz. Milli Görüş Recep Tayyib’ini, Abdullah Gül’ünü kaybedeli çok oldu, yıllar yılı Saadet Partisi’nin insafsız eleştirilerine tek kelimeyle bile cevap vermeden ülkeyi yönettiler. Hoca’nın ağzını açıp gözünü yumduğu Konya Mitinglerindeki ifadeleri 28 Şubatçılara bile sarf etmediğine şahit olduk. Camiaya hepimizin Müslüman olduğunu ve bizi biz yapan değerlerin İslam Kardeşliği olduğunu hatırlatmak isterim. Bu bölünmeler nereye kadar gidecek bilmiyorum ama görünen o ki, Erbakan Hoca’nın bir dediğini iki etmeyen, milletin değil Hoca’nın takdir ettiği bir lider başkan olmazsa Saadet cephesinde sular durulmayacak. Sevgili Ağabeyler bu çekişmeleri memleket için yapıyorsanız helali hoş olsun. Mutlaka Türkiye’nin içinde geçmekte olduğu süreci de hesaba katmışsınızdır. Memleket tarihinde görülmemiş şeffaflıkta şer ortada. Eğer şerle savaşmak yerine memleketin has evlatlarına çevirirseniz kılıçlarınızı veya bir fitneyle bölerseniz Müslümanları fitnenizle boğulun inşa Allah, hak bildiğiniz yolda Allah Rızası için yürümekse gayretiniz yolunuz açık olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.