Zorlu seçim süreci gündem sıkıntısı çeken kıraathane sakinlerinin, işleri kesat giden tabelacıların, fotoğrafçıların imdadına yetişti. Milletvekili seçeceğiz Konya’ya, ülke emanet edeceğiz 550 vatandaşa. Seçim süreci gelenekleşen görüntülerle başladı. Rağbet yine Ak Partiye. Bu beklenmedik bir şey değil ancak yeni İl Yönetiminin süreci yönetmedeki başarısı mutlaka kaydedilmeli. Parti içi demokrasiden, organizasyon kabiliyetine, sosyal ilişkilerden medya planlamasına kadar pek çok alanda olumlu işler yapıyor İl Teşkilatı, Başkan ve ekibini örnek çalışmalarından dolayı tebrik ediyor devamını temenni ediyorum. Ak Parti’yi konuşmaya devam edelim. Ne zor iş değil mi vekil adaylarını belirlemek? 1. Parti çıkacağınıza muhalefet lideri dahi inanıyor. Hükümeti kuracağınız da yüksek ihtimal. “İyi ya işte, yap sıralamayı gönder, seçilecekleri kesin” diyenler olacaktır. Tabi bunu yapabilmeniz için Genel Başkanınızın adının Süleyman Demirel olması gerekiyor. Eleştiri demişken görev başındaki vekillerimizi de değerlendirilelim. En beğenilmeyen yanları ulaşılmaz olmaları. Halk böyle düşünüyor. Zaten iletişimi atladınız mı 1-0 mağlup başlıyorsunuz. Dertlere derman olma muradıyla yola çıkan birinin dertliden kaçması anlaşılabilir mi? Ak Partili olmanın bir başka güçlüğü de ilklere imza atma misyonu. Genel Başkan’da başlıyor iş. Recep Tayyip Erdoğan… Kendimi bildim bileli gördüğüm en etkili üç liderden biri. Pek çok özelliğiyle diğer ikisinden çok daha lider ve çok daha insancıl. Siyasi tavır ikili ilişkilerde insani görüntünün önüne geçmiyor ekibin kriteri belli “hizmet etmeyen bizimle yürüyemez”. İktidar nimetleri için ağzı sulananlara duyurayım istedim. Başlığı tersten soralım: Kim vekil olmamalı? Ulaşılamayanlar: Telefonu kapalı, numarası saklılar. Asosyaller: Halkı kendisine oy veren kitle kabul edip halka vereceği olmayanlar. Elitistler: Marka sever, markalıyı sever, markasızı yanına yaklaştırmayanlar. Üç kağıtçılar, açıklamaya gerek var mı? Çakma demokratlar: Ruhu bürokrat, aristokrat veya militarist olanlar. Diyecek sözü yürüyecek yolu olmayanlar… Saymakla bitmeyecek sanırım. Münferit bakalım. Adam bir kurumun başında, merdivenleri tırmanırkenki halinden eser kalmamış. Heyecanı, iştahı da bitmiş; emeklilik veya ayrılış da hoş bir final de olmayacak… “Buldum” diyor, soluğu Ak Parti İl Başkanlığında alıyor: “Jübileyi vekillikle yaparım kabaran nefsim belki söner.” Mümkün değil; arkadaşı ancak bakanlık keser, yoksa aynada kendisiyle kavga eder! Ya da tacir olmuş çok para kazanmışlar. Malum 10 bin verip besmele çekiyorsunuz. Arkadaşta katları var bu paranın. Ortalıkta tuhaf görünümlü reklamcı da çok. Bul bir mavi perde, bassınlar deklanşöre, bir de slogan senden ala vekil adayı mı var? Dev ışıklı panolarda memleket umudusun artık… Bir de milletin gönlü var. Tayyip Erdoğan’ı başköşesinde ağırladığı, bir çoğunu kapısına yaklaştırmadığı yüreği… Yapmacık tavırlarla, seçim harcamalarıyla gönüllere gireceğini sananlarınki kurnazlıktan öte ciddi bir saflık. Türkiye eski Türkiye değil. Tayyip Erdoğan’da olsa üç kağıtçıyla, sahtekarla, çapsızla gelirse alaşağı olur. Seçim Ak Parti’nin seçimi olsa da adaylar milletin adayları olmadığı sürece mağlubiyet kaçınılmazdır. Bulun düzgün adayları, çıkarın karşımıza seçelim, ben bulursam da kalem kırma pahasına yazarım. Hayırlı seçimler olsun deyip duayla bitirelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.