
İŞ TUTUŞ BİÇİMİ!
CHP ilginç parti tuhaf desek aslında daha doğru. Paralel koşular, çelmeler, topu taca atmalar; yıllar yılı ofsayttan çıkamadığı halde golleri de hakim(!) pardon; hakemlerce görmezden gelinmiş hep... Ekonomi bilmeden memleket kurtarmak, halkı ve değerlerini aşağılayarak Cumhuriyetçi olmak, kimsenin anlayamadığı herkesle kavgalı dış politikayla “Yurtta sulh, cihanda sulh” savunması yapmak. CHP tarzı politikanın ürünleri bunlarla da sınırlı değil.
Başörtüsü kendince en büyük silahı, bence en büyük çıkmazı. Güneydoğu da öyle, insanlar ortaya attığınız görüşün arkasındamısınız diye sorguluyor. Tayyip Erdoğan başörtüsü konusunda anayasa değişikliğini meclisten çıkarttı, elinden geleni yaptığına herkes inanıyor ama bunun iptali için Anayasa Mahkemesine dava açan Kılıçdaroğlu için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Böylesine büyük bir defoya sahipken nasıl oluyor da çıkıp ”Bu sorunu ben çözerim” diyebiliyorsunuz? Bırakın siyaseti güncel ilişkilerimizde bile böylesi insanları ciddiye almayız. Hırsızın, “Evdeki altınlarını bana emanet et!” demesi kadar anlamlıdır Kemal Bey’in sözleri. Önder Sav “Genel Başkanın iş tutuş biçimini…” beğenmiyormuş. Millet de beğenmiyor bundan emin olabilirsiniz. Zira Kemal Bey’in SSK Genel Müdürlüğü dönemindeki “İş tutuş biçimi” kar eden kurumu zarar ettirmişti. Aleviyim deyip oy toplamaya çalışırken Onur Öymen’e alkış tutması da öyle, partisinin astığı afişten Ak Parti’yi sorumlu tutması da… Sonuç yine samimiyete dayanıyor. Kemal Bey ne olursa olsun Başbakan olayım diyor. İyi de birader bu kadar kıvıran adamı Başbakan yaparlar mı? Millet yapmaz da Abdurrahman yapar, ofsaytta kalsam da golüm geçerli olur diyorsan, hakem değişti Kemal Bey, artık millet kokartlı hakem var, bunlara izin vermez. Sen onu aldatmaya çalışacağına adam gibi yap işini, yoksa göreceğin diğerleri gibi kırmızı karttan farklı bir muamele olmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.