Konya, teknik mi değil mi?

Anayasa Mahkemesinin, Anayasa değişikliğine ilişkin aldığı karar ve bu bağlamda tartışmalar sürüyor. 12 Eylül günü yapılacak referandum için partilerin duruşları ve tavırları da artık netleşti.

Her ne kadar Anayasa değişiklik paketi ile ilgili yapılacak referandum çalışmaları için milletvekilleri sahaya inmiş olsalar da spesifik gündemlerde yok değil. Konya için bu günlerin en önemli gündem maddesi ise, Meclis Genel kurulunda kabul edilen yeni 7 devlet üniversitesinden Konya’da yapılacak olanı.

Yeni bir üniversite kurulacak olunca bu, bir şekilde gündeminiz olur zaten. Ancak Konya’da durum biraz farklı gelişti. Bu yeni üniversitenin isminin ve içeriğinin ne olacağı konusu tartışıldı. İlk başta Konya Üniversitesi olarak ismi konuşulan, sonra Plan Bütçe Komisyonunda Konya Teknik Üniversite olarak adı değişen son olarak yine Konya Üniversitesinde karar kılınan bir gelişmeden bahsediyorum.

İktidar ve muhalefet partilerinin bu konuda ard arda açıklama yapma gerekçeleri de bundan.

Aslına bakarsanız, bir üniversitenin teknik mi değil mi tartışmasından öte o üniversiteyi bitirenlerin nasıl bir dünya bakışı, vizyon, beceri kazanmalarıdır tartışılması gereken. Devamında nitelikli iş gücüne dahil edilip, edilmedikleri önemli bir kriter olarak ortaya çıkmakta. Ne kadar önemli bir üniversite de okursanız okuyun, iş hayatında kabul görmüyorsanız, her şey bitiyor demektir. Onun için tartışmaya böyle bakmak belki de en doğru yön olacak. Bitirdiğiniz üniversite size hayatta ne kazandıracak?

Konya Üniversitesi konusunda görüşlerini açıklayan Konya Milletvekili Sami Güçlü olaya böyle bir bakış açısı getirdi. “Üniversitenin alanını daraltmamak için başına 'teknik' ibaresi getirilmesine karşı çıktık. Önemli olan çocuğun doğmasıdır. Adını zeki koymakla çocuk zeki olmaz. Adı Mehmet mi olsun? Mehmet Ali mi olsun? Bunlar çok hayati değil. Önemli olan verimli olmasıdır. Nitelikli eğitim verilmesidir. Bilgi toplumunun tacı olmasıdır."

Sami Güçlü’nün Konya Üniversitesi ile ilgili ısrarla altını çizdiği konu ise, bu üniversitenin eğitiminin büyük bölümünün lisans üstü olacağı yönündeydi. Yani, öğrenciden çok nitelikli hoca yetiştiren bir üniversiteden bahsediyoruz. Hal böyleyken, çok tartışmaya gerek yok, Konya Üniversitesi hocaları yakın gelecekte, nasıl olsa, Konya Teknik Üniversitesinde derslere girecek demektir.

Milletvekili Sami Güçlü’nün söylediği başka bir cümle aslında yazımızın ikinci gündemi. Hafta sonu bir dizi etkinlik için Konya’ya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için şu ifadeleri kulandı Güçlü; Ahmet Davutoğlu, medeniyetimizin sözcüsü ve gözüdür. Kendi değerine sahip çıkmayanların başkalarının gözünde değeri yoktur.”

Ahmet Davutoğlu için söylenecek en öz cümle bunlar sanırım. O’nun dediği gibi öyle olmasaydı, Nasıl Konya’nın kaderi Saraybosna’nın kaderiyle aynı olabilirdi.Acı çeken Saraybosna olduğunda durum değişmez Konya olduğunda da.

Bu vesile ile son yüzyılın insanlık ayıbı Srebrenitsa’da 8 bin Müslüman Boşnak’ın katlediliş günü olan 11 Temmuz’u da bir kez daha hatırlamış olalım.

Ahmet Davutoğlu’nun Konya programı için ilginç bir durum dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Medeniyetimizin sözcüsü için, Konyalı yerel siyasetçilerin bile hemen hiç gitmedikleri yerlerde programlar yapıldı ve çok az insan o programlara katıldı. Bu programa neden gerek duyuldu doğrusu çok merak ettim.

Bosna Hersek Fahri Konsolosu Ercan Uslu’nun tarifiyle Bilge Bakan için, bilgece işler yapmak lazım.