
Aday adayları Anayasayı değiştirebilir…
20 Şubat’ta Ak Parti için aday adaylık başvuru süreci tamamlanıyor. Bürokratlar için istifa etme süreci dolduğu için, bürokrasiden kimlerin adaylık başvurusunda bulunduğu kesinleşmişti. Şimdi tüm Türkiye’de aday adaylığı için Cuma günü mesai bitiminde diğer kesimlerden kimler aday adayı olacak hep beraber göreceğiz.
Geçirdiği her seçimden bir sonraki seçime aday ve oy oranını artıran Ak Parti’de bu dönemde durumun aynı olacağını çok rahat söyleyebiliriz. Hem aday başvurularında hem de oy oranında 2011 seçimlerine göre bir artış bekliyorum.
Bu dönemin diğer yıllardan farklı bazı yönlerine de işaret etmek lazım. 17-25 Aralık süreci sonrası Paralel yapı ile mücadele her geçen gün daha iyi bir noktaya ilerlerken, bu gelişmeye göre hareket planı yapan özellikle akademisyenlere dikkatli bir gözle bakmak lazım. Neredeyse bir yıl boyunca olaylarda devletin bu işi çözeceği konusunda kanaate sahip olmayıp, ya paralelciler tekrar gücü ele geçirirse öngörüsü içinde net tavır koyamayan binlerce insan şimdi yavaş yavaş görüş bildirmeye başladı.
Aslına bakarsanız en tehlikeli kitle de bunlar şimdi. Olayların en hararetli yaşandığı 2014 Ağustos ayına kadar ki süreçte devlet lehine hiçbir kanaat bildirmemiş kişiler, şimdi günah çıkarma yarışı içine girmiş olabiliyorlar. Bu konuda kendisinin “temiz kağıdı” alacağı en garanti yer ise, Ak Parti aday adaylığı. Sanırım Parti bu tür girişimcileri zaten yakından tanıyordur.
Çok sayıda aday adayı çıkaracak Ak Parti’nin 7 Nisan’a kadar olan süreçte önemli saha avantajı elde edeceği de çok açık. İşte burada adayların hem partiye entegrasyon hem ülkenin geleceği açısından yapacakları önemli bir enformasyon, anayasayı değiştirecek çoğunluk için millet desteği istemeleri olacaktır. Gerçekten bu süreçte Türkiye’nin yeni anayasayı değiştirecek siyasi güce erişmesi toplumun her kesiminin lehine olacaktır.
Bunun en bariz örneğini hafta sonu yaşadık. Özgecan Aslan’ın katledilmesi Türkiye’de insan olan herkesin içinde derin bir yara açtı. Ancak ne yazık ki şuan ki hukuk sistemi bu tür suçların “caydırcı” bir şekilde cezalandırılmasına engel. Bu bir örnek ama hemen her alanda Türkiye’nin hukuk sistemi, gerçekten çok geri kaldı. Bunun acil olarak topyekun değiştirilmesinin yolu “anayasa değişikliği”. Bunun için de millete gidecek siyasi güç lazım. Aslında durumun akli selim herkes farkında ancak, kendilerine siyasi menfaat sağlamayacağı gerekçesiyle buna pek yanaşmıyorlar.
Türkiye’nin 7 Haziran’daki kazanımları tek taraflı siyasi bir kazanç olacakta değil. Sistemin güncellenmiş hali, Türkiye’nin büyümesine çok önemli katkı sağlayacaktır. Türkiye’nin büyümesi de sadece bir siyasi partiye yarayacak değildir. Herkes bu dönüşümden gerek ekonomik, gerek itibar, gerekse özgürlük anlamında payına düşeni alacaktır.
Bu dönem mesela Ak Parti’den aday adayı olanlar, şehirleri,ilçeleri, bölgeleri için uzun uzun anlatımlar yapmalarına gerek yok. Türkiye 7 Haziran’da Anayasayı değiştirecek siyasi güce ulaşırsa, inanın o ilçelerde şehirlerde şimdikinden en az 2 kat daha hızla kalkınacak, büyüyecektir. Durum böyleyken, başka bir konuya odaklanmaya gerek var mı? Mevcut anayasayı değiştir, tüm sorunlara çözüm bul..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.