
‘’KÜRKÜNÜ ÇIKAR VİCDANINI GİY’’!
Televizyondan son günlerde bir kamu spotu geziyor. Bana Göz Kulak Ol Derneği öncülüğünde ve aralarında Mert Fırat, Ayça Varlıer, Bennu Yıldırımlar ve Aslı Tandoğan gibi bir çok ünlü isim yer alıyor. Kampanyanın amacı üretilen kürkler için katledilen hayvanlara dikkat çekmek. Sloganı ise ‘Kürkünü Çıkar Vicdanını Giy’. Giydiğimiz kıyafetlerin yediğimiz içtiğimiz gıdaların nerelerde ne şekilde üretildiği konusunda biraz dikkat etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Kampanyayı destekliyorum. Daha öncede bir grup kadın tarafından İstanbul Nişantaşı’nda kürk giyerek gezen başka kadınlara yumurta atma eylemi yapılmıştı bunun işe yaramadığını düşünüyorum, yumurta atmak yerine bilinçlendirme noktasında bir şeyler yapmak daha mantıklı. Bu spotu gördükten sonra aklıma hani hep söyleriz ya bir şeyler yapmak istiyorum ama maddi gücüm yok. Bu tamamen bireyin acizliğinden ve yahut aldırmamasıyla alakalı bir şey. Bu dünyada eğer gerçekten hiçbir şey yapamıyorum diyorsan en basitinden yerlere çöp atmayarak kendi çapında bir şeyler yapabilirsin her şeyi maddiyata dayandırman gerekmiyor. Sigara içiyorsan izmaritini rastgele atma ama tam söndürmeden de çöpe atma ki yangın çıkmasına da sebep olmayasın. Günlük hayatta tasarrufta bulunarak ta bu güzel dünyaya olan görevini yerine getirebilirsin. Fazla gereksiz yere su kullanmamak, boş yere elektrikleri açık bırakmayarak yada ağaçtan yapılan kağıtları gereksiz yere çöpe atmayarak… Bunun gibi bir çok şey sayabiliriz. Ben şahsen bunu yapmaya başladım eskiden bilinçsizce yere attığım çöpleri 1 yıldır atmıyorum, buna çok dikkat ediyorum. Ya da hep alay konusu edilen çimlere basmaya bilirsin. Bir somut örnek vereyim. Geçtiğimiz yıllarda Almanya’da Türkçe ‘Çimlere Basmayın’ yazılmış belediyeler tarafından, nedeni mi çünkü Almanya’da bir tek Türkler parklarda çimlere basıyor diye. Bakın küçükte olsa yapabileceğimiz bir çok şey var. Daha fazlasını yapmak istiyorum diyorsanız çeşitli derneklere, vakıflara üye olabilir aktif olarak çalışmalara katılabilirsiniz.
Görücüye çıkan diziler
2014’ü rekor sayıda diyebileceğimiz sayıda dizi yayından kaldıran yıl olarak bitirdik. Bu rekoru 2015 ile devam ettireceğiz. ‘Dizi ATV’de izlenir’ sloganının hakkını veren bir kanal varsa oda ATV’dir. Geçen hafta ATV’de iki dizi deyim yerindeyse görücüye çıktı. Bedel ve Kara Ekmek. İki dizi ilk bölümleriyle reyting sıralamasında ilk 15 dahi giremezken Ensonhaber.com adlı sitede bu iki dizinin de bomba gibi bir giriş yaptığını söylemesi çok tuhaf. Yada artık reytinglerde başarı sıralamasında 18.sıraya yerleşmek başarı olarak görülmeye başladı da benim mi haberim yok. Dizilerin akıbetini ve bu tür internet sitelerin ne kadar iyi bir analiz yapıp yapmadıklarını önümüzdeki haftalarda göreceğiz. Kanal D ise eskisi gibi olmasa da seke seke devam ediyor yoluna. Star TV hem dizi hem Show programlarıyla ayakta durmaya çalışıyor. Fakat en talihsiz kanal Show TV. Hatta Show TV Salı günleri sadece yerli film yayınlamaya başladı. Tıpkı her akşam bir Kemal Sunal filmi yayınlayarak işi kurtarmaya çalışan kanal 7 gibi. Bir zamanlar dizilerden yana çok iyi durumda olan Show TV eski başarısını gösteremiyor, sürekli Ata Demirer ve Şahan Gökbakar’ın filmlerini yayınlayarak açığı kapatmaya çalışıyor. Kara Ekmek dizinin başrol oyuncusu Özlem Yılmaz açıkçası oynadığı rolle beni şaşırttı. Çünkü rol aldığı her dizi de ağlayan kız rolü üzerine yapışmıştı. Bu dizide farklı rollerde de oynayabileceğini gösterdi.
İki kentin sorunları
Geçtiğimiz günlerde TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından Türkiye’nin 2014 nüfusu açıklandı. Ben bu yazıda iki kentle ilgili yazmak istiyorum. Birincisi şuan Üniversite okuduğum kent Konya diğeri ise memleketim Muş. Konya’nın nüfusu bir önceki yılara göre 29 bin kişi arttı ve yetkililerin bu konuda önlem alması gerekiyor. Her geçen gün artan nüfusu ve trafiği artık bu şehrin sorunlarını artırıyor. Mesela yıllardır dile getirilen metro neden yapılmıyor. Ben Selçuk Üniversitesi kampüsünden şehir merkezine giderken 45-50 dakika gelirken de 45-50 dakika toplamda en az 90 dakikamı tramwayda geçirmek zorunda kalıyorum. Neredeyse her gün bir sinema filmi uzunluğunda zamanımı yolda geçirmek zorunda kalıyorum. Diğer kent ise memleketim Muş. Maalesef her yıl ortalama 1.250 kişi kenti terk ediyor. Şimdiye kadar bölgenin tehlikeli olduğundan dem vuruluyordu ama 3 yıldır devam eden bir süreç var ve bu Muş’a neden yansımıyor? Yüksek seçim kurulunun açıkladığı bilgilere göre de 4 olan Milletvekili sayısı da nüfus kaybından dolayı 3’e indi. Muş’un Türkiye’de övündüğü tek şey yoksullukta 80.sırada olduğu için 81.sırada yer alan Ağrı’dan bir basamak önde olması. Kentin Milletvekili Sırrı Sakık geçtiğimiz günlerde bu şekilde nüfus kaybı devam ederse 2023’te Muş’un nüfusunun yarı yarıya ineceğini söyledi. Bir an önce bunu önlemek için Türkiye’nin 3’üncü büyük ovasına sahip olan Muş için bir şeyler yapmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.