Aydoğan Deveci
Aydoğan Deveci

Küçük A.Hakanın bilinen marifeti

  Ahmet Hakan “görülmesi” gereken biridir diye düşündüm hep. Kanal 7’de izlerdim, kabiliyetlerinin sıra dışı olduğunu düşünmüyorum ama yaptığı işe değer kattığı da aşikar.

            İnsanların zikzaklarını takip etmeyi, çetelesini tutmayı sevmem, mızıkçılık yaptığında da üzerine çizik atmamıştım. Magazin zeminine oturan hayatı bizdeki reytingini düşürsede fırsat buldukça yazılarını okur programlarını izlerim. Tabi bir de Kekeç üstadımın giydirmeleri var. Ahmet Hakan’ı sırf Kekeç buna neden çaktı merakından okuduğum da vakidir…

            Geçtiğimiz Cuma bir yazı kaleme aldı: Başlık “Sahibinin sesi” dedirten cinstendi. “Doğan Grubu Hak Etti mi?” Zorlama bir başlığa zorlama bir yazı gelecekti, okuduk düşüncemiz değişmedi. Bu tip siparişlerin can alıcı tarafı hiç çekinmeden yapılan saldırı ve sataşmalardır. Konu örüntüsüymüş, yazının bütünlüğüymüş hikaye, bir yerlere çatacaksın ki “Dürüstüm, objektifim” mesajı verebilesin; hem patronla arayı bozmayacak hem de duruş sahibi gazeteci pozlarını koruyacaksın. Efendim bunun Türkiye’deki duayeni Emin Çölaşan’dır. Sanırım işinden kovulup olayı kazanca dönüştüren (kafadan 10 kitap yazmıştır konuyla ilgili) başka kalemşörde çıkmaz memlekette.

            Yazının eğlenceli bulduğum kısımları da yok değil: Küçük Devlet bölümü mesela. Devlet Bahçeli’ye atıfta bulunuyor Doğanperest kalemimiz:

“…kasavet dolu bir çocuktu ki, kendisini güldürmek amacıyla görevlendirilmiş tam 92 palyaçodan bir kısmı intihar etmiş, bir kısmı da görevi bırakmak zorunda kalmıştı...” Bu palyaço lafı umarım MHP’lileri rencide etmez! 

            Vatandaşın yazılarını tahlil gibi bir merakım yok. Ama bazı ifadeler ister istemez bizleri de ilgilendiriyor. Hak kavramını irdeliyor Ahmet Hak-an. Kimilerine; Ak Parti iktidarına önceleri destek verdiniz bu cezayı hak ettiniz dedirtiyor. Kimileri ise iktidara yakın oldukları için Doğan Grubuna bu ceza revadır diyor. Ama cezanın teknik yönü nedense hiç konu edilmiyor. Neticede kesilen bir vergi cezası. Ahmet Hakan dahil çok bilmişlerin dillerinden düşürmedikleri laf geliyor aklıma. “Amerika’da kimse vergi kaçıramaz, çünkü cezalar çok ağır!” Yani? Yanisi yüksek vergi cezaları bizimkilerin hoşuna gidiyor tabi cezayı ödeme adetleri olmadığı için. Biri geleneği bozup cezayı kösünce de atış serbest, o kadar serbest ki Konya bile nasibini alıyor bu hınçtan.

            Hakan’ın yazısında “Memleketin her tarafını Konya yapmak isteyen...” ifadesi var. Olumsuz görüşlerin sıralandığı basamakların içine sıkıştırılıvermiş Selçuklu Başkenti. Sakın yanlış anlaşılmasın “Bizimkiler” dizisindeki Kapıcı Cafer’e içerleyip eylem yapan meslek erbabı durumuna düşmek istemiyorum. Ancak bu Ahmet Hakan denen insancık, ışıltılı İstanbul gecelerine turuncu renklerle “akarken” bizim Alaaddin’i, Aydınlığı, Eski garajı nereden bilirmiş onu merak ediyorum. Elbette Konya savunması yapacak değilim. Konya Konya gibi. Yüzyıllardır, bin yıllardır durduğu gibi. Tabi Ahmet Hakan durduğu yeri sabitleyemediği için Konya’yı bulanık görmüş demek lazım. Hz. Mevlana’nın “Şaşı bakmak” dediği bu olsa gerek…

            Eline ne geçti Konya’ya giydirince, nasıl bir keyifti yaşadığı? Bir şehri aşağılamak sarhoş edici tat mı verir yoksa? Kim bilir belki de insanlar sarhoşken böyle zırvaların peşine düşer. Büyüklerimin “toplamada 0 çarpmada 1 olan biri için pek de uzun yazmışsın guzum” dediğini duyar gibiyim. Peki o zaman kesiyorum. Ama Ahmet Hakan’ca bir finalle...

            Malum yazısında siyasilerin isimlerinin önüne “Küçük” sıfatı yerleştirip görüşlerini sıkıştırmış kalemşörümüz. Küçük Deniz demiş, Baykal’ın çocukluğunu tasvir etmiş bu gününe bakıp. Ben de öyle yapacağım.

            Küçük A.Hakan: Giymeyip giydiren, yemeyip yediren anacağının kucağından hiç kalkmadı. Yemeye gözü, yılışmaya yüreği doymadı. Mukaddes kucakta bıraktığı kazuratı görünce utanacağına içinde boncuk aramak derdiyle karıştırdı, avuçladı, sıvadı…

            Eh artık pis kokuların nereden geldiğini de anlamışsınızdır. Vesselam! 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydoğan Deveci Arşivi