
Katsayı
İlk ve orta dereceli okullar yeni bir eğitim öğretim sezonuna başladılar. Bu yıl imam hatip liselerine rağbetin geçen yıllara oranla gözle görünür bir şekilde arttığı belirtiliyor. Bu artışta ÖSYM’nin katsayı adaletsizliğini ortadan kaldıran kararının etkisi yadsınamaz. Aynı ülkede aynı bakanlık tarafından hazırlanan eğitim programı dâhilinde bazı dersler farklı olarak lise eğitimi alan öğrenciler aynı sınava tâbi tutuluyor, aynı sayıda soruya cevap veriliyor ancak aynı puanı alamıyorlardı. Kesintisiz sekiz yıllık eğitimin uygulanış şekli ile başlayan süreçte, özellikle imam hatip liseleri düşünülerek katsayı konusunda gerçekleştirilen uygulama ile meslek liseleri oldukça sıkıntılı, zorlu bir süreçten geçmiş oldular. Meslek liselerinin öğrenci bulmada yaşadığı problemler, akademik başarısı yüksek öğrencilerin diğer liseleri tercih etmeleri eğitim açısından oldukça vahim bir durum oluşturdu. İmam hatip liseleri içinse manzara hiçte iç açıcı değildi. Fiziki zorlukların yanında birde bu okula giden öğrenciler üzerinde oluşan psikolojik baskı, yaşanan ötekileştirme çabaları, yardımsever vatandaşların gözünden uzak kalma gibi ekstra sorunlar bu okulların gerek akademik, gerek sosyal, gerekse sanatsal ve sportif açılardan güdük kalmasına sebep oldu. Vaziyetin bu hale gelmesinde imam hatip kökenli kişilerin başarısı, kafalarda yoktan oluşturulan vehim ve şüpheler, geleceğe dönük ve kaliteyi aramak yerine, korkulan, istenmeyen, hor görülen, varlığı yok kabul edilen bir kesimin önüne set çekmek gibi bir çareyi doğru gösterdi. Ara eleman sıkıntısı, üniversite olmadan iş sahibi olunamaz algısı, tek tip okullarda aynı dersleri gören ve test tekniği en üst düzeye çıkmış öğrencilerin giriştiği amansız yarış, elemeye yönelik rekabet anlayışı gibi eğitim felsefesi ile doğrudan ilişkisi bulunan alanlar neredeyse hiç konuşulmadı. İlköğretim okulundan genç sayılabilecek bir yaşta mezun olan öğrenciler üniversiteye hazırlıkta başarılı olan bir liseye gitmek için uğraştılar, bu lise aslında kariyer meslek sahibi yapacak iyi bir üniversitenin de ilk adımıydı. Bununla birlikte bu çizgide yürüyebilecek öğrenci sayısı yolun darlığından dolayı oldukça azdı. Dışarıda kalanlar bir alt seviyedeki okullara gitmek durumunda kaldılar ve peyderpey bu sıralama meslek liselerine kadar geldi. Bu sıralama biz farkında olmasak bile gençlerimiz üzerinde öyle bir iz bıraktı ki bu izin oluşturduğu yaranın acısını ileride daha çok çekeceğiz gibi görünüyor. Katsayı konusu bir şekilde halledilmiş gibi görünüyor. Görünüyor diyorum çünkü üniversite sınavının şekil ve şemaili değişeceğe benzer. Sadece katsayı konusunda yapılan düzenleme gençlerimizi mutlu, kendine güvenen, olumlu ve sağlıklı düşünebilen bireyler yapmaya yetmeyecek. Kaldı ki, üniversite okumak, yüksek tahsil yapmak elbette önemlidir, filhakika okumak kendi başına değerlidir. Ancak üniversite tek başına yeter hedef ve emel olabilecek durumda değildir. İmam hatip liseleri ile ilgili bir yazı düşünmüştüm. Katsayı probleminin çözümünden sonra imam hatip liselerinin durumuna dikkat çekçek istiyordum çünkü bence imam hatip liseleri bu vaziyeti bekliyorlar ama hazırlanmıyorlardı. Tek ayaküstünde yakalandılar pozisyona. Ne fiziki ne kimyasal ne de kafa olarak be yeni rüzgâra hazır değillerdi. Neden mi? Gelecek öğrenciler dünkü öğrenciler değil, dünü kınamak küçümsemek için söylemiyorum, köprünün değil altından, üzerinden bile çok su aktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.