HAYALET PROFESÖRLER!

Her depremden sonra bazı deprem profesörleri televizyon ekranlarını işgal eder, bilgi üstüne bilgi bindirir, kimsenin anlamadığı çizgiler üzerinden yorum yaparlar.

Sık, sık ekranlara deprem haritaları yansıtılır. Bu haritaların bazı yerlerine kırmızı noktalar serpiştirilir, deprem bölgelerini gösteren haritalar üzerinden, inandırıcı açıklamalar yapılır.

Profesörlerimiz bu yorumlarına o kadar önem verirler ki, siz, bu konuda başka bir profesörün görüşünü de kendilerine aktarsanız, ona dahi alaycı bir tavırla bakar, size cevap bile vermezler.

Bende bu yorumları, sismoloji bilgisinden yoksun olan her vatandaş gibi hep dikkatle dinlemişimdir.

Fakat, Van da meydana gelen son deprem, bütün profesörleri ters köşeye yatırdı. Çünkü Van’ın Edremit ilçesinde olan deprem, bu sefer anlaşılamadı. Çünkü, burada kırılan fay hattı haritalarda yoktu. Edremit böyle bir fay hattının üzerinde de değildi.

Soğuk kış günlerine girdiğimiz şu günlerde Van Edremit’te olan 5,6’lık depremde, yine 38 vatandaşımız hayatını kaybetti!

Biz yine deprem nasıl olmuş diye televizyonun karşısına geçtik, Birde baktım ki, önceden olduğu gibi yine her kanalda deprem konusunda uzman profesörlerimiz de yerlerini almışlar.

Sunucular soruyorlar;

-Efendim bu nasıl oldu?

Profesörlerimiz cevap veriyor,

Bu fay, “Hayalet Fay.”

Bu ne demek yani?

-Efendim biz bu keşfedilememiş fay hatlarında bir kırılma olurda açığa çıkarsa ona “Hayalet Fay” deriz.

Daha bir önceki depremin korkusu geçmemiş, vatandaşlarımız evlerine girmemişken dahi bu depremde 38 kişi öldü.

Biz ise hala televizyon karşısında “hayalet profesör”lerden deprem bilgileri almaya devam ediyoruz.

Sizin evin altında da bir “hayalet fay” olabilir.

İsterseniz deprem konusunda uzman bir profesörden bilgi alın..!!

KURBAN KESMEYİN!

Bazı aklı evvel ,okumuş,demokrat,cumhuriyet çocukları Beyoğlu’nda Kurbana karşı valilikten izinli eylem yaptılar.

Biz bayrama değil KURBAN’a karşıyız diye beyanat verdiler, pankartlarını havaya kaldırdılar, yerlere sere serpe uzanıp, ekranlardan protestolarını bütün İslam alemine ilan ettiler,Kurban kesmeyin hayvanlara kıymayın dediler.

Diyelim ki, bu protestocu gençler Allah’ın emrini takmıyorlar, Peygamberin Sünnetini de bilmiyor, sünnetsiz yaşıyorlar. İslam diye bir din’den haberleri de yok.

Yani amaçları hayvanlar kesilmesin..

Dünyada, Bir hayvanı kesmeden et üretmek daha icat olmadığına göre bu protestodan amaç ne ola ki dersiniz?

Gece, gündüz fast food lar da tıkınan sanki bunlar değil?

En yüksek Obezitenin Avrupa ve Amerika’da olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bu medeniyet(!) sahibi ülkelerde kişi başına Avrupa’da kesilen hayvan ve tüketilen et miktarı, Türkiye’de tüketilen et miktarından 20 kat daha fazla olduğunu bilmeyen yok.

Durum böyleyken, Bu hayvan hakları savunucusu medeni(!) gençler neden Avrupa da kesilen hayvanların haklarını korumayı hiç düşünmezler?

Neden Hıristiyan ve Yahudilerin yedikleri etleri mesele etmezler?

Hadi bunlara aklı ermez çoluk çocuk diyelim,

Ya geçen gün Okan Bayülgen’in televizyon programında ağzından, avurdundan döküp saçan Hakkı Devrim’e ne demeli.

Güya, bu beyefendi Devrimlerin yetiştirdiği, Türkçesi ile başka kişilere konuşma dersi veren yaşını başını almış bir duayen!!

Alemlerin Peygamberine “Kabile reisi”, Kuran ayetlerine “Muhammed’in sözleri” diyen bu adam ve onun çocukları hep aynı medeniyetten beslenen yaratıklardır.

Dini inançlarıyla beraber, mutlu ve müreffeh yaşamak isteyen bu necip milletin içinde üreyen mübarek parazitlerdir.

Bunların amacı, bizden görünüp, Müslümanların dini inançlarına laf söyleyerek, din istismarından şöhret olmak olabilir.

Ama bunu zamanında Peygamberin amcası Ebu Leheb denedi ve tutmadı.

Allah ayetinde o ve eşi için: “Ebu Leheb’in iki eli kurusun! Kurudu da! Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak, Boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (o ateşe girecek). Allah’ın sözünün üzerine söz olmaz.