Koray Aydın Fitne mi?

Ona,  MHP’li seçmenler karar verir.

Delege kime oy verirse o başkan olur.

MHP delegesi yeniden Devlet Bahçeli demiştir.

Bunda itiraz edecek hiçbir şey yok, Bu sonuç hem MHP’ye hem de vatana millete hayırlı uğurlu olsun.

Fakat, Sayın Bahçeli’nin kapanışta yaptığı konuşma çok ilginç ve dikkate değer:

"FİTNE AMACINA ULAŞAMADI" Bahçeli, ''Bugün, başını kaldıran fitne, amacına ulaşamamıştır. Partimizi içten oyma ve etkisiz kılma girişimleri sonuçsuz kalmıştır. MHP'ye kurulan tuzaklar boşa çıkarılmıştır. İçimize sokulmaya çalışılan dedikodu ve entrika Türkiye sevdalısı siz değerli dava arkadaşlarım tarafından yerle bir edilmiştir'' dedi.

"ÜLKÜCÜ İRADE İSTİKRAR DEDİ  Partinin 43 yıllık birikim ve hatıralarının yeniden zafere ulaştığını dile getiren Bahçeli, ''Milliyetçi ülkücü irade seçimini yapmış ve istikrarda karar kılmıştır. Milliyetçi ülkücü duruş, maceraya prim vermemiş, Türk milletinin yanında durduğunu haykırmıştır'' diye konuştu.

“BİZ KILIK VE FİKİRLERİMİZİ DEĞİŞTİRMEDİK. Geliştik, amma velakin başkalaşma fırtınasına tutulmadık. Değişim kabına girerek kılık ve fikir, hamdolsun değiştirmedik. Zamanın gereklerini üslup ve fikriyatımıza yerleştirdik, ama yönümüzden sapmadık. Büyüdük, ama gerçeklerimizden ayrılmadık. Çağı anladık, gelişmeleri yorumladık, küreselleşmeyi kavradık, ama çizgimizden dönmedik, kutsallarımızı satmadık. Her defasında birlik dedik, bütünlükte buluşalım kararında olduk.''

MHP lideri ; Kendisinin karşısına başkan adayı olarak çıkanları ağır bir dille tenkit ederken  o Adaylara oy veren kendi partilileri ve dava arkadaşlarını da fitnecilikle suçladı.

Şimdi, Koray Aydın’a verilen 450 MHP oyu  fitne mi?

 Bu partide tek lider benim, Benim karşıma kim çıkarsa partide fitne çıkarmış olur mantığı ne kadar doğru,  veya ne kadar demokratik sizce.

Koray Aydın MHP’de Bayındırlık bakanlığı yapmış önemli bir isim. Bakanlığı sırasında yapıldığı iddia edilen yolsuzluk konuları da oldu ama hepsinden yargılandı ve beraat etti.

Yani temiz..

Kırk yıllık ülkücü, kırk yıllık dava adamı, Sayın Bahçelinin onayını alarak seçilmiş bir milletvekili.

Ama bu gün fitneci!

Kime göre?

Genel başkan Devlet bahçeliye göre!

Aynı zamanda Sayın Bahçeli kongredeki konuşmasında diyor ki:

“Demokratik kültürün tüm yönleri kurultay salonuna hakim oldu.”

Ne demek şimdi bu?

Bu kültür, bakın, eşitlik olsun anlamında bende duvarlara resmimi astırmadım kültürü mü?

Yoksa, icazet almadan aday çıkan fitnecinin(!) kellesini alırız kültürü mü?

Aday olsak, Fitneci damgasını yiyeceğiz.

Aday olmasak, iktidar yüzü göremeyeceğiz.

Liderlik, babadan oğula geçecek desek Sayın Bahçeli hala bekar.

Bahçelinin onay vereceği bir isim lider olsa: ona da yarın emanetçi başkan derler,  kendi iradesini dahi kullanamaz, ilerde bölünmelere de sebep olabilir.

Saadet partisi bunun için iyi bir örnek sanırım: Sayın Kurtulmuş Saadet partisinde kendi istediklerini yapamayınca ayrılıp Has partiyi kurmak zorunda kaldı, saadet ikiye bölündü.  Sonra Sayın Kurtulmuş onu da kapatarak Ak Partiye geçti.

Yıllarca MHP davasına gönül vermiş genç siyasetçilerin Bir başka adayı desteklemeleri sonucu MHP de ki siyasi hayatları bitti mi?

Daha düne kadar gece gündüz bayrak asıp parti liderlerini omuzlarında taşıyanlar, bu gün farklı bir irade ortaya koydu diye,  hemen ne çabuk fitneci oluverdiler?

Bu siyaset bu kadar ucuz mu?

Şimdi MHP de alternatif liderleri destekleyenler tu kaka edilecekler istenmeyen adam ilan edilecekler, partide görevi olanların görevleri ellerinden alınacak. Peki sonra ne olacak?

Onlarda kendilerine “HAS MHP” diye bir partimi kuracaklar?

MHP’nin bölünmesi kime ne kazandırır.

Aslında Devlet Bahçeliden beklenen daha kucaklayıcı MHP’yi iktidara taşıyacak birleştirici bir konuşma yapmaktı.

Ama olmadı.

Şimdi gelin hep beraber kurultay sonuca bir bakalım: MHP kurultayı bitti ve MHP’nin başına Devlet Bahçeli yeniden başkan seçildi, fitne çıkaranların da başı ezildi!

Bu sonuç karşısında MHP’ye oy veren tabanı sizce nasıl bir duygu kapladı dersiniz?

Size iki şıklı çok kolay bir soru:

A)     Artık önümüzdeki seçimlerde iktidar biziz.

B)     Böyle giderse bizim iktidar yüzü görmemiz imkansız.

Sizce hangi seçenek daha ağır basıyor.

Bir çoğunuzun , “ne değişti de iktidar olacağız” dahası yeni küskünler yarattık dediğini duyar gibiyim.

Öyleyse ne diye ikide bir seçim yapıp duruyoruz?

Madem yaptık…

Delegenin dört yüz ellisinin oyunu almış bir lider adayını nasıl oluyor da fitneci diye yaftalayabiliyoruz, bu ifade tarzı bir lidere veya onun partisine kaç oy kazandırıyor?

Kurultaylarda amaç MHP’yi iktidara taşımak mı, yoksa liderin koltuğunu sağlama almak mı?

Şayet amaç liderin koltuğunu sağlamlaştırmak ise; Yazın tüzüğe olsun bitsin.

“MHP’nin başındaki lider ölene kadar hiç kimse parti başkanlığına aday olamaz.”

Önemli olan istikrar!

Siyasette, Sürekli muhalefette kalmanın da bir istikrara ihtiyaç duyduğunu öğrenmiş olduk!

Bu arada Demokrasi kültürümüze de kimse laf etmesin.

Fitneye hiç gerek yok.!