Aydoğan Deveci
Aydoğan Deveci

'DÖNEL KAVŞAK' (Döndürebilene aşk olsun)

    Hemen herkes trafikten yaka silkiyor. Yeni bir şey de değil bu, neredeyse son yılların gündemden düşmeyen sorunu. Yatırım yapılmıyor diyemeyiz ama çözüm üretilemediği kesin. Çözüm; sorunu doğru tespit etmekle başlıyor. Sorunu doğru tespit etmek ise ehil gözlerin harcı, ehliyetsizler malum teşbihteki gibi bakıyor.

      Dönel kavşak icadı mucidini memnun etmemiş olsa gerek; Emniyet Kavşağı normale döndü. Yani üç yıl önceki ışıklı haline. Umarım Büyükşehir Fen İşleri Yetkilileri bunu “Bir belediyecilik başarısı” olarak takdim etmezler. Dönel kavşak demişken malum bunların XXL olanı “Dedeman Kavşağı” diye tabir edileni. Pek bir görkemli; yalnız kavşakların en önemli fonksiyonları trafiği rahatlatmaları, akışı kolaylaştırmalarıdır. Bizim ki henüz bunu beceremiyor. Hele fakir gibi Sille yönüneyse yolculuğunuz sizi büyük kavşağın ardından bir de minisi bekliyor. Tabi “Mini” ye  20M kala (Koçtaş’ın önüne) dikilen belediye otobüs durağını da unutmamak lazım. Anlayacağınız bir yer saati eksik, rica edelim Şenol Bey’e onu da ayarlayıversin. Emniyete de bir uyarımız olsun; özellikle sabah saatlerinde Dedeman Kavşağının içinde servis otobüsleri park edip yolcu bekliyor, yol “Eski Garaj” muamelesi görüyor anlayacağınız. Sabah denetimlerini biraz arttırsak? Ne dersiniz?

     Tabi bir de yaya trafiği var. Kaldırım işgali Konya’da suç sayılmıyor. Adam sermiş tezgahı kaldırım markete, belediye izlemekle yetiniyor. Kimi sokaklarda Cafe denilen işletmeler bırakın önündekini karşı kaldırıma masa sandalye atmış, soruyoruz “Kardeş bizimde böyle bir dükkanımız var kaç para verdiniz işgaliye bedeli?” cevap çarpıcı “Yok abi ne işgaliyesi, alıştırma belediyeyi!” Bu dediğim olay Zafer’e paralel arka sokaklarda yaşanıyor. Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyelerimizin zabıta teşkilatları lavedildi de bizim mi haberimiz yok?

        Belediyelerin görevi vatandaşın yolunu kesen haramilere arka çıkmak olmamalı. Aynı şekilde parklarda gelişi güzel yerleştirilen kent mobilyaları ve reklam panoları da çözülmesi gereken sorunlardan. Trafikte görüş açısını bozan reklam panolarından kim ne kazanç bekliyor? Panolara reklam verenleri duyarlı olmaya çağırıyorum, en azından buradan ikaz ediyorum, reklamınızın yayınlandığı pano trafikte görüş açımı kapatıyor veya yolumu kesiyorsa asla ürününüzden satın almayacağım. Bireysel tepkiden fazlası elimden gelmiyor. Ovaya kurulmuş şehir Konya’da yürümek en büyük problem haline dönüşüyor.

        Son noktayı yeni kütüphaneyle koyalım. Konya’nın şanına yaraşır bir kent meydanına sahip olamaması da öteden beri dile getirilen bir olumsuzluk. Konya Büyükşehir Belediyesi yetkilileri yine zoru başardı. Öyle bir şey yaptılar ki eksikliği duyulan bir hususu Konya’ya kazandırıp ardından da kaybettirdiler. Önce Adliye binasını yıkıp güzel bir meydan açtılar, ardından neredeyse adliye binası kadar büyük bir yapıyı meydanın ortasına kütüphane diye diktiler. Yanına da alabildiğine çirkin bir otobüs hareket merkezi… Yok efendim hareket merkezi geçiciymiş. Geçmiyor ama, hala orada şehrin ortasındaki sahte gerdanlık misali içimizi karartıyor. Sahi bunların hepsi bir kişinin başının altından mı çıkıyor? Büyükşehir’in büyük yöneticileri Tahir Bey, Haşmet Bey, Şenol Bey, Selim Bey? Hangisi sorumlu bu uygulamalardan. Sorumluyu bilemeyeceğim ancak faturanın kesileceği adres belli. Değil mi?

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydoğan Deveci Arşivi