Dokuz şehit dokuz devrik lider...

Mavi Marmara dan bahsediyorum.

Aslında mavi Marmara Dikduruşun ,Onurlu ve Mütevazi insanların, aynı zamanda İman gücünün bir araya gelmesiydi.

İnsani duygular ön plandaydı,

Gemi lideri Müslüman Türk’tü,

Gemide her dilden,her dinden insan vardı.

Bu gemiye bazıları Demokrasi adına , Bazıları yardım maksadıyla, Bazıları da İmanlarının emriyle binmişlerdi.

Yıllardır Yahudi zulmünden bıkmış usanmış bir halka el uzatmaktı amaç.

Köşeye sıkıştırılmış masum yavrulara doğrultulan namlulara göğsünü siper etmekti maksat.

İnsanca yaşamanın hak olduğunu zalimlere haykırmaktı.

Bu yolculuk Allah’ın emrini yerine getirmek içindi,

Zulme uğrayan Müslümanların yanında Cihat için Saf tutmaktı.

Bu yolculuk peygamberin sünnetiydi,

Hicretti.

Dünyanın dürt bir yanından insanlar hedefe doğru yola çıktılar, dualarla uğurlandılar, eşleriyle çocuklarıyla vedalaştılar , kutsal bir dava uğruna deryaya açılıyorlardı . Bu yolculuğun sonuna şahadet de vardı elbet.

Dünya onları izliyordu.

İsrail gemiyi uluslararası karasularında durdurdu, İnsanlığa ve dostluğa,huzura ve barışa giden bu yolculuğa son vermek istedi.

Silahsız insanlara saldırdı.

Dokuz kardeşimiz ŞEHİT oldu.

Bütün Dünya halkları ayağı kalktı. İsrail Dünya milletlerinin nefretini aldı. Türkiye ve Türk hükümeti başbakanı Recep Tayyip Erdoğan İsrail’e,

Dünya önünde Katil damgasını vurdu, restini çekti. Gemide bulunanların sağ salim yuvalarına dönmelerini sağladı. Şehitlerimizin haklarının korunması konusunda üzerine düşeni yapma sözü verdi. Dünya kamuoyunu, Birleşmiş milletler ve insan hakları örgütlerinin tamamını harekete geçirdi davalar açıldı. Türk milletinden özür ve şehitlerimiz adına tazminat ödemesi istendi.

İsrail zor d uruma düştü.

Mazlum Filistinli Müslümanlar Ellerinde Türk bayraklarıyla sokaklara döküldü ,Arap halklarına bir heyecan geldi, Eline Türk bayrağını alan ARAPLAR Erdoğan, Erdoğan diye tempo tuttular.

Onun adına şiirler okudular ,methiyeler dizdiler.

Ama o tarihi günde Arap liderlerinden TIK yoktu.

Sanki hepsi pusmuş, bize dokunmasında bu iş nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın edasındalardı. Günü kurtarmak adına yapılan açıklamalar kendi halklarını bile tatmin etmiyor, Tek başlarına kurdukları Dünyanın dışına çıkamıyor, Kendi iktidarlarının devamı için Halklarının isteklerine dahi karşı çıkıyorlardı. Refaha açılan kapıları kapalı tutuyorlar, sanki Yahudi’nin bekçiliğini yapıyorlardı.

Kendilerini ayakta tutan ama kendilerinden olmayan gücü tek güç zannedip, gerçek gücün sahibini unutanlar şimdi onunla yüzleşiyorlar.

Önce Tunus arkasından Mısır….

Yemen, Ürdün, Cezayir, Sudan, Umman, Moritanya, Fas…

Hiç kimse bu dalganın burada biteceğini beklemesin. Bazı liderler zaten konumlarını korumak için küçük,küçük palyatif tedbirler almaya başladılar bile.

Yaşadığımız bu günler çok önemli tarihi günler.

ORTADOĞU ayağa kalkıyor .

Müslüman halklar kendi benliğine dönüyor.

Lider sultası yıkılıyor.

İslam birliğine doğru ışık yükseliyor.

Filistin umutlu, İsrail korkulu.

Dokuz şehidin karşılığı dokuz devrik lidere tekabül ediyor sanki. Zalimin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var.

Ey Allah yolunda Mavi Marmara da şahadet yaşamış DİN kardeşim, siz açtınız bu yolu, bu gemi Mustazafhalkların yeniden dirilişi için yol almaya devam ediyor,Siz Allah’ın yeryüzünde görev verdiği yüceliğe eriştiniz rahat uyuyun.

Duamız ancak şudur:

Yarabbi;kafirlere karşı kurduğun tuzakların yeryüzünde ikamesi için bize de görev ver.

Amin..