Onlar Bize Aptal Diyor, Peki Biz Ne Yapacağız?

 

Konu malum adamlar televizyonda program yapıyorlar, konuşuyorlar, ahkâm kesiyorlar ve Ak Partiye oy verenlere hakaret ediyorlar, aptal diyorlar. İsim vermeye konuyu uzun uzun tahlil etmeye gerek yok, adamlar Ak Partiye oy verenler derken aslında genelde bütün Anadolu kültürüne sahip, Osmanlıyı geçmiş olarak gören, hayatını La ilahe İllAllah, Muhammed Resulullah evresinde yaşamaya çalışan herkese bu yakıştırmayı yapmaya çalışıyorlar. Adamlar bu toprakların İslam kalmasını istemiyorlar asıl dertleri bu. Anadolu’nun insanları bir yerlere geldiğinde adamlar, o gelişi sızma olarak görüyorlar, İslam’la sorunları var, Allah ile kavga ediyorlar, Peygamberimizle kavga ediyorlar, namaz kılandan korkuyorlar, alkolü savunuyorlar, Ezanın okunmasından rahatsız oluyorlar ve bizim topraklarımızda bizi aşağılamaya, hor görmeye, çocuklarımızın ahlakını bozmaya ve dışlamaya çalışıyorlar. Yani görevlerini en güzel bir şekilde yapıyorlar, bunda şaşıracak bir şey yok…

Peki, bu nedir, bu sadece ve sadece malumun ilanıdır. Bu yeni bir şey değildir ve yıllarca atalarımız bu topraklarda Kuran okuduğu için zulüm görmüş, Ezanın orijinal haliyle okunmasını istedi diye bir sürü insanımız hapishanelerde çürümüş, Allah diyeceğim diyen asılmış, demir yumruklarını zalimce Müslümanların, Anadolu’nun üzerine vurmuşlar. Her türlü aşağılanma, her türlü zulüm yaşanmış bu topraklarda. Ama son yıllarda bir rahatlama olmuş, insanımız seçtikleri devlet kademelerinde hükümet olmuş ülkedeki birçok alanda baskıları kaldırmış. Ama tabi daha tam muvaffak olunamadı, bakın hala bile çocuklarımıza ilköğrenim seviyesinde Kuran öğretemiyoruz, hala üniversitelerde başörtüsü serbest diyen YÖK başkanına dava açılıyor, sınava başı örtülü girilebilecek diyen kararı hatalı ilan edip karar alıyorlar…

Bunlarla da yetinmiyorlar, kendileri zalimlik yapıyorlar ve bizim de kendileri gibi yapacağımızı zannedip korku cumhuriyeti oluşturmaya çalışıyorlar, isyan çıkaracaklarını ilan ediyorlar, kavga edeceklerini sokaklara düşeceklerini resmen ilan ediyorlar. Bunlar tabi bu ülkeye acımazlar, yıllarca acımadılar da, onun için her türlü aşağılık metodu da takip ederler zaten bunu da biliyoruz. Milletin seçtiği hükümeti diktatör ilan edip ona karşı ayaklanma yapacaklarını ilan ederler ve çocuklarımızı sokaklara dökerler bilesiniz.

Peki, bugün bizler ne yapmalıyız, bütün bu olaylardan, yıllarca yaşanan sorunlardan sadece bu ülkenin huzurunu istemeyen dış odaklı kesimler mi suçlu, bizim suçumuz var mı?

El hak vardır ve hatta bizim suçumuz onlardan daha fazladır. Öncelikle İslam’ın en doğru halde anlaşılmasını bizler, Müslümanlar istemedik. Küçük günahlarımızla büyük yanlışlıklar imparatorluğu kurduk. Kişisel çıkar, nefsin heva ve heveslerine kapılma, Türkiye’nin asıl sorununu teşkil etti. Allah bize mal verdi biz bununla yeni arabalar aldık. Evlatlarımızı yetiştiremedik, para verdik ama ahlak, hoş görü, iman veremedik. Başı örtük ama bacakları açık gençlik yetiştirdik. Zenginleşen abim kapısına gelen zor durumdaki bayanları kendisinin cariyesi zannetti, nefsinin o kadar esiri oldu ki dini bile kendine göre yorumlamaya başladı, yorumlattı. Ehli Sünnet çizgisinden fırladı gitti, başka başka yollarda gezinmeye başladı. Makam hırsına kapıldı, cemaatlerimizi, vakıflarımızı bile belediye başkanlığı için, müdürlük için, daire başkanlığı için kullandı. Müslümanlara kendi “makamı” için yardım etti ve işte bu zavallılık yüzünden bugün hala dindarlara, Anadolu insanına aptal deme cesaretini gösteren aptallar var. Biz “Abdal” olamayınca aptal olduk, suçlu biziz, biz adam olamayınca oyuncak olduk, günahkâr olduk, zalim olduk… Farkında değil miyiz? Hala farkına varamayacak mıyız, bizim yanlışımız bütün bu olayların yaşanmasına neden oluyor. Bugün Müslümanlar çocuklarının ahlakını dizi filmlere terk etmiş durumda, televizyonlar, internetler tamamen esir aldı gençliğimizi, insanımız. Kız çocuklarımıza bakın, erkek çocuklarımıza bakın, hiç Müslüman bir gençliğe benziyor mu? Din mi değiştirdi bizim haberimiz yokken Anadolu? Bizim insanımız Müslüman değil mi? Ama biz halimizle hareketimizle Müslüman olamazsak, neyimizle Müslüman olacağız. Milli eğitim diyoruz ama yaşananların bizim öz milletimizle bir ilgisinin var olduğunu kim söyleyebilir. Allahsız(CC), Peygambersiz (SAV), Kuransız, Namazsız, Oruçsuz İslam olur mu? Sevgisiz olur mu? Merhametsiz olur mu? Tasavvufsuz olur mu? Gönülsüz olur mu?

Olmuyor da zaten. Zorla döve döve Kuran öğretmekle din öğretilmiyormuş, döve döve Namaz kıldırmakla Namaz sevdirilmiyormuş bakın. Dünyanın değişimi karşısında dün ifrata giden Müslümanlar bugün tefrite düştüler, bu sefer tamamen bıraktılar. Oysa sevgi inşası gerekiyor yeniden, yeniden Müslüman olmak gerekiyor, yeniden adam olmak gerekiyor…

Başarabilecek miyiz? Yoksa aptal olmaya devam mı edeceğiz? Bu karar bizim, birilerine kızmak yerine o kızdıklarımızın bizim günahlarımız olduğunu bilmemiz gerekiyor…

Adaletli olur değil mi Müslüman ve bana adalet bunu söylemem gerektiğini ifade ediyor, isterseniz bana kızabilirsiniz? Ama görünen o ki hatalı olan bizleriz. Bizim cehaletimiz, okumayışımız, fikir üretemeyişimiz bunların böyle oluşmasına neden oluyor. Bugün medya kuruluşlarının kaçta kaçına hâkimiz ve oralarda gerçekten bizim değerlerimizi savunabilecek kaç insanımız var?

Kars’ta adamlar kız ve erkek çocukların aynı mekânlarda yaşadıkları 7 tane yurt açmışlar ve kalmak tamamen ücretsizmiş. Konya’da en az 15 tane böyle ev varmış, kız çocuklarımız ile erkek çocuklarımız aynı mekânlarda kalıyorlarmış, yatıyorlarmış, kalkıyorlarmış hep birlikte. Binin arabalara o kızlara hava atın hadi… O kızlar bizim ahlakımız oysa ama boş verin, siz de ezin oyuncak olun, kızmayın kendinize, değiştirmeyin kendinizi, nasıl olsa bütün hayat belinizin altında başladı orada bitecek. Kendi evlatlarımızın bile ahlakını nefsinize oyuncak edin. Ah Müslümanlar ah, ondan sonra “adam bize aptal dedi” diye adama kızıyoruz, yok kendimize kızalım, o adam bizim halimizi bizim yüzümüze vurmuş.

 Bu halimizle ne olmayı düşünüyoruz ki zaten… Ülkemizde yaşanan her ahlaksızlığın, edepsizliğin, rüşvetin, faizin, gaspın, sarhoşluğun, başka onlarca günahın acısını içimizde hissetmedikçe, yanlışlarla mücadele etmedikçe biz ne kendimizi ne de toplumu değiştirebiliriz. Yaşanan her yanlışta iğfal edilen bizim insanımızın geleceğidir, bizler yeniden iman etmeli, yeniden kendimizi inşa etmeli Sahabeyi yeniden anlamalı, Peygamberimizi yeniden tanımalı, Rabbimize yeniden kul olmalı ve yeniden adam olmalıyız.  

Bilesiniz “Abdal” olmadan aptal olmaktan kurtulamayacağız… Biz kendimize dönmeden, kendimizi yeniden inşa etmeden bir yere varamayacağız. Kimseye kızmaya gerek yok, bana kızın, kendinize kızın çünkü adam olamayan bizleriz…

 

 

 

  

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hamdi Bağcı Arşivi