Aydoğan Deveci
Aydoğan Deveci

Türkiye açılımı

            Sanırım Ahmet Kekeç benden çok yaşayacak. Eşref Erdem’in açıklamaları dikkatimi çekmişti, üzerine bir yazı yazayım derken cumartesi günkü Star Gazetesinde Kekeç Ağabey olaya el koymuştu bile. Çok da güzel olmuş ellerine sağlık.

            Kolay kolay Kekeç Ustanın yazılarını kaçırmam. Gazeteciliğine de tavrına da hayranım; bir sakal bıyık kombinasyonu uymaz, o işi değerlendirmek de bize düşmez.

            Kekeç Usta bir bir çıkarmış olan biteni; değil bize, kalemşörlerin topuna laf bırakmamış. Eşref Erdem’in açıklamalarına Kemal Anadol ve Oktay Vural’ın geçmişteki duruşları (!) ile ilaveler yapmış. Sonra da kantarın topuzunu hasır altı edenlere yapıştırmış lafı: “Biraz delikanlı olun”

            Malum, mesele Hükümetin gündeme taşıdığı Türkiye açılımı. Aslında kimse tam olarak ne olduğunu bilmiyor, zira Sayın Başbakan konuyu bütün detaylarıyla kamoyuyla paylaşmadı. Makul olan da buydu. Koordinatör görevi üstlenen İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay çeşitli kuruluşlarla fikir alışverişine devam ederken konuşmak saygısızlık olurdu. Öte yandan Bay Baykal ile Devlet Bahçeli’nin küçük dillerini gösterinceye kadar avaz avaz bağırmaları, toplumu germe adına rollerini abartmaları Türkiye’nin2009 yılı fotoğrafının en çarpıcı kareleri olarak yansıdı.

            Demokrasi için ne yapılır diye soruyorum kendime, öncelikle demokrasi bağıra çağıra gelmez, tankla tüfekle de ifade edilmez, 70 küsur yaşında 25’lik delikanlı gibi görünmekle de demokrat olunmaz. Demokrasi konuşarak değil dinleyerek güçlenir. Empoze etmek, dayatmak yerine paylaşmakla… Hükümet bir adım atıyor, konu yeni yeni ifade ediliyor, toplumun hemen her kesimine buyurun deniyor; taş bu; altına konacak el lazım. Nasır bağlamış avuçlar göreve dünden talipken 70 lik dedenin bakımlı elleri taşın altına bir türlü giremiyor. Olsun, bu da bir duruş; iyi ama, yüke omuz atmayıp kaytaranların taşın üzerinde zıplayıp avaz avaz bağırıp çağırmalarına ne demeli?

            Hafta sonu İçeriçumra civarındaydım. Kavun tezgahları yolun sağını solunu tutmuş. Bazılarında üzerinde Atatürk resimleri olan Türk Bayrakları. Vatanseverlik güzel şey insan duygulanıyor. Ancak bu bayraklar Türkiye Açılımını protesto etmek içinse iki kere düşünmek lazım. Muhalefet bunu başarı mı zannediyor?

            Devlet bahçeli adaşı devleti bazen hiç düşünmüyor. Konuşamadığınız bir konuyu nasıl çözeceksiniz? Devlet sadece sizin bahçenizdekilerin değil hepimizin. Kimse bir diğerinden daha vatanseverim demesin. Derseniz ne mi olur; Sarımsak Festivalindeki gibi vatandaş haddinizi bildirir: “Apoyu siz kurtardınız” deyiverir. Tabi çapınıza göre bir cevap bulmalısınız, çok sevdiğiniz milletin ferdine “Terbiyesiz herif” diye hitap etmek ölçülebilir çapınızın olmadığı anlamına gelir. MHP bu çıkmaz yolları tercih etmek yerine olup biteni  önce anlamalı ardından aklı selimle hareket etmelidir. Hükümetin varsa bir yanlışı onu milletine şikayet etmelidir. Ama daha ortada hiçbir şey yokken toplumu germek politika olamaz…

            Ne olacak peki, Türkiye yoluna devam edecek. Hiçbir evladını dışlamadan, birini diğerine üstün tutmadan… İmtiyazlı çocukları bundan rahatsız olsa da; aile mutlu olacak. Elbette tarih yine yazacak olup bitenleri, 1960’ı, 12 Eylül’ü, e-muhtırayı, 367’yi kaydettiği gibi. Tozlu raflardaki kitaplarda adlarını gören “Ne oldum delileri” de sevinecek belki, oysa hasbelkader tarih sayfasında kendini görmek bir başarı değil dostlar, mühim olan adını hayırla yazdırabilmektir. Zira Rahmetli Aliya’nın dediği gibi “Tarihi Allah yazar!”

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydoğan Deveci Arşivi