Keyfimizin kaçtığı, umudumuzun azaldığı, karamsarlığımızın arttığı ve yine içimizin hınç dolduğu günlerdeyiz.
Babasız büyüyen bir genç olan Süleyman’ın, tam da vatan hizmetini bitirip, baba olmayı düşündüğü günlere denk geldi bu acı haber. Süleyman’ın şehitlik haberiydi bu. Öyledir Anadolu’da askerden gelince evlendirir babalar oğullarını. Ancak bizim Süleyman’da durum farklı maalesef. Süleyman’ın hayatında, ne bir kimseye baba diyebilmek varmış, ne kendisine birinin baba diyebilmesi… Gerçekten çok acı bir duygu bu.
Pazar günü Konyalı şehit Süleyman Ballan’ın cenaze törenindeyiz. Mürşitpınar Camiinde İkindi namazından sonra kılındı Süleyman’ın cenaze namazı. Vaiz anlatıyor, “Bu vatan için başka Süleymanlar veririz, ancak Vatanı böldürmeyiz, tefrika, fitne fesat sokturmayız bu ülkeye”
Sonra yüksek rütbeli asker konuşuyor törende, O’da askerin gücünden, hesap sormadan şehitlikten bahsediyor. Güzel hoş cümleler hepsi. Namaz sonrası helallikler ve top arabasında ilerliyor Süleyman. Belki hayatında hiç bu kadar önemli kişiyi bir arada göremedi Süleyman ama cenazesinde vardı herkes. Gerçi Konya halkından cenazesine çok daha fazla katılım bekliyordu Süleyman.
Sakarya’da, Mersin’de, Ankara’da, Edirne’de İzmit’te şehit olan tertiplerinin cenazelerinde 10 binler vardı. Konya’dan da o katılımı beklemek hakkıydı Süleyman’ın. Ancak belki işleri vardı Konyalının, pikniğe, eğlenceye, düğüne derneğe gitmişti. Ne de olsa birileri kılar namazı, hafta başından sonra da unutulur gider diye düşündüler, kim bilir…
Süleyman çok fazla siyasi slogan gölgesinde kalmadı, cenazesi omuzlarda taşınırken. Tekbirler mezarlığa kadar eşlik etti O’na. Cenazesinde olay çıkarmak isteyenlerin gölgesinde de kalmadı Süleyman. Bu konuda Konya polisi çok başarılı bir usulle iş gördü. Tam bir asker gibi çatıştı Süleyman, bir şehide yakışır biçimde girdi toprağa. Süleyman’ın cenazesi toprağa verildikten sonra, oradaki asker,bürokrat, siyasetçi, halk herkesin temennisi aynıydı. Zaten duasında da Hoca öyle yalvardı yaradana; “Bu ülkeye sıkıntı verecek acılardan koru ya rabbi” diye.
Süleyman, Konya’nın bu teröre verdiği ilk şehit değil, belki son şehitte olmayacak. Ancak herkesin bu meselenin nasıl biteceği konusunda kesin bir tavrını ortaya koyması gerekir. Bu işin silahla çözülemeyeceğini artık asker dahil herkes kabul ediyor. Türkiye’nin geldiği bu yerden, çok önemli bu kazanımlardan geri gitmesini isteyenlere herkesin hesap sorması şart.
Süleyman’ın abisi Yaşar Ballan, kardeşinin şehit olacağını son konuşmada hissettirdiğini söylüyor cenazeden sonra. Ve en önemli cümleyi haykırıyor herkese;“Yaşananların Türkiye'nin yükselişini çekemeyenlerin işidir. Artan terör olaylarının arkasında dış güçlerin parmağının olduğunu herkes gibi bizde görüyoruz, PKK zannetmesin biz yıkılıyoruz. İki gündür uykusuzum ama dimdik ayaktayım. Toplumda herkes biliyor bu işin arkasında ABD ve İsrail'in parmağı var.”
Konya, Süleyman için o gün içten içe ağladı ama bu işin hesabını genç yüreklere, Süleyman’lara bırakmadan çözmek gerekiyor. Binlerce Süleyman’ın varlığı, korku için olsun, savaş için değil…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.