Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Konya'ya küfür etme özgürlüğü

Pazar gecesi yayınlanan futbol programlarında “Konya, Konya polisi, şiddet” gibi kelimeleri aynı anda duyunca sizde irkilmişsizinizdir, benim gibi.

Olay basit gibi görünen ancak arka planı uzun uzun konuşmayı gerektirecek kadar önemli bir konu. Konyaspor- Ankaragücü maçında çıkan olaylar ve bunun çevresinde gelişen hadiseler. Önemli olan boyut şu; eğer kendinizi ifade edebilecek bir medya kurumu yoksa ya da sorumlu olduğunuz alanda sesinizi çıkarmıyorsanız vay halinize.

Tam da Mevlana ihtifallerin başladığı günde, hoş görünün başkenti Konya’ya belden aşağı düz vuruşlar. Konyaspor’un maçlarını veren iki yayın kuruluşu TRT ve Lig TV’deki programları seyredenler Konya’nın rakibine tek taraflı bir şiddet uyguladığını zanneder. Olayın aslı ise bam başka bir şey.

Ankaragücü taraftarının koltukları kırıp saha içine atmasıyla başlayan olaylara Konya polisi müdahale eder, bazı küçük yaralanmalar olur. Buraya kadar Türkiye’de çok uzak olmadığımız görüntüler vardır. Türkiye’de görmeye çok uzak olduğumuz görüntüler ise ikinci yarıyla birlikte başlar.

Neredeyse tüm ikinci yarı Konya’ya galiz küfürler eden Ankaragücü taraftarına hiçbir müdahale maalesef gelmedi. Ne hakemden ne polisten. Sadece nezaketini bozmak istemeyen ve bu iğrenç tezahüratı gururuna yediremeyen kapalı tribündeki bazı seyirciler, “Cemal Aydın el salla” tezahüratı yaparak ince bir mesaj vermek istediler. Kendi seyircisine her platformda “centilmen” diyen başkan Aydın’ın ise buna tepkisi ilginç olmuş. Benim burada yazamayacağım başka bir cevap vermiş! Centilmenlik abidesi başkan.

Burada şu soruyu sormadan geçmeyelim o zaman. Konya’ya açıktan küfürler edilirken, ev sahibi sıfatıyla oturan Konyasporlu yöneticiler bu konuda neden en ufak bir girişimde bulunmadılar? Türkiye’ye uzak dediğimiz mesele ise maç boyunca az sayıda ki misafirin sürekli ev sahibini taciz etmesiydi.

Tamam, Türkiye’de problemimiz fanatizm. Ancak son yıllarda çok önemli mesafeler kat etmiş Konya seyircisine ve elinden geldiğince nazik olmaya çalışan Konya polisine bu olayları fatura etmeye çalışan programlara pes yani. Bir maçta taraflar ancak bu kadar değiştirilebilirdi.

Maç sonu istasyonda Galatasaray Store saldıran Ankaragücü taraftarlarını bile masum göstermeye çalışanlarla, Cemal Aydın’ın polisi suçlaması arasında bir fark yok. Sonuçta haklı olduğunuz bir meselede çorap başınıza örülüyor. Bu sizi üzmez mi? Tümüyle bu olayda demek istediğim bu, temsil yeteneğiniz zayıfladıkça her alanda geriliyorsunuz.

BİR YARDIM ELİ...
Dursun Uçar. Ilgında yaşayan bir garip çiftçi. 3 çocuğu var. 14 yaşındaki Fatih Uçar ve 22 yaşındaki Canan Uçar kemik erimesi hastalığı ile yaşamaya mahkumlar. Geçen haftalarda, Deniz Feneri derneğinden yardım için başvurmuşlar, Kanal7’de programa çıkmışlar.Bir gelişme olmamış.
Şimdilerde Pazar ekinde yazarlıkta yapan Taceddin Ural, bu ihtiyaç sahibi insanları bize yönlendirdi. Hasta gençlerin TV’de yayınlanamayan görüntülerini görünce, insanın sağlıklı insan olduğu için bir kez daha şükretmesi gerekiyor.
Konya Sosyal Hizmetler İl Müdürü İzzet Güneş bu gençlerin evde bakıma muhtaç hastaların faydalandığı sosyal yardım konusunda süreci hızlandıracağını söyledi. Konya’da toplam 2 bin özürlü insanımızın başvurduğu bu imkândan şimdiye kadar bin kişi faydalanmış. Yerinde kontrolle özürlü insanlara her ay bir asgari ücret ödenmesi sağlanan bu uygulamayı duyan Dursun Uçar’ın içini bir ferahlık aldı. Ancak en azından oğlu Fatih’in Almanya’da tedavisi için çok da fazla olmayan bir rakama ihtiyacı var. Benim sesim çıkmaz kimden yardım isteyebilirim diyordu. Biz bu 3 Aralık “Engelliler Günün”de sesi olduk.

Mevlana Diyor ki: Nimet insana gaflet verir; şükürse kişiyi uyandırır.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi