
Konyaspor'u bitirelim mi?
Pazartesileri hiç yüzümüz gülmüyordu.
Erciyes’te, Gaziantep Belediye’de böyle olmuştu. Karşıyaka maçı farklı olmalıydı ama… Olamadı…
Üstelik bir Kasımpaşa örneği vardı ortada. Bir de Ali Öztürk.
Tamam. Bir golcü problemi var Konyaspor’da.
İyi bir oyun kurucusu da yok.
Şaşkın goller yiyen kalecileri de var.
Bunlar tamam; ama Karşıya maçında problemin büyük çoğunluğu bu değildi.
Hakemi unutmayalım.
Ön yargılı olduğu açıktı.
Ev sahibi avantajı bir tarafa, gördüğünü de tam çalamadı. Mazaret bu da olamaz.
İlk yarıyı geride kapatan Konyaspor için, ne kötü beraberliğin hiç zor olmadığı bir maçtı.
Maçın son 10 dakikasını dikkatle izledim.
Hem sahayı, hem tribünleri.
Taraftarın anlaşılmaz bir şekilde takımının aleyhine dönüşünü anlamak mümkün değildi, şaşkınlığım arttıkça arttı.
Daha uzatmalarla 14 dakika var ve yönetim istifa sesleriyle tribünlerden koltuk atmalar. Sanki 22 yıl önceki Tarsus maçı, tedirgin oldum. Daha kaybedilmiş ne vardı ki…
Ambulans anonsu ve her şeyin bitişi.
O anonstan sonra ben gol atacağımız inancını yitirdim, sahadakiler ne yapsın ki.
Gerçekten de son 10 dakikada futbolcuların ayakları bir birine dolaştı. Konsantreleri kaybolup gitti, biran önce verecekleri hesabı düşünmeye başladılar.
Artık, Hoca mı Başkan mı siz ne yapıyorsunuz diyecek diye, düşünme moduna girdiler. Maçı o an bitirdiler. Oysa maçı çevirecek güçleri ve yetenekleri vardı. O sıralar bittiler.
Sahi, Buca ve Kartal maçlarında son dakikalarda maçı alan bu taraftar değil miydi?
O coşkun tezahüratla, Buca’ya Kartal’a Konya’nın neresi olduğunu hatırlatan onlar değil miydi?
Sanki bu maç play off maçlarının sonu ve Konyaspor yine Asya’da kalıyordu da, takımın maç sonuna kadar ihtiyacı olan taraftar, rakibe çalışmaya başlamıştı.
Yooo. Hiçte her şey bitmiş değildi.
Oynanacak 9 maç ve alınacak puanlar var.
Fikstüre bakıp, ikincilik şansı bitti demek bile çok iddialı bir yorum olur.
Buca’nın, Altay’ın, Adana’nın maçlarını ve ikinci yarı aldığı sonuçlara bakıp daha bu lig her şeye gebe denebilir.
Polyanacılık yapıyorum belki.
Konyaspor değişken bu oyun yapısıyla üretkenlik sağlayamıyor. Gol atamıyor.
Böyle bakarsak, perşembenin gelişi bellidir diyebiliriz.
Ama bir umut taşıyoruz, çabam o ki bunu da kaybetmeyelim.
Kulüp yönetiminde eksikler olabilir.
Şehirde yanlışlar olabilir.
Tamam da bunların hepsini Mayıs sonunda görelim.
Şimdi henüz hiçbir şey bitmemişken, hesap sormakla ne yapılacak ki.
Bir yeşil-beyaz süper ligde zirvede destan yazarken, diğeri Bank Asya’da kendi ayağına kurşun sıkıyor.
Daha çok vakit var, sükunet, sağduyu ve güven bu işi çözer. Biz bunu yapabiliriz. İnanalım ve sahip çıkalım yeter.
Kasımpaşa ve Ali Öztürk'ten neden mi bahsettim?
Kasımpaşa şuan süper ligde geçen yıl Bank Asya’dan play off oynayarak çıkan takım. Direk çıkan Diyarbakır ve Manisa’nın üstünde. Adından da oynadığı futbolla en çok söz ettiren takım.
Ali Öztürk ise Ak Parti’den 13. sıradan çıkan milletvekili. Ama mecliste bir fark yok. Hepsi Milletvekili.
Mayıs ayına kadar sabır, sağduyu ve güven. Lütfen….
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.