Turizm Bakanı Ertuğrul Günay geçtiğimiz hafta Konya ziyaretinde, “Çatalhöyük’ün yolları nasıl, oraya nasıl gidilir?” diye sorduğunda sağlıklı bir cevap alamamış. Biz de Aslan Korkmaz ve Ramazan Erkuş’la 9 bin yıl öncesinin yaşam merkezi olan Çatalhöyük’ün ulaşımı nasıl diye düştük yollara.
Tarihi İpek yolu güzergâhı olarak anılan ve Konya Saraçoğlu Mahallesi içinden geçerek sadece41 km olan Çatalhöyük kazı alanının yolu gerçekten çok kötü. Turist kafilesinin gideceği bir yol olmadığı gibi, medeni bir şehrin yolu bile olamaz.
Tarihi veya turistik gidilen bir bölgede, 9 bin yıl öncesinin kalıntıları ve geniş yaşam alanları var diye duysanız mutlaka görmek istersiniz. Fakat Konya’nın burnunun dibinde yer alan Çatalhöyük, hem ilgisizlik hem de bilgisizlik kurbanı. İnanıyorum ki, eski çağlara ait bu yerleşim yeri, Konya’nın yeni turizm destinasyonu olabilir. Bunun için başta ulaşım sorunu olmak üzere bir “Çatalhöyük” eylem planı hazırlanmalı.
Dünyada herkes elli en çok yüz yıllık yerleri, tarihi alan diye yuttururken, 9 bin yıllık bölgeyi, hayvan otlama alanı olmaktan kurtarmak gerekir. Bu sorumluluğu üzerine kim alır? Bekliyoruz.
Madem Çumra sınırları içine girdik, o zaman Çumra Şeker Fabrikasına da bir uğramak gerekirdi. Biz de öyle yaptık. Ancak Çumra Şeker’e giderken tek amacımız “domates” yemekti. Ne çikolata ne şeker, sadece domates…
İlginç ve ayrıca çok önemli ama öyle… Çumra Şeker seralarında birinci sınıf domates üretiliyor. Üstelik topraksız bir üretim bu... Kokulu, çekirdekli ve öp öz Konya domatesi. Bundan sonra Çumra Şeker adını, Çumra Domates olarak değiştirirse şaşmamak gerek. Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’la Çumra Şeker’de kısa bir görüşmemiz oldu. Başkan Konuk’un morali oldukça yüksekti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Çin seyahati O’na iyi gelmiş olmalı.
Çumra dönüşü Çarıklar Köyü yakınlarında Konya’nın yeni dönemine damga vuracak, yeni orman alanındayız. Son zirai gelişmelere göre planlanmış 11111 adet ceviz ağacı. Yazıyla on bir bin yüz on bir adet endüstriyel ceviz ağacı.
Sayılara severseniz, bu rakamı unutmayın. Ayrıca endüstriyel ve ekonomik getirisini bir bilene sorun. Sonra? Sonrası gölgesi yeter.
Madem cumartesi, dağ, bayır, orman gezdik. Pazar gününü de boş geçmemek gerekirdi. Bu defa şehrin biraz doğusundayız, İsmil yakınlarında lale üretim merkezlerinde.
Lale mevsimi Konya’da başladı, o muhteşem görüntüleri görmek için soluğu lale bahçelerinde aldık çoluk çocuk. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’te orada laleyle ilgili bilgilendirici açıklamalar yaptı.
Mesela Orta Asya’dan Anadolu’ya getirilen lale, 400 yıl önce çalınarak Hollanda’ya götürülüyor. Sonrası malum. Konya’dan küçük ülke, sadece laleden yıllık 20 milyar dolar ihracat yapıyor. Hollanda’da lale bahçelerini turistik görmek bile paralı.
Önceki yıllarda Türkiye’deki belediyeler lale soğanlarını Hollanda’dan yüksek bedeller ödeyerek ithal ediyordu. Konya’daki lale üretim merkezi diğer belediyelere de örnek oluyor. Böylece hem çok daha düşük bedelle lale üretiliyor, hem de şehirlerde geniş alanlar lalelerle süsleniyor. Ömrü kısa olsa da lale müthiş bir seyirlik. Görmeyenlere tavsiye ederim, ama sadece 10 gününüz kaldı.
İşte çok küçük alanda, İsmil’de lale bahçelerini, Ereğli yolundan Çatalhöyük’e, oradan Çumra Şeker’e ve son Çarıklar’a uğrayabilirsiniz. İşte Konya’nın dönüşümün sırrı, Turizm(Çatalhöyük), Tarımsal Sanayi(Çumra Şeker), Endüstriyel Tarım (Ceviz Ormanı ve Lale Üretim Merkezi)
Konya, herkese yetecek kadar bereketli ve büyük. Neyin kavgasını veriyoruz ki. Bunun cevabını da Cuma akşamı Doç. Fikret Karapınar veriyor;
“Allah af makamını insanlara bıraksaydı, kimseyi affetmez, cennete kimseyi sokmazdık”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.