Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Konya'dan Dünyaya mesajlar veya Ahmet Davutoğlu

İtiraf etmeliyim ki, bu haftaya oldukça mutlu başladım. Tuttuğum takımların haftayı galibiyetle kapamalarından değil bu sevinç. Cuma günü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Konya’da yaptığı ziyaretler ve buralardaki konuşmaların yankıları hala kulaklarımda.

Özellikle Kazakistan Fahri Konsolosluğunun açılışında yaptığı konuşmayı, bu coğrafyanın sevdalıların mutlaka dinlemeleri gerekir.

Reform İzleme Grubu toplantısı  ile başlayan Ahmet Davutoğlu’nun günü, akşam Konya STK temsilcileri ile yapılan programla sona erdi. Çok sayıda program olunca ve herkes Ahmet Davutoğlu için önemli sunumlar hazırlayınca, gecikmeler normaldi.

Açıkçası o tempoda tüm programlara yetişmemiz mümkün olmayacağı için, tercihimiz Kazakistan konsolosluk açılışı için oldu. Her ne kadar iki saat kadar bahar soğuğunda beklemiş olsak ta, o muhteşem konuşma yüzümüzü de yüreğimizi de ısıttı.

Ahmet Davutoğlu’nun söyleminde ki ana tema şu; Bir iddia taşıyoruz. Tarihe iz bırakmaya kararlıyız. İnsanlığa bir mesajımız ve iddiamız var ve bu misyonu taşımaya devam edeceğiz”

     Türk Dışişlerinin yakın zamanda uyguladığı ve çok önemli sonuçları olan bu girişimleri görünce, meyvelerin önümüzdeki yıllarda çok daha fazlasıyla toplanacağını, ekonomik, kültürel ve sosyal anlamda Türkiye’nin gerçekten bir küresel güç olacağına inancınız sürekli artıyor.

Ahmet Davutoğlu işte bu özgüveni tekrar veriyor size. Az şey değil bu. Türkiye’nin geleceğine umutla bakıyorsunuz, mutlu oluyorsunuz.

Bu özgüveni bize veriyor ancak; etrafımızdaki ülkelerde bu gerçeği görüyorlar. Mesela, Kazakistan ziyaretinden bahsetti Davutoğlu. Şubat ayında yapılan ziyaret Kazakları o kadar mutlu etmiş ki, sevgileri bir kat daha artmış. Çünkü şubat ayında Kazakistan’da ısı eksi 40’larda olur ve ülkeye hiç diplomat gelmiyormuş..

Veya son Kırgısiztan meselesinin Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ile Abdullah Gül tarafından değerlendirilmesi. Davutoğlu bu meseleye “Kardeşlerin sıkıntıda olduğu bir durumda bizlerde rahat olamayız”. Mantığıyla yaklaşıyor. Dünyada bu olaya böyle yaklaşan başka ülke var mıdır?

     Akademik hayatında ortaya koyduğu Türkiye tezi aslında bugün gerçek oluyor Bakan Davutoğlu’nun. Ne diyordu?  “Türkiye'nin konumu “ok ile yaya” benziyor, bu yay Asya'nın içlerine ne kadar çok gerilirse, ok o kadar çok Batı'ya gidecektir.”
Bu tezi unutmayalım. Türkiye’nin yeniçağdaki vizyonunu bu tez belirleyecek.

        Bakan Ahmet Davutoğlu’nun Kazakistan Büyükelçisi, Bağdat Amreyev için “Türkiye’nin her köşesi sizindir, istediğiniz yere konsolosluk açabilirsiz.” Çağrısının içten bir çağrı olduğunu konuşmasındaki samimiyetten anlıyorsunuz. Kazak büyükelçi başka nerden böyle açık bir çek alabilir ki?

Günün önemli aktörlerinden biri de Recep Konuk’tu. Anadolu Birlik Holding, Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı ve Kazakistan Fahri Konsolosu Recep Konuk ise, Konya tarımına katkısının ölçeğini, bakir Asya tarım havzaları için genişletmeli. Dünyanın çok sıkıntı çeken bölgesi olan bu yerlerin, artık refah seviyesinin yükselmesi, yaşam kalitesinin artmasının tam zamanı. Recep Konuk’un Konya prototipinden esinlenerek yeni tarım stratejileri geliştirmesinin zamanı artık. Bakan Davutoğlu’nun Türkiye’nin Avrasya stratejisine katkısından dolayı Recep Konuk’a teşekkür etmesi de bundan. Türkiye, Avrupa ile Asya köprüsünü yerel dinamiklerdeki girişimci işadamları ile de kuracak. Recep Konuk bu anlamda ulusal politikaya da önemli katkı sağlıyor.

     Bakan konuşurken yanımda işadamları M.Ali Korkmaz ve Ramazan Erkuş’ta var.  Ramazan Bey hem Davutoğlu’nu alkışlıyor hem de bana “Bu konuşmanın tüm görüntüsünü isterim senden” diyor. Bence Stratejik Derinlik kitabını okumadınızsa bile bu konuşmayı mutlaka dinleyin. Türkiye’nin büyüklüğünü fark edecek ve çok etkileneceksiniz.

Bakan Ahmet Davutoğlu ve Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın Konya STK’ları ile yaptığı toplantı ise, planlanandan çok daha kısa sürdü.

Çünkü Bakan Davutoğlu, Ankara’ya gelecek bir heyeti karşılaması gerekiyordu.

Günün son toplantısı belki Konya açısından çok önem taşıyabilirdi, bu beklenmedik durum olmasaydı.

Bakan Davutoğlu’nun gitmesi gerektiğini üzgün bir dille anlatırken birde müjde veriyordu. “Daha sonra Konya için 4-5 saatlik uzun çalışma atölyeleri yapalım. Uzun uzun Konya’yı konuşalım.”

Gerçektende Türkiye’nin AB sürecinde Dışişlerine, Konya’nın çok önemli katkıları olacağı kesin. Bu üretken yapısıyla Konya, tüm AB’yi besleyecek kültür ve sosyal alt yapıya sahip. Şimdi bunu Bakan Davutoğlu aracılığı ile tüm Dünya’ya ulaştırma zamanı. Haydi Konya top artık sende! Gereğini yapma vakti.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi