
Lokman Koyuncuoğlu
Konya Kayseri kıyaslaması yapmıyorum
Yayınlanma:
Anadolu’nun yeni dönemde isminin çok zikredilen şehirlerinden birisi şüphesiz Kayseri. Bunda tek başına bir ekonomik başarıdan ve markalaşan işletmelerin getirisinden bahsedemeyiz.
Geçen hafta içinde Kayseri’ye günübirlik bir ziyaretimiz oldu. Gördük ki Kayseri artan nüfusu, her geçen gün gelişen sanayisi ve siyasetteki etkinliği ile Anadolu’da önemli bir başarı gösteriyor. Bu başarıda etkenlerin neler olduğunu tek tek saymamızın çok da gereği yok.
Şehrini doğru yöneten idareciler, halkına iş sağlayan işadamları, kentin Ankara’da üst düzeyde temsil edilmesi ve haklarının korunması için çalışan siyasetçiler. Bu üç unsurunun tamamlayıcısı da hiç şüphesiz medya. Kayseri’de bu üçlünün en zayıf halkası da medya gücü gibi görünüyor. İrili ufaklı çok sayıda yerel gazetenin bu ahenkli şehrin görüntüsünü tam yansıtmadığını söyleyebiliriz.
Hal böyleyken tüm ulusal basın için Kayseri önemli bir haber. Hem şimdiye kadar yaptıklarıyla hem de yapması beklenilen işlerle. Aslına bakarsanız reklamı tanıtımı çok önemsedikleri çok sevdikleri falanda yok. Büyükşehir Basın Müdürü Yusuf Yerli bu konuda şöyle konuşuyor; Kendimizi tanıtmak için pek çok ulusal medyanın teklifleri oluyor. Abartılı her hareketten ısrarla kaçıyoruz, hatta önemli uluslar arası basın kuruluşlarının bile tekliflerini reddediyoruz. Önemli olan ortaya koyduklarımızın ısrarla reklamı yapmak değil, yapılanlarının halk tarafından anlaşılması bizim için yeterli.” Gerçekte bu değil mi zaten.
Büyükşehir Başkanı Mehmet Özhaseki, yılların verdiği siyasi tecrübeyi zirveye taşıyan bir isim. 1970’lerin, 80’lerin uyanık Kayserili tiplemesine inat daha bilge bir kişilik daha kapsayıcı, kucaklayıcı daha entelektüel ve daha açılımcı bir yapı sergiliyor.
Başkan Özhaseki’nin pek çok önemli toplantıda örneklemeleri bunu daha da berraklaştırıyor. Özelikle Başkan’ın Selçuklu Sempozyumunda söylediği; “Bu kadar eski bir medeniyetin olduğu Anadolu’da neden çok sayıda eski eser bulunamaz? Cevap ise dramatik; -Kavim çatışmaları, - Moğollar, -Defineceler,- 1900’lü yıllardan sonra iş bilmeyen belediyeler.” Bu soruya geçmişle hesaplaşma olarak bakar ve tarihi korumanın ne demek olduğunu algılatırsanız, sadece tarihsel anlamda değil, siyasi duruş itibariyle de torunlarınız başta olmak üzere sizden sonraki nesil, sizi saygıyla anar. Bir başkan sadece döneminin değil, isterse tüm zamanlarında başkanı olabilir. Özhaseki de bu ışıltıyı çok rahat görebilirsiniz.
Diğer taraftan da çağın gereklerini halkına sunmak. Kayserispor gerçeği bu dönemin önemli örneklemesi. Burada sadece sportif başarıdan bahsetmiyoruz tabi. Sportif başarıyı medeni şartlara uygun statla bütünleştirmek. İkisi aynı anda olursa başarı gerçek olur. Kayserispor’un başarısı tamam. Ya stat? İşte tam burada bir Kayseri becerisinden bahsedebiliriz. Dünya ortalaması 165 milyon YTL olan bir stadı 65 milyon YTL gibi (tabiî ki stat kapasitesi, çevre düzenlemesi ve otoparkı aynı şartlarda olan) çok düşük bir rakama yapabiliyorsanız, bu; sportif başarı kadar alkışı hak edecek bir beceridir.
Kayseri’de belediye başkanlarının bir uyum bir bütünlük içinde çalışmaları da başarının ayrı bir anahtarı. Gerek Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, gerekse Melikgazi Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın şehrin yönetim organizasyonundaki yükü ortak taşımaları da çok önemli bir ayrıntı. Çalışma topyekun olunca başarı da topyekun geliyor zaten.
Ticaretiyle popüler olan Kayseri’de bu işin duayeni bir işadamı portesiydi Şaban Çopuroğlu. MÜSİAD Kayseri Şube Başkanlığı görevini de yapan Çopuroğlu’nun zor zamanda iş yapmak taktiklerini mutlaka dinlemek lazım. Kayserilik duruşu ve MÜSİAD misyonuyla Şaban Çopuroğlu’nun iş çevrelerine daha çok önemli katkıları olacağını söyleyebiliriz. En azından ben bundan eminim.
Başkanları, işadamları, siyasetçileri STK’ları ile Kayseri Anadolu’da önemli bir duruşu sağlamlaştırıyor. Diğer şehirlere örnek olması dileğiyle…
Geçen hafta içinde Kayseri’ye günübirlik bir ziyaretimiz oldu. Gördük ki Kayseri artan nüfusu, her geçen gün gelişen sanayisi ve siyasetteki etkinliği ile Anadolu’da önemli bir başarı gösteriyor. Bu başarıda etkenlerin neler olduğunu tek tek saymamızın çok da gereği yok.
Şehrini doğru yöneten idareciler, halkına iş sağlayan işadamları, kentin Ankara’da üst düzeyde temsil edilmesi ve haklarının korunması için çalışan siyasetçiler. Bu üç unsurunun tamamlayıcısı da hiç şüphesiz medya. Kayseri’de bu üçlünün en zayıf halkası da medya gücü gibi görünüyor. İrili ufaklı çok sayıda yerel gazetenin bu ahenkli şehrin görüntüsünü tam yansıtmadığını söyleyebiliriz.
Hal böyleyken tüm ulusal basın için Kayseri önemli bir haber. Hem şimdiye kadar yaptıklarıyla hem de yapması beklenilen işlerle. Aslına bakarsanız reklamı tanıtımı çok önemsedikleri çok sevdikleri falanda yok. Büyükşehir Basın Müdürü Yusuf Yerli bu konuda şöyle konuşuyor; Kendimizi tanıtmak için pek çok ulusal medyanın teklifleri oluyor. Abartılı her hareketten ısrarla kaçıyoruz, hatta önemli uluslar arası basın kuruluşlarının bile tekliflerini reddediyoruz. Önemli olan ortaya koyduklarımızın ısrarla reklamı yapmak değil, yapılanlarının halk tarafından anlaşılması bizim için yeterli.” Gerçekte bu değil mi zaten.
Büyükşehir Başkanı Mehmet Özhaseki, yılların verdiği siyasi tecrübeyi zirveye taşıyan bir isim. 1970’lerin, 80’lerin uyanık Kayserili tiplemesine inat daha bilge bir kişilik daha kapsayıcı, kucaklayıcı daha entelektüel ve daha açılımcı bir yapı sergiliyor.
Başkan Özhaseki’nin pek çok önemli toplantıda örneklemeleri bunu daha da berraklaştırıyor. Özelikle Başkan’ın Selçuklu Sempozyumunda söylediği; “Bu kadar eski bir medeniyetin olduğu Anadolu’da neden çok sayıda eski eser bulunamaz? Cevap ise dramatik; -Kavim çatışmaları, - Moğollar, -Defineceler,- 1900’lü yıllardan sonra iş bilmeyen belediyeler.” Bu soruya geçmişle hesaplaşma olarak bakar ve tarihi korumanın ne demek olduğunu algılatırsanız, sadece tarihsel anlamda değil, siyasi duruş itibariyle de torunlarınız başta olmak üzere sizden sonraki nesil, sizi saygıyla anar. Bir başkan sadece döneminin değil, isterse tüm zamanlarında başkanı olabilir. Özhaseki de bu ışıltıyı çok rahat görebilirsiniz.
Diğer taraftan da çağın gereklerini halkına sunmak. Kayserispor gerçeği bu dönemin önemli örneklemesi. Burada sadece sportif başarıdan bahsetmiyoruz tabi. Sportif başarıyı medeni şartlara uygun statla bütünleştirmek. İkisi aynı anda olursa başarı gerçek olur. Kayserispor’un başarısı tamam. Ya stat? İşte tam burada bir Kayseri becerisinden bahsedebiliriz. Dünya ortalaması 165 milyon YTL olan bir stadı 65 milyon YTL gibi (tabiî ki stat kapasitesi, çevre düzenlemesi ve otoparkı aynı şartlarda olan) çok düşük bir rakama yapabiliyorsanız, bu; sportif başarı kadar alkışı hak edecek bir beceridir.
Kayseri’de belediye başkanlarının bir uyum bir bütünlük içinde çalışmaları da başarının ayrı bir anahtarı. Gerek Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, gerekse Melikgazi Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın şehrin yönetim organizasyonundaki yükü ortak taşımaları da çok önemli bir ayrıntı. Çalışma topyekun olunca başarı da topyekun geliyor zaten.
Ticaretiyle popüler olan Kayseri’de bu işin duayeni bir işadamı portesiydi Şaban Çopuroğlu. MÜSİAD Kayseri Şube Başkanlığı görevini de yapan Çopuroğlu’nun zor zamanda iş yapmak taktiklerini mutlaka dinlemek lazım. Kayserilik duruşu ve MÜSİAD misyonuyla Şaban Çopuroğlu’nun iş çevrelerine daha çok önemli katkıları olacağını söyleyebiliriz. En azından ben bundan eminim.
Başkanları, işadamları, siyasetçileri STK’ları ile Kayseri Anadolu’da önemli bir duruşu sağlamlaştırıyor. Diğer şehirlere örnek olması dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.