
KIBRIS'DA NELER OLUYOR?
Kıbrıs gerçekten Türkiye ye karşı baş mı kaldırıyor?
Bir isyan mı var?
Kıbrıslı Türkler Türk değil mi?
Yoksa biz Türkler mi konuyu fazla abartıyoruz?
Daha bir sürü soru sorarak konuya farklı açılardan bakabiliriz, ne yazarsak yazalım nasıl bakarsak bakalım bizim için değişmeyen bir şey varsa oda bizim için Kıbrıs her zaman öz VATAN dır.
Biz ona YAVRU VATAN deriz.
Her şeyin küçüğü sevilir derlerya, bizim içinde Kıbrıs topraklarının ayrı bir önemi vardır. Kıbrıs’a gitmesek de gelmesek de küçük den büyüğe her Türk vatandaşında bir Kıbrıs sevgisi bulunur. Çünkü orada kanımız vardır canımız vardır. Kıbrıs bizim için son çeyrek yüzyılda elde edilen kutlu bir zaferin abidesidir.
Son zamanlarda Kıbrıs üzerinden oyunlar oynanmak isteniyor.
Önce Türkiye’yi Avrupa birliğine almamak için Kıbrıs Rum kesimini mana gösteren Avrupalı dostlarımız! Şimdilerde Kıbrıs’la pek içli dışlı oluverdiler.
İsrail’in Kıbrıs karasularında yaptığı sondaj çalışmalarından elde edilen olumlu veriler Avrupalı dostlarımızın! gözünden kaçmadı. Trilyonlarca metreküp doğalgaz rezervleri bölgeyi ısındırıyor. Tabi ki sondaj çalışmalarını engelleyen Türkiye ise herkesin canını sıkıyor.
Şu günlerde adanın bol bol ziyaretçileri var. İlk önce Rusya devlet başkanı Medvedevdaha sonra Almanya başbakanı Angela Merkel adayı ziyaret ettiler. Fransa cumhurbaşkanı Sarkozy adaya gitmek için gün sayıyor. Bu arada İsrail, Yunanistan ile sürekli yeni anlaşmalar yapmanın peşinde, Rum lideri Hristofyas ile israilli meslektaşları şu ara pek sık görüşür oldular. Kıbrıs’ın Türkiye için Akdeniz’deki stratejik konumunu zaten konuşmaya hiç gerek yok.
Hal böyle olunca; şer güçler Kıbrıs da, Türkiye aleyhinde hazır bekleyen bazı Türkiye karşıtı grupları yine harekete geçirmeyi başardılar. Amaçları Türkiye’yi zora sokabilecek eylemler yaparak bak işte sizi kendi vatandaşlarınız dahi istemiyor dedirtmek ve Türk askerinin adadan çekilmesini sağlamak.
28 Ocak’ta olan olayda bundan ibarettir ve olaylara karışanlarsa ön fikirli küçük bir gruptur.
Ancak Türkiye tarafı olarak biz olayı fazla büyüttük ve Başbakan seviyesinde Kıbrıslı Türkleri azarladık. Haddinizi bilin, hem maaşınızı veriyoruz hem de canınızı malınızı koruyoruz bu ne cüret bu ne küstahlık deyiverdik.
Kıbrıslı Türklerin tamda nasırıdır bu cümleler. Hep başa kakılmak hep besleme muamelesi görmek, azar işitmek.
Yeni yetme Kuzey Kıbrıslı genç nesil artık bu türden ifadeleri duymak istemiyor. Haklı da olabilirler. Çünkü biz yıllardır Kıbrıs ta yozlaşan Türk kültürüne sahip çıkmadık. Bir imam hatip lisesini dahi yıllarca Kıbrıs’a açtıramadık, Kıbrıs hiçbir zaman üreten bir toplum olamadı, öz benliğine bir türlü kavuşamadı. Kendi kararını kendi verebilen kendi ekonomisini kendi yöneten özgürlükçü bir demokrasiye geçemedi, bunun içinde hiçbir zaman çaba göstermedi.
Hep hazır aldılar.
Türkiye’nin ağabeyliğine kızan Kuzey Kıbrıslı Genç kardeşim; şayet ben, Türkiye’nin ağabeyliğini istemiyorum diyorsan, o zaman çalışıp kendi kendine yeter hale geleceksin.
Böyle bir çaban varmı?
Yok.
Peki Türkiye hadi bakalım bildiğini yap derse senin Sığınacağın liman neresi?
Oda yok.
Kıbrıslı Türkler, Türk kamuoyunu karşılarına alıp da ne kazanır?
Hiçbir şey.
Öyleyse şimdi birlik zamanı.
Türkiye 1955 de, 1960 da, 1963de, 1970 ve 1974 de Kıbrıs’ın yanında olmasaydı bu gün Kıbrıs Türk genciği olamazdı. Bu gün Kuzey Kıbrıs’ta bir kişinin kendisine gerçek Kıbrıslı Türk diyebilmesi için; Türkiye’den gelerek sizin atalarınız için canını feda etmiş Türk Mehmetçiği’nin kanına saygı duymasıyla mümkün olur.
Daha dün Yaşamlarını İngiltere de sürdüren Nermin- Altay Arnavut isimli çift, Kıbrıs’a tatil amaçlı gelip de birde yaşadığımız toprakları ziyaret edelim diyerek Rum tarafına geçerler, Larnaka’daki evlerini görüp sultan tekkesini ziyaret etmek isteyen 61 yaşındaki iki Türk Turist Güney Kıbrıslı Rum gençler tarafından linç edilircesine pis Türkler diyerek dövüldüler.
Kim dost kim düşman artık herkes anlasın.
Bölgede Türkiye’nin gücü belli, Bundan rahatsızlık duyanların ekmeğine yağ sürmek kimseye bir şey kazandırmaz.
Üç kuruşluk menfaat için ecdadına kem bakanlar, yarın gavurun çizmesinin altında ezilirse, imdat diyesesini dahi çıkarmaya vakit bulamayabilir.
Geçmişini ucuza satanlar geleceğini her zaman pahalıya alırlar. Kimse arayış içinde olmasın.
Rumların veya Avrupalı dostlarımızın! Kıbrıs’ın bir avuç toprağını dahi almaya güçleri yetmez.
Çünkü: o bizim için Yavru Vatandır.
Unutmayalım:
Her şeyin küçüğü çok sevilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.