
Seçim ve Korku İmparatorlukları
Her seçim dönemi yaklaştığında ya da ülkede birileri seçim istediğinde bu topraklar karışır. Komplo teorileri deyip, durumu basite indirgemeyi bir kenara bırakarak söyleyelim ki düğmeye basılır ve süreç başlatılır.
Bu imparatorluğun kurucuları kendisine öylesine güvenir ki istedikleri an ülkeler yıkıp, yönetim değiştirirler. Bulundukları ortamda onlardan habersiz nefes bile alınamaz. Kendi insanını ya da hitap ettiği kitleyi bile yönetilmesi gereken, aklı ermeyen canlılar olarak görür. Bunlar, asar keser halka zulmeder gerektiğinde tepesine biner ama kimse sesini çıkaramaz. Bu zihniyetin temsilcileri etkin olarak siyasetle ve medyayla uğraşsa da ticarette, silahlı kuvvetlerde, emniyet teşkilatında, yargıda, ekonomide kısacası her yerdedir.
Nasıl ki tecrübe yenilen kazıkların aritmetik ortalamasıysa, bu millet o kadar çok tecrübelerden geçti ki anlık etkilere tepki verecek kadar saf değil.Seçimle olmadı, çalışmalarını uzun vadeye yayıp darbe hayalleri kursalar da o dönemlerde geçti.
Birkaç sözde öğrenciyi sokağa dökmekle, CHP’nin yaptığı gibi mahalle mahalle direniş yapıp sansasyonel haberler üretmekle, olmadık gündemler oluşturmakla başarıya ulaşacakları dönemler çok gerilerde kaldı.
Onlar geçmiş başarılarının avuntularıyla, aynı planları farklı senaryolarla gündeme getirseler de, muhakkak ki bu denli etkili olmayacaktır. Geçmişte yaptıkları o kadar derin yaralar açtı ki uğranılan zarar ancak üzerinden yıllar geçtikçe tam etkisiyle açığa kavuşuyor.
Korku imparatorluklarının başarılarını, gazetecisiyle, yazarıyla , yargısıyla , ordusuyla bu ülkeyi nerelere sürüklediğini hatırlamak isteyenlere Kanal A’da yayınlanan Cüneyt Polat’ın hazırlayıp sunduğu Dünden Yarına isimli programı izlemelerini öneriyorum. Geçmişte yaşanan karanlık dönemleri, verilen tepkileri gazete kupürleri eşliğinde hem sistemli hem de akıcı bir üslupla sunuluyor. Açıkçası izlediğim en kaliteli araştırma programlarından birisi. Menderes dönemi, 28 Şubat süreci, Kardak krizi, 12 Eylül dönemi ve daha birçok konu akılda zihinlerde kalıcı bir şekilde aktarılıyor. Acıda olsa gerçeklerle yüzleşmek ve geçmiş karanlık yılların ülkeye uğrattığı hasarı görmek için takip edilmesi gereken bir program.
Cüneyt Bey’i ve ekibini tüm yüreğimle kutluyorum ve biliyorum ki bu ülkenin geçmişini hatırlatacak programlara ihtiyacı var.
Selamların ve duaların en güzeli onlarla olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.