Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Bırak artık bu işi Mübarek!

İç siyasette henüz hareket başlamadı ancak magazin ve dış dünyada olanlar ana gündemimiz. Geçen hafta haber kanalları bir Kahire’de Tahrir Meydanında, bir Defne Joy’un cenazesinde. İki uç haber için muhabirler geçen hafta hep nöbetteydi. Türkiye’de olana çok geniş açılardan bakmak gerek. Tahrir Meydanı ise insanlığın yeni onuru.

30 yıllık iktidarında ülkesini baskı altında yöneten Hüsnü Mübarek için sayılı günleri olduğu genel kanaat. Aslında Tunus’taki halk ayaklanması sonuçlarına bakıldığında Mübarek’in çoktan ya Şarm el-şeyh’teki villasına, ya Almanya’ya tedaviye veya sığınmacı olarak Bahreyn’e gitmiş olması gerekirdi. Ancak Mısır hem nüfus hem etkinlik alanı ve siyasi çeşitlilik hem de coğrafi konumu itibariyle daha belirleyici bir ülke.

Doğrusu bu önemli gücünü şimdiye kadar kendi halkı için hiç kullanmaması da ayrı bir mevzu bahis. Hoş hangi Arap lideri için kendi halkının önemi var ki. Varsa yoksa, kendi iktidarlarının ömür boyu, mümkünse nesil boyu sürmesini sağlayacak bir diktatörlük kurma çabası.

Denklemin değişmesinde iletişimin çok ilerlemesi büyük faktör tabi. Bölge halkları etraflarında ki mesela Türkiye’ye  baktıklarında kendilerinin neden temel insani haklara sahip olmadıklarını sormaya başlarlar. Neden kendi liderini seçmesi hiç mümkün olmazda ille de o diktatörü seçmek zorunda kalır, bunu sorguladığında “Yasemin Devrimi” de gerçekleşir, Tahrir’de yeni bir tarihin temelleri de atılır.

Mısır için kolay olmayacak bir sürecin başlangıç günlerindeyiz. Taraflara şöyle bir baktığımızda işin ne kadar zor olduğunu görebiliyoruz. Çok uzun zamandır siyasi faaliyetlerini açıktan yürütemeyen Müslüman Kardeşler (İhvan), atom enerjisi kurulu başkanı Muhammed Baradey, Mübarek’in yardımcısı Ömer Süleyman liderlik için isimleri en çok konuşulanlar.

Bölge bu kadar hassas olunca, yeni iktidar sahibinin belirlenmesi de bir kadar zor olacak gibi. Tabi bu zor süreçte tek ortak kanaat Hüsnü Mübarek’in olmadığı bir yönetim planı.

İlk akla Amerika’nın nasıl bir yönetim tercih edeceği gelebilir. Bu konuda Amerika’dan da tek ses geldiği söylenemez. Amerika açısından makul bir görüntü çizen Muhammed Baradey için İsrail’in kanaati olumsuz. İran’ın nükleer programında adil bir tutum gösteren Baradey, Pazar gün yapılan ve ülkede önemli siyasi aktörlerin katıldığı programa çağrılmamıştı. Mısır ordusunun da başkan yardımcısı Ömer Süleyman’ın da Baradey için kanaati olumsuz.

Müslüman Kardeşlerin Baradey dahil başka çok katılımlı iktidarlara yeşil ışık yakması bir geçiş süreci projesi olarak algılanmalı. Bu süreci en iyi değerlendirip, ülkesi için önemli hazırlıklar yapacak İhvan için asıl iş şimdi başlıyor.

Amerika için şimdilik en uygun aktör Ömer Süleyman. Bu İsrail’in de çok istekli olacağı bir iktidar modeli. Ancak Tahrir’dekiler için bu, Mübarek’in gölgesi demek ve Tahrir şahlanışının hesabının görüleceği anlamına gelir.Verilen mücadele ve akıtılan kanlar boşa gidecek demektir.

 
Meydanlar öyle ya da böyle galip gelecektir. Tarih bunun hep şahididir.
 
Bölgedeki diktatörler için anlatılan bir gerçek bir hayat hikayesi şöyledir;

Tunus’ta devlet başkanlığı seçimi vardır ve Zeynel Abidin adaydır. Önceki seçimleri hep %99’la alarak başkan olmuştur. Ülkedeki baskı bir Tunuslunun canına artık tak etmiştir. Seçim günü evden çıkarken eşine bu defa ona hayır vereceğim der. Eşi yapma etme senin hayır verdiğini öğrenirlerse evimizi başımıza yıkarlar der, ancak adam kararlıdır bu kez hayır vermeye.

Sandık başına giderler.Adam gerçekten hayır verir diktatöre.Eve döndüklerinde eşine hayır verdiğini söylediğinde kadın yalvarır; bana acımıyorsan çocuklarımıza acı, lütfen git oyunu yanlış attığını söyleyerek değiştir” der. Adam da eşini dinleyip sandık başkanının yanına gider.

Ben biraz önce oy kullandım ancak yanlışlıkla hayır’a basmışım. Şimdi onu düzeltmeye geldim der. Sandık görevlisi de; “ doğru bizde senin yanlış oy kullandığını fark ettikte düzelttik, eğer sen yanlış yaptım demeseydin bak bakalım başına neler gelecekti” der.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi