
Kaçın Kaçın, Başörtülüler Geliyor!
Şu milli bayramlarda çıkan krizler kabak tadı vermeye başladı. Kulakları çınlasın, önceki cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tüm cumhurun başkanı olmak yerine, belli bir grubun cumhurbaşkanı olmayı tercih etti ve verdiği resepsiyonlarda davet etmek zorunda olduğu kişilerin eşlerinin kıyafetiyle ilgilenmeye başladı. Kimine eşli, kimine eşsiz davetiye göndererek ayrımcılığın daniskasını yapmıştı.
Abdullah Gül, bu sene eşiyle birlikte davetlileri kabul edeceğini duyurunca, Ahmet Necdet Sezer’in başlattığı ayırımcı uygulamaya alışanlar, yeni durumu pek kabul etmek istemediler. Başı örtülü bir bayanla karşılaşmamak için olmadık taktik ve planlar geliştirmeye başladılar.
Tarhan Erdem’in araştırmasına göre Türkiye’de yaşayan kadınların yüzde 70’i başını örtüyormuş. Haliyle bu oranın bir şekilde protokole yansımaları olacaktır. Belli bir makama çıkmış kişilerin çevresinde başı örtülü kadınlar olabilecektir. Hatta makam ve mevki sahibi kadınlar da bu yönde bir tercih kullanabileceklerdir.
Fakat gelin görün ki, bazı takıntılı çevreler, bu realiteyi görmezden geliyorlar. Başı örtülü kadınlarla karşılaşınca laikliğin zedeleneceğini filan düşünüyorlar herhalde. Bu laiklik anlayışınızla nereye kadar gideceksiniz? Başı örtülü insanlardan nereye kadar kaçabileceksiniz?
Sizin cumhuriyet anlayışınız başını örten kadınlarımızı kucaklamıyor mu? Cumhurun belli bir kesimini görmezden gelerek cumhuriyetçilik yapılabilir mi?
Hem Türkiye’de yaşayacaksınız hem de böyle bir takıntınız olacak ve başı örtülü birisiyle karşılaşmamak için plan ve program peşinde olacaksınız... Hayat size kabus olacaktır. Bırakın başkalarını, kendinizi düşünerek bari, bu takıntınızdan kurtulmaya çalışın...
Bireysel olarak böyle bir takıntınız olabilir ama başında olduğunuz kurumu bu kişisel takıntılarınız çerçevesinde yönlendiremezsiniz.
Bir başka komedi ise şu idi ki; Adana’da, valinin verdiği resepsiyonda otelin arka kapısından resepsiyonu terk eden rütbeliler gazetelere yansıdı. Ve nedeni de resepsiyona gelen başı örtülü hanımlar olarak açıklanıyordu. Askeri personele “törenlerde başı örtülü bayan görürseniz, çaktırmadan kaçınız” anlamına gelen bir emir verildiği yazılıyor, konuşuluyor.
Yani bu kadar olur!
Cumhuriyet ve demokrasi ise yönetim tarzımız, onlar isteseler de istemeseler de, bundan kaçış yoktur. Resepsiyondan kaçarsınız, otelin çıkışında karşılaşırsınız. Bugün karşılaşmadım diye sevinirsiz, gece rüyanızda görürsünüz.
Bu zihniyeti, yaptıkları işin ne kadar trajikomik olduğu konusunda ikna etmek sanırım zor olacak...
Ne diyelim, iyi kaçmalar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.