Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

İşte kardeşlik bu!

 

        Pazar günü Van Erciş’teki deprem haberi ekranlara son dakika olarak yansıdıktan sonra topyekun bir hareketlilik içine girdi, tüm Türkiye. Depremin büyüklüğündeki çelişkili haberler ilk anda algılama yanılmasına yol açsa da büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuz çok geçmeden anlaşıldı.
        Depremin kesin sonuçlarını ve yıkım etkisini şuan itibariyle  tam olarak bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa, 99 Marmara depremine yakın bir büyüklüğü olan bu depremin can ve mal kaybı bağlamında sonuçları çok daha az olacak. Şükredilecek en önemli konu bu. Her ne kadar 260 civarında bir can kaybı kesinleşmiş olsa da, bu sayının çok daha fazla artmayacağı ilk gelen bilgilerden anlaşılıyor.

Diğer taraftan Marmara Depreminde her yönüyle bir travma yaşayan Türkiye’nin, şimdi pek çok konuda inanılmaz hızıyla Van’a ilk saatlerden itibaren ulaşması ve krizin gerçeğe yakın bir resmini çekmesi çok önemli.

Burada hükümet temsilcilerinin başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, ilgili bakanların Pazar akşamı depremden 6-7 saat sonra bölgeye ulaşması önemli bir moral kaynağı oldu. Yanında devleti gören halkın acısı bir nebze azalmış oldu. Hızla bölgeye ulaşmanın sonucu  olarakta, hem işlerin hızla yürütülmesi, hem de toplumun diğer kesimlerin aynı anda konsantrelerinin buraya çevrilmesi sağlanmış oldu.

Deprem uzmanları, deprem sigortası savunucularının ekranlarda fazlasıyla boy gösterdiği ilk saatleri atlattıktan sonra, gerçekle herkes yüzleşmeye başladı. Orada yaşayan insanlarının bir kısmı hayatlarını kaybetmiş, büyük bir kısmı evlerini kaybetmişken Kuzey Anadolu fay hattı, zorunlu deprem sigortası söylemleri gerçekten havada kalacak türden açıklamalardı.

Hayatın gerçeğini gören insanlar her daim Anadolu’da vardır. Gerçek; orada aç, susuz, yorgun, korumasız insanların ihtiyaçlarını görmekten başka bir şey değildir.

Dün akşamdan beri müthiş bir yardım seferberliği dikkat çekiyor. Türkiye’nin hemen her yanından önemli yardım araçları yollara çoktan çıktılar. Hatta bir kısmı pazartesi öğleden sonra Van’a giriş yaptı bile.

Sadece fiziksel yardımlarda değil yapılanlar. Türkiye’nin şimdiye dek pek görmediği takdir edilesi bir dayanışma bu. Ulaşım şirketleri Van’a sembolik rakamlarla yolcu taşırken, GSM şirketleri bölge halkına ücretsiz konuşma fırsatları sunuyor. Kargo şirketleri ücretsiz taşıma gibi pek görmediğimiz katkılar sağlıyor.

Devlet ise tüm birimleriyle halkın emrinde. Vilayete ödenek çıkartıldı, maliye bakanı vergileri 1 yıl öteledi, Ticaret Bakanı yeni kredi imkanları sundu, son duruma göre diğer bakanlıklarında yapacağı pek çok kolaylık olacağı kesin.

Bu konuda Konya’da üzerine düşeni ilk etapta yerine getiren şehirlerden biri oldu. Ak Parti Teşkilatı 10 bin adet battaniye gönderirken, Rida Derneği bölgeye hazır aşevi kurmak için yola çıktı. Kimse yok mu Derneği, Konya Büyükşehir Belediyesi de yardım ve malzeme götürmek için çoktan Van’a doğru hareket ettiler.

Tüm bunları yapan genelde  hükümet ve devlet, özelde ise orada her bir insana bir can, bir kardeş olarak bakan Anadolu halkının davranışını sadece takdir etmek gerek.

Eğer aralarında bir etnik fark bir statü bir ayrımcılık olsaydı bu çaba gösterilir miydi. Bir canı daha kurtarmak için bu çaba, bir çocuk bir kadın üşümesin, aç kalmasın diye bu yapılır mıydı?  Anadolu’nun etle tırnak olduğunu göstermek için bu yardım çabasından daha iyi bir örnek olur mu?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi