Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

İsrail Büyükelçisi'nin Konya'ya bakışı

Hareketli Konya günleri devam ediyor. Geçtiğimiz hafta çeşitli ülkelerin büyükelçileri Konya’ya geldi. Bu hafta pazar gününe kadar yine pek çok ülke temsilcisi Konya’da olacak.
Geçen haftanın en ilginç konuğu şüphesiz İsrail’in Türkiye Büyükelçisi Pinhas Avivi idi.
Bir dizi ziyaret ve sema gösterisi izlemek için Konya’ya gelen Avivi’ye Konya protokolün ilgi gösterdiği söylenemez. Bu ziyaretlerde kayda değer açıklamalardan biri KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez’den geldi. Üzülmez “Biz ne kadar sinagog bombalamalarında insanların ölmesine karşı isek, kadın ve çocukların üzerine bomba atılmasına da karşıyız” diyerek büyükelçisin savunma merkezli saldırı açıklamalarına cevap verdi.
“Sevgi ve hoşgörünün başkentine hoş geldiniz” ifadeleriyle Avivi’yi karşılayan Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir ise beklemediği bir cevap aldı. “Biz Konya’yı son günlerde tepki merkezi olarak görüyoruz diyen Büyükelçi Avivi’nin bu sözlerine Sefa Özdemir’in çıkışı gecikmedi. “ Tepki görmek istemiyorsanız, o zaman sizde çocuk, kadın öldürmeyin, sivilleri vurmayın”.
Konya’da en son temmuz ayı içinde İsrail’le ilgili bir tepki mitingi düzenlenmiş, o mitingde önceki yıllarla kıyaslanmayacak sönüklükte geçmişti. Hatta o günlerde yazdığım bir yazıda “Konya ise uzun zamandır bu tür toplu yapılan tepkilere, kendinden beklenen dirilikte karşılık veremiyor. Sebepleri sosyaldir, siyasaldır bilemem; ama Konya sesini Telaviv’e duyuramadı ya ben ona bakarım.” demiştim. Bir şeyde yanılmışım Konya sesini Telaviv’e duyurmuş. Öyle olmasa büyükelçi ayağının tozuyla ne bu Lübnan’a Filistin’e Konya’dan destek diye sorar mı? Başkan Özdemir’in cevabı onu biraz geri adıma zorlasa da Avivi niyetini net olarak ortaya koydu.
Basın toplantısı sonrası özel bir görüşme yaptığımız Avivi’nin söylediklerinden çıkarılabilecek pek çok sonuç var. Bir kere dünya kamuoyu nezdinde yanlış olduğu apaçık ortada olan konularda bile ısrarla bunun doğruluğunu savunuyorlar. Karşısındakini ikna etmek için her türlü argümanı sunmaktan çekinmiyorlar. Neyse ki bizim bu konularda biraz İbrahim Karagül okumuşluğumuz var. Sorduğumuz kritik soruların pek çoğu cevapsız kalsa da cevap tarzı bile bir bakış olabiliyor çoğu zaman.
Öncelikle Lübnan’a saldırının nasıl bir açıklaması var? Bir kaç gün içinde kaçırılan askerlerinizi alacaktınız, havaalanı vurmak ne anlama geliyor? Sorularımıza, uzun bir tarihi açıklama yaptı Avivi. Doğrusu bunları anlatırken Avivi’nin Konya’ya bilinçli geldiğini, kendileriyle ilgili oluşan tepkileri kırmak için özel eğitildiklerini düşündüm. Haksız da sayılmam. Çünkü basın toplantısında ısrarla her şeyi ama her şeyi sorabilirsiniz diye bir ekleme yapmıştı.
Sorulan ilk soruda, uzun bir polemik yaşayacağımız anlaşılınca bende çok daha net cevap isteyen sorulara geçtim. Tavır gene değişmedi. Ancak benim için sorduğum sorulara tam cevap alamamak artık önem arz etmiyordu, genel bir bakış açısı öğrenmek iyi oldu. Bölgede İran’ın çok önemli bir tehdit olarak görülmesi bilinen bir kanaatti zaten.Bu tehdidin diğer Arap ülkeleri içinde geçerli olduğu tezi de, sadece liderlerle sınırlıydı.Yani Arap halklarının İsrail’i sevdikleri düşünülebilir mi?
En önemlisi ise İsrail, İslam dünyasında Şii-Sünni ayrımını sonuna kadar istiyor bunun için her şeyi yapabilir. Bunun önüne geçmekte İslam âlimlerinin işi. Bu konuda dünkü yazısında Hakan Albayrak’a kulak vermek gerek. Bu vesile ile O’na da aramıza hoş geldin diyoruz. “Cemaat-i İslami lideri Fethi Yeken de, beraberce Cuma namazı kılmak için Beyrut caddelerini dolduran yüzbinlerce Şii ve Sünni'ye okuduğu hutbede birbirinden güzel mesajlar verdi:
“Ey Lübnanlılar! Sünniler! Şiiler! Dürziler! Hıristiyanlar! Sakın bölünmeyin! Fitneye ve parçalanmaya karşı durun! Şeytanın ayaklarının dibine düşmeyin! Peygamberimize kulak verin: Fitne uykudadır. Allah onu uyandırana, yakana ve körükleyene lanet etsin!... ABD siyaseti Lübnan'a el atmıştır, ancak Lübnan bu eli kesecektir. Lübnan, Yeni Ortadoğu Projesi'nin mezarı olacaktır!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi