
Taner Aydın
IMFye gerek yok batmayız?
Yayınlanma:
2001 krizinden, IMF’den alınan paralar ve bankacılık sektörünün yeniden gözden geçirilerek batan banka sahiplerinin peşine TMSF’ yi takıp, kalan sağlarla üretip, satıp ihracat yaparak 8 yılda çıkıldı.
Bu sefer ki kriz 100 yılda bir olan cinsten,
Tüm ekonomistler yıllarca 1929 ekonomik bunalımının temel nedeninin, sıkışan ekonomiye devletin para aktarmaması olduğunu yıllarca üniversitelerde iktisat derslerinde hepimize okuttu durdu.
Bu nedenle başta ABD bu hataya tekrar düşmeyelim diyerek,
Tarihte görülmedik banka kurtarmaları başta ABD olmak üzere ve Avrupa ülkeleri yapmakta.
Reel sektöre yönelik sübvanselerde var.
Peki, Türkiye krizin neresinde…
Daha henüz kriz Türkiye’yi vurmadı.
Daralan dış pazar mutlaka bizim ihracatımızı da düşürür, yüksek kur nedeniyle ithalat kesilir, ama disiplin altındaki ekonomi en az hasarla bu krizi aşar, uzmanların genel eğilimi bu yönde.
Ama
İki nokta üst üste:
Batmayız diyenler
Birinci eğilim IMF ile yeniden illaki masaya oturmaya gerek yok krizden çıkarız.
İkinci eğilim illaki oturmak zorundayız.
Ben ilk taraftayım IMF ile masaya oturmaya gerek yok.
Ekonomi kırılganlığı eskisi kadar değil.
Merkez bankasının kasasında para var.
Bankalar açık pozisyonu çok fazla değil.
Reel sektörde sıkışanlar batarsa batar. Ama batan çok olmaz.
İşsizlik ve orta vade bir bunalım illaki olacak.
2010 doğru kriz tansiyonu düşer, 2012 gibi yeniden ekonomi düzlükte olur.
Batarız, ölürüz, biteriz diyenler!
İkinci tarafta olanlara göre ise 2009 yılında Türkiye ekonomisinin 25 milyar dolarlık bir dış cari açık vermesi bekleniyor.
Öte yandan 2009 yılında 40 milyar dolarlık daha önceki hükümetlerin almış olduğu ve ödeme vadesi gelmiş, dış borç ödemesi var.
Bu ekonomiyi çökertebilir.
Bu açık 40 milyar dolar nereden nasıl bulunur.
Hükümet önlem olarak yurtdışında parası olanlara bu parayı getir adres sormayayım derse ne kadar gelir.
30 milyar dolar. Gelse iyi. Gelir mi?
Körfezden yabancı kaynak yatırımı olabilir mi,
Kim bilir,
2B yasası olarak bilinen orman vasfını yitirmiş arazilerin devlet tarafından satışından beklenen 20 milyar dolar gelir mi, yanıtı çok zor.
O zaman,
Sıcak paranın babası IMF’ye gidilebilir.
Düze çıkılacak para istenir…
IMF’de beklide şuan itibari ile kredibilite referansı en yüksek ülke Türkiye’dir.
Böylece 2009 ve 2010 rahat geçer.
Bence bu iki yıl, Türkiye’nin geleceğini en az 2018 kadar ipotek altına alır.
Yiğit düştüğü yerden ayağa kalkar,
Türkiye krizlere alışık bir ülke, büzülse de 2001–2005 arası kadar sıkışmaz.
Krize bu sefer eskisi kadar hazırsızlık yakalanmadık,
Ben ihracat kapısına hala güveniyorum.
Tedavi yolu IMF olmamalıdır.
Bu sefer ki kriz 100 yılda bir olan cinsten,
Tüm ekonomistler yıllarca 1929 ekonomik bunalımının temel nedeninin, sıkışan ekonomiye devletin para aktarmaması olduğunu yıllarca üniversitelerde iktisat derslerinde hepimize okuttu durdu.
Bu nedenle başta ABD bu hataya tekrar düşmeyelim diyerek,
Tarihte görülmedik banka kurtarmaları başta ABD olmak üzere ve Avrupa ülkeleri yapmakta.
Reel sektöre yönelik sübvanselerde var.
Peki, Türkiye krizin neresinde…
Daha henüz kriz Türkiye’yi vurmadı.
Daralan dış pazar mutlaka bizim ihracatımızı da düşürür, yüksek kur nedeniyle ithalat kesilir, ama disiplin altındaki ekonomi en az hasarla bu krizi aşar, uzmanların genel eğilimi bu yönde.
Ama
İki nokta üst üste:
Batmayız diyenler
Birinci eğilim IMF ile yeniden illaki masaya oturmaya gerek yok krizden çıkarız.
İkinci eğilim illaki oturmak zorundayız.
Ben ilk taraftayım IMF ile masaya oturmaya gerek yok.
Ekonomi kırılganlığı eskisi kadar değil.
Merkez bankasının kasasında para var.
Bankalar açık pozisyonu çok fazla değil.
Reel sektörde sıkışanlar batarsa batar. Ama batan çok olmaz.
İşsizlik ve orta vade bir bunalım illaki olacak.
2010 doğru kriz tansiyonu düşer, 2012 gibi yeniden ekonomi düzlükte olur.
Batarız, ölürüz, biteriz diyenler!
İkinci tarafta olanlara göre ise 2009 yılında Türkiye ekonomisinin 25 milyar dolarlık bir dış cari açık vermesi bekleniyor.
Öte yandan 2009 yılında 40 milyar dolarlık daha önceki hükümetlerin almış olduğu ve ödeme vadesi gelmiş, dış borç ödemesi var.
Bu ekonomiyi çökertebilir.
Bu açık 40 milyar dolar nereden nasıl bulunur.
Hükümet önlem olarak yurtdışında parası olanlara bu parayı getir adres sormayayım derse ne kadar gelir.
30 milyar dolar. Gelse iyi. Gelir mi?
Körfezden yabancı kaynak yatırımı olabilir mi,
Kim bilir,
2B yasası olarak bilinen orman vasfını yitirmiş arazilerin devlet tarafından satışından beklenen 20 milyar dolar gelir mi, yanıtı çok zor.
O zaman,
Sıcak paranın babası IMF’ye gidilebilir.
Düze çıkılacak para istenir…
IMF’de beklide şuan itibari ile kredibilite referansı en yüksek ülke Türkiye’dir.
Böylece 2009 ve 2010 rahat geçer.
Bence bu iki yıl, Türkiye’nin geleceğini en az 2018 kadar ipotek altına alır.
Yiğit düştüğü yerden ayağa kalkar,
Türkiye krizlere alışık bir ülke, büzülse de 2001–2005 arası kadar sıkışmaz.
Krize bu sefer eskisi kadar hazırsızlık yakalanmadık,
Ben ihracat kapısına hala güveniyorum.
Tedavi yolu IMF olmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.