Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Gelen gideni neden aratmadı?

Gergin bir haftanın güzel haberlerini paylaşmak isterdim aslında. Pazartesi akşam saatlerinde Danıştayın katsayı ile ilgili verdiği yürütmeyi bir kez daha durdurma kararı hukuk açısından çok tartışılacaktır. Zaten Danıştay’ın verdiği kararlar çok uzun zamandır tartışılıyor.

Danıştay’ın kararına ilk tepkiler gelmeye başladı ve tepkiler çığ gibi büyüyor. YÖK yeni bir çözüm yolu ile meslek lisesi mezunlarını büyük mağduriyetten mutlaka kurtaracaktır. Toplumun tümü bu hukuk garabetinin bitmesi ve ülke evlatlarının sınavlarda eşit yarışa başlamasını bekliyor. Dünyada eşi olmayan bu kararın Türkiye’de yüksek öğretimin tek sorumlusu YÖK’e rağmen verilmesi de inanılmaz bir durum.

Türkiye için, ciddi bir dönüşümün startı verilmişken, bundan geri dönüş olmadığını artık herkesin bilmesi gerekiyor. Bu ülke artık 1980 Anayasası ile yönetilemiyor, toplumun tüm temsilcilerin katılımı ile sivil bir anayasaya geçiş artık mecburi. Bekleyecek vakit, geçirilecek zaman yok.

Tüm kurumların asıl işlerine bakmaları ve üzerlerine vazife olmayan başka işlere bulaşmamaları da Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir dönüm noktası.

Daha güzel haberleri şimdi paylaşabiliriz.

Cuma gecesi 17. genel kurulunu yapan MÜSİAD Konya Şubesinde görmek isteyenler için oldukça önemli mesajlar ve görüntüler vardı.

 Şube Başkanlığına devam eden Aslan Korkmaz’ın o geceki en önemli cümlesini aktarayım size; “Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 için hedeflenen, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimizi yerine getirmemiz için gerekli olan Kamu yönetimi reformunun, yargı reformunun, eğitim reformunun ve en önemlisi de sivil ve özgürlükçü yeni bir Anayasa’nın bir an önce hayata geçirilmesi lazımdır.”

Evet, Türkiye bundan sonra kabına sığmayan bir ülke olacaktır. Ekonomik olarak büyümenin yolu, halkına güvenmek ve herkesi kapsayan özgürlükçü bir anayasa yapmaktır. Bundan sonra siyasilerden talebimiz bu olsun.

O gece Konya’nın en önemli yüzleri oradaydı. Kendilerini evlerinde hissedecekleri bir yerdi hiç kuşkusuz orası…

Açıkçası o gece konuşan herkes hem MÜSİAD’ın Konya’ya ve ülkeye sağladığı katkıya vurgu yaparken, hem de Türkiye’nin birlik beraberliğine işaret ediyorlardı. Uzun zamandır özlenen bir tablo olduğunu itiraf etmeliyim.

Saadet Partisi İl Başkanı Veli Tolu’da MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal’da, Ak Parti Milletvekili Sami Güçlü’de paralel yorumlar yaptılar. Konya’nın nerdeyse tümünü temsil eden bu partiler bir arada, zaten nerede böyle rahat mesaj verebilirler ki…

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek “Konya’da MÜSİAD Başkanları 5 dönemdir çalışıyor, Konya’nın sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına katkı sağlıyor ve gelen gideni aratmıyor.” Diyerek güzel bir tarif yapmış oldu.

 Konya Valisi A. Nezih Doğan’da seyrettiği nostalji filminden etkilenmiş olmalı ki MÜSİAD’ın bu kadar üretken olduğunu bilmediğini itiraf etti.

 MÜSİAD Genel Başkan Vekili Hasan Büyükdede ise Konya Sanayisine atıf yaparak “İstanbul firmalar bir sanayi ürünü alırken, Konya’dan teklif almadan karar vermezler. Çünkü Konya sanayide her şeyi en ucuza üretebilir” söylemi sanayicilerin göğüslerini kabarttı. Bence hakları da.

O gece verilen en önemli ödüllerden biri kabul etmek gerek ki, uluslar arası temsil ödülleriydi. Çünkü Konya’yı dışa açmak konusunda, fahri konsolosluk alıp, Konya’ya farklı bir vizyon kazandıran; Recep Konuk, Ercan Uslu ve A.Ziya Gündüz’ün çabaları alkışı hak ediyor. Bu önemli ayrıntıyı görebilen MÜSİAD’ da alkışı hak ediyor.

Ayrıca bu yeni dönemde, kriz ortamında kurumuna 50 yeni üye kazandıran Aslan Korkmaz’da alkışlanmalı.

Kim ne derse desin Konya üretken bir yerdir. Sağduyulu ve hayata pozitif bakan kişilerin Konya’da geleceği vardır.Zaten Konya da böyle bir yerdir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi