DERSİMİZ DERSİM

 

Siyasetçilerimizin şu günlerde tek konuştuğu konu Dersim.

Meclisin gündemi de neredeyse Dersim ile açılıyor, dersim ile kapanıyor.

Siyasetçilerimiz ikiye bölünmüş her kafadan bir ses çıkıyor.

Restleşmeler, ağır ifadeler, ağır abilerin ağzından çıkıyor.

Sizce ne oluyor dersiniz?

Yedi dönem Tunceli’den(Dersim) milletvekili olan Kamer Genç bile bu güne kadar yedi defa dahi olsa mecliste Dersimi gündem yapmamışken şimdi ne oluyor?

Ne değişti?

Aslına bakarsanız Dersimle alakalı hiçbir şey değişmedi.

Çünkü geçmiş tarihin değişmesi mümkün değil.

Bu gün olan ise şu:

Türkiye Cumhuriyeti halklarıyla beraber demokratikleşiyor.

Eski solcular Komünistler, Faşistler ve Milliyetçiler ile Muhafazakarlarımızda bu duruma ayak uydurmaya çalışıyor.

Ama bazen karşımıza öyle konular çıkıyor ki, anlamak mümkün değil.

Hani, bir ilk okul çocuğuna bilemediği bir şey sorulduğunda verdiği cevap gibi.

Soruyu bilemeyen çocuk, ya ben o derste yoktum der, ya da biz o konuyu görmedik.

Şimdi milletvekili olmuş okumuş arkadaşların kavgası da aslında bu.

Problem, derslerine iyi çalışmadıkları, ya da yalan yanlış bilgilerle bu kürsülere kadar gelmiş olmaları.

Şimdi lütfen sınıflara girelim ve sessizce yerlerimize oturalım.

İlk dersimiz,  DERSİM:

Dersim de ne olmuş?

1937 Yıllarıydı, Şimdiki adıyla Tunceli olan Dersim bölgesinde Kürt vatandaşlarımız yaşıyordu.

Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulmuş Devlet olabilmek için Mücadele veriliyordu.

Yokluk ve yoksulluk diz boyu idi.

Cumhuriyet in kuruluşu ile beraber  bazı devrimler de yapılmaya başlanmıştı.

Hilafetin kaldırılması, şapka devrimi, Harf devrimi  v.b. gibi.

Bazı Anadolu insanı ise İster hala padişaha bağlılıktan deyin, İster dini sebeplerden deyin, İsterse milli sebeplerden deyin, isterse doğu bölgelerine has, köy ağalığı meselesinden  deyin  bu yapılan devrimlere karşı veya memleketin zor zamanlarını fırsata dönüştürmek için ayaklananlar, isyan edenler oldu.

Bunun karşılığında yeni Cumhuriyet yüzlerce kelle aldı.

Bazı bölgelerde sokağa çıkılamaz hale geldi.

Özellikle de din konusunda baskılar son derece yoğun hissedilmeye başlanmıştı, Dersimde bunlardan nasibini aldı.

Bu arada Dersimde bir seyit Rıza çıktı ve halkıda yönlendirerek İsyan bayrağı açtı.

Tabi sonuç çok kötü oldu.

Binlerce insan hayatını kaybetti, vuruldu, yakıldı, yıkıldı, sürgün edildi. Daha olmadı havadan bombalandı.

Kimsesiz kalan bazı çocuklar bakılmak üzere imkanı olan ailelere evlatlık verildi. Ve hepsi birer Cumhuriyet neferi olarak yetiştirildi. Bu durumu 10. Yıl marşı aşağıdaki mısralarda şöyle anlatır.

“Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;

On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan;”

Seyit rıza ise 90 yaşında idi, yaşından dolayı idam edilemezdi, Ama onunda kolayı bulundu Seyit Rızanın yaşı küçültüldü ve idam edildi.

İlk kadın  Pilotumuz,  Atatürk’ün manevi kızı Sabiha gökçen, bu bombardımanları yapan pilotlardan birisiydi. Şimdilerde bir hava alanımızın adı Sabiha Gökçen.

Daha sonra:

Hayatta kalan Dersim çocuklarını toparlayıp başka ailelere evlatlık veren ve onları kendi tarihlerine karşı, on yılda on beş milyon genç yetiştirdik yalanlarıyla büyüten cumhuriyet, şimdi o çocukların “Benim Annem, babam, ailem nerede”? sorusuyla karşılaşınca şaşırdı.

İşin en garip olan tarafı ise “Benim aileme ne oldu”? diye soranların çoğunluğu zor hayat şartlarıyla yetişmiş olanlar.

Rahat ve iyi eğitim görmüş(!) olan Dersimli çocuklar ise hala devrimci.

Daha önceleri Kemal Kılıçdaroğlu için övgüler düzen, Bir dönem kanal7 de muhafazakar görüntü çizen Şimdilerde ise kendi köşesinde ben de döndüm diyerek, yeni bir mahalleye taşındığını anlatan Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan şimdilerde bir yazısında CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun beş yanlışını sıralamış ve demiş ki;

“Tavır alması gerektiği yerlerde süper tavırsızlık sergiliyor,

Ve değişen Türkiye’ye ayak uyduramaması..”

Sonuçta Kemal beyin dün dediği bugünkünü tutmuyor.

Kimin tutuyor ki, Kemal beyin bir dediği bir dediğine tutsun.

Daha dün şapka giymiyor diye yüzlerce kişinin kellesini alan mahkemeler, nedense bugün mecliste şapkasız oturan milletvekillerine dokunmuyor.

Sadece Dersim değil pek çok konuda dahi senin Anayasan ikiyüzlülük yaparsa ,

Cumhuriyet tarihin iki yüzlülük yaparsa

İlk okuldan başlayıp üniversite bitimine kadar Atatürk ve inkılapları anlatan öğretmenlerin ikiyüzlülük yaparsa,

CHP lideri Kemal beye ikiyüzlü iması yapmak biraz haksızlık değil mi?

Tek suçlu Kemal bey mi?

Yıllardır savunduğu doğrularına bir kalemde çizik çekmek kolay mı?

Bu gün bir Atatürk sevdalısının, Benim ailem, Atatürk’ün bilgisi dahilinde Onun manevi kızı tarafından bombalanarak yok edildi demesi kolay mı?

Hele, hele Atatürk’ün partisi olan CHP’ye genel başkanı olmuşken?

Bu arada zil çaldı sanırım.

İyi dersler..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Demirayak Arşivi