Nerden çıktı bu cenaze namazı? Aslında gündemimiz tümüyle bu. Her insan mutlaka öleceğine göre, onun cenaze namazını da mutlaka kılınacak. O zaman bu namazı kıldıracak birinin de olması gerekir. Bu namazı da en uygun bir imam kıldırır. Böylece cenaze namazını kıldıracak imamların önemine ulaşabiliriz.
İşin şakası bir tarafa, bir dönenim siyasi temel sloganı buydu. İmam hatipliler sadece cenaze namazı kıldırmak için vardılar. Bu kadar imam hatibe ne gerek vardı? Bu söylemle kaç yıl geçti acaba? Şimdi bu cenaze namazı kavramını bilerek yazdım. Ülkenin büyük bir bölümüne eğitimini kahırlı hale getirenlerin cenaze namazları nasıl olacak ki?
Önce ülkenin yeni ve eski eğitim sistemine bir bakalım. Sonra da cenaze namazlarına.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATO'da düzenlenen 2 bin 817 İş ve Meslek Danışmanı atama töreninde yaptığı konuşmasında bu konuyla ilgili kesin bilgiler verdi. Hemen o sözlere bir kulak verelim;
“Biz 2023'ü hedeflerken onlar 1940'ı hedefliyor. Tek tip robotlar yetiştirmek isteyen eğitim sistemi vardı. Resmi okullarda dini öğrenmek isteyenler için yasaklıydı. Bu 1940 model zihniyet 2000'li yıllarda da kendini gösterdi.
Bunlar ilkokulu, liseyi bir kışla gibi görüyorlar. Bunlar ellerine imkan geçseydi, üniversite öğrencilerine ilkokul kıyafeti giydirip tek tip insan yetiştirirdiler. Ama bunlara milletimiz izin vermedi. Cuma günü çıkan yasa ile statüko kaybetmiştir. Ülkemiz 1940'lı yıllardan kurtulmuş önünü 2023'e çevirmiştir.
Bunların eğitim sisteminde katsayı formülü ile meslek lisesini bitiren öğrenciye sen tornacısın tornacı kal, seni hakim yapmayız avukat yapmayız diyor. Aynı soruyu yapıyor aynı cevabı veriyor ama sonuç farklı. İşte bunlar bir avuç İmam Hatipli öğrencinin önünü kesmek için bunlar meslek liselerinin de önünü kestiler”
Birkaç haftadır ısrarla bu konuya değiniyorum. Çünkü Türkiye’nin çözmesi gereken en büyük problemlerden biri maalesef şuan için eğitim.
Bu konuda en önemli gelişme ortaokul ve liselerde seçmeli ders paketleri içinde yer alan Kuran’ı Kerim ve Siyer dersleri. Bu seçmeli imkanı ile herkes tercihinde serbest olacak. Böylece Türkiye’nin okullarda din konusunda nasıl bir tutum izlediğini iki yıl içinde hep beraber göreceğiz. Bunu iyimser bir temenni olarak algılayabilirsiniz. Ancak yaşanan gelişmeler ve dünyanın iletişim araçları üzerinden çocuklarımıza dayattığı gerçekler, ahlaki ve kültürel değerlere bütün okullarda sahip çıkmayı mecbur kılıyor.
Hal böyle olunca kaliteli eğitimin yanında, ahlaklı yetişen çocuklarımızda her birimizin temennisi oluyor. Yeni eğitim sistemine birazda böyle bakmak lazım. Çünkü geçtiğimiz 15 yılda çok büyük yaralar almış eğitim sistemine acil müdahale kaçınılmaz görünüyor.
Cenaze namazına dönecek olursak. Bu, toplum değerlerini yok sayan ve bir nesli beceriksiz, başarısız ve umutsuz kılan sistemi getirenlerin cenaze namazları nasıl olacak acaba? Malum cenaze namazına çok katılım ve helallik unsurları esastır. Sizce o dönem bunu çıkaranlara sevgi ve ilgi ne kadar olur?
Hayatı insanların çoğunluğunun rızasını alarak yaşamak gerekir. Yanlış işler mutlaka döner, hesabı da er ya da geç görülür. Türkiye’de bu yeni eğitim sisteminin her kesim için hayırlı olması, başarılı, ahlaklı ve cesur gençler yetiştirmesi ana temennimiz olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.