Tarih 22 Eylül BM Genel Kurulu
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan BM Genel Kurulunda tüm dünyanın merakla beklediği o tarihi konuşmayı yaptı.
Özellikle şimdiye dek ezilmiş, hiçbir uluslararası platformda haklarını alamamış milletlerin yüreğine cesaret veren o konuşmadan çok önemli birkaç cümle.
*Açık söylemek zorundaydım ki, Birleşmiş Milletler bugün insanlığın umutlarını insanlığın geleceğini tehdit eden korkulara galip kılacak bir liderlik sergileyemiyor.
*BM’nin ve uluslar arası toplumun acil sorunlar karşısında ne büyük acz içinde olduğunu geçtiğimiz ay Somali’de bizzat gördüm. Bir lokma ekmek ve bir damla su ihtiyacı karşılanmadığı için on binlerce çocuğun öldüğü “Somali faciası” uluslararası toplum için yüz karasıdır.
*Bugünkü Somali gerçeği, Afrika’yı yüzyıllarca hegemonyası altında tutan sömürgeci zihniyetin açtığı derin yaraları da ortaya çıkarmıştır.
*Bizim açımızdan Birleşmiş Milletler, kaba kuvvet ve zulüm yerine, uluslararası hak ve adaleti; çatışmayı değil barışı, basit çıkar ve denge arayışlarını değil, insanlık vicdanını hakim kılmaya çalışması gereken bir idealin adıdır.
*Bu idealin gerçekleşmesinin önündeki en büyük engel ise, yarım asrı aşkın süredir devam eden Arap-İsrail ihtilafıdır. Bu sorunun halen çözülememesi, aksine her defasında hak ve hukukun siyasi dengeler uğruna heba edilmesi uluslararası adalet duygusuna vurulan en büyük darbedir.
Tarih 23 Eylül Gecesi
Konya Üniversitesi Rektör Yardımcısı, dış politika analisti Prof. Dr Birol Akgün, MÜSİAD da Türkiye’nin yeni dönemin yükselen gücü olduğunu, bunu Amerika’nın çok önceden fark ettiğini, AB’nin ise bu durumu yeni gördüğüne işaret ederek; “Dünyada hiçbir güç kalıcı değildir. Batı 250 yıllık hegomonik sürecini tamamlamak üzere. Tüm stratejisiler yeni dönemin merkezinde Türkiye’yi görüyor. Bu bağlamda Akdeniz’deki sondaj gerginliği, çok önemli sonuçlar doğuracak önemdedir.Türkiye’nin belirleyici olacağını biliyorlar ama istemiyorlar.”
Tarih 24 Eylül Öğleden sonra
Tarih bilimci Prof.Dr. Mustafa Demirci TYB’de yaptığı konuşmada “Başbakan Erdoğan’ın BM Genel kurulunda yaptığı konuşmanın, Osmanlı’dan sonra İslam dünyasının en etkili cümleleri olarak tarif etti. Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekilmesinden sonra Batıya karşı edilgen olan İslam ülkelerinin, yeniden gerçek duruşlarını göstermeleri, bakımından bu konuşma çok önemlidir” dedi.
Tarih 24 Eylül Akşam saatleri
Bir grup terörist Siirt’in Pervari ilçesi Belenoluk Köyü Jandarma karakoluna ağır silahlarla saldırıyorlar. Saldırı planı, uygulaması, köy öğretmenlerini rehin alınması tam bir hainlik. Altı asker şehit oldu o saldırıda. İçlerinde Konyalı Halil İbrahim Türkmen’de var. Nişanlı ve evlenme hayalleri vardı H.İbrahim’in.
Tarih 26 Eylül Öğle Namazı sonrası
Halil İbrahim Türkmen’in cenaze namazı Konya’da kılındı. 10 binler cenazede. Kız kardeşleri ağabeylerinin ardından gözyaşı dökerek “Komutanlara söyleyin askerleri öldürtmesinler, Ağabeyimi böyle al bayraklara mı sarıp gönderecektiniz” sözleri hıçkırıklarla karışık yankı buluyor.
Bir haftadan daha az bir süreçte gelişti bu saydığım hadiseler. Yeni dünya düzeninde Türkiye, kurulacak senaryonun bir parçası olmak istemediği için bunlar başına geliyor. Özellikle bazı önemli yazarlara göre ise maalesef terör olayları daha da tırmanacak. Gerekçe belli. Dünyanın yeni düzenine kafa tutan olup, kendine verilen role göre oyun oynamamak. Artık terör olaylarına böyle bakmamız gerekiyor.Acaba hangi devletin ayağına bastık, keyfini kaçırdık ki acılarını Halil İbrahim gibi garip, masum, suçsuz insanlardan çıkarıyorlar. İşte burada, bu kirli oyuna dur diyecek Güneydoğu insanında söz. Evet söz o insanlarda. Bakalım onlar bu olup bitenleri gerçekten anlayıp, tavır koyabilecekler mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.