Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Bizim mahallenin takımı

Türkiye birkaç haftadır, iki garip tartışma yaşıyor. Biri Türkiye’nin hangi ülkeye benzeyeceği ki çoğunlukla Malezya gündem oluşturmakta. Diğeri de “mahalle baskısı”. Konu mahalle olunca, hemencecik mahalle takımları da kuruluverdi.

Önce ikinci cumhuriyetçiler bir takım kurdu, sonra birinci cumhuriyetçiler ve ulusalcılar takımları saha ya çıktı, son olarak ta İslamcıların bir takımı gazete köşelerinde yerini aldı.

Bakınca görüyorsunuz İslamcıların ilk on biri baya sağlam, kadro şöyle: Kalede Abdurrahman Dilipak. Savunmada; Mustafa Kaplan, M. Şevket Eygi, Ali Bulaç, Ali Karahasanoğlu. Orta alanda Mustafa Özcan, İbrahim Karagül, Sami Hocaoğlu, Hasan Karakaya. İleride ise Fehmi Koru ve Ahmet Taşgetiren.

Geçtiğimiz perşembe günü İslamcıların ilk on birini yazan İbrahim Karagül’ü okuyunca hemen telefona sarıldım. Karagül’e “hayırlı olsun ilk on birde yer bulmuşsun hatta sana “Hagi” pozisyonunda 10 numaralı formayı vermişler. Var mısınız bizim mahalleyle bir maça” dedim. O’da hiç düşünmeden tabi, Konya ile bir maç yapalım hemen deyiverdi.

O, Konya ile bir maç yapalım dedi ama, olmayan bir takımla nasıl maç yapılır onu düşünmeye başladım. Sonra yavaş yavaş kafamda bir takım kurmaya başladım. İnanın perşembeden beri Konya’dan iyi bir takım kurmaya çalışıyorum. Çok zorlandım. Sonunda başardım ve Konya’nın ilk on birini netleştirdim.

İşte Konya’nın ilk on biri; Adem Esen, Mustafa Kabakçı, Orhan Erdem, Ali Öztürk, Refik Tuzcuoğlu, Tahir Büyükhelvacıgil,Hüseyin Üzülmez, Kerim Özkul, Tahir Akyürek Hasan Angı, Sami Güçlü.

Görüldüğü gibi kalede Adem Esen var. Uzun boyu, hızlı refleksleri ile Adem Esen, yan ortalar ve karşıdan atılan şutlarda çok iyi. Hem bu sıra ard arda kitapları çıkıyor. Futbolun teknik açılımını da yakında yazmasını bekleyebiliriz.

Konya takımının savunma bloğu çok iyi. Göbekte Orhan Erdem ve Ali Öztürk var. Orhan Erdem zaten yılların tecrübeli ismi. Şimdi ayrıca “idari amir” oldu. Sahada arkadaşlarını da iyi idare ediyor.Topu oyuna iyi sokuyor.

Yanında Ali Öztürk, O’da iyi savunmacı. Top geçer adam geçmez türünden. Zaten ağır ceza işlerine baktığı için az hata yapıyor. Ben diyeyim “Song”, siz söyleyin “Dietta”. Bu iki isim biliyorsunuz genelde formaları dışarıda oynuyorlar. Tabi Ali Öztürk’ün bu giyim kuşam işlerinde bu iki futbolcuya benzememesi lazım. Yoksa hakem hemen sarı kartını gösterir.

Savunmanın sağında Mustafa Kabakçı var. Kabakçı “Sol”dan gelenleri kontrol ediyor. Son Azerbaycan ziyaretini buna yormamız gerekmez tabi. Cumartesi günü verdiği iftarda Gazeteciler Cemiyet başkanını sağına oturtması bundan. Mustafa Kabakçı gazetecilerden en emin vekil. Refik Tuzcuoğlu ise sol kanadın dinamosu. Yorulmak nedir bilmiyor. Gidiyor geliyor, açık kapatıyor, orta yapıyor, top çalıyor, rakibi bozuyor, kademe yapıyor, her şey var anlayacağınız.

Orta dörtlü ise Konya takımının bel kemiği, her şeyi. Tahir Akyürek, takımın maestrosu. Oyun kurucusu, beyni. Geçmiş tecrübelerini, gelecek ufkuyla birleştirince ortaya iyi bir oyuncu çıkıyor. Alex gibi derin pasları Lincoln gibi uzaktan sert şutları var. Futbol zekâsı da siyasi zekâsı gibi iyi düzeyde. Her hocanın takımında görmek istediği bir oyuncu. Forvete yakın oynamasıyla çok da gol atıyor.

Savunmanın önünde toparlayıcı rolde Tahir Büyükhelvacıgil var. Tam bir “çapa”. Bakıyorsunuz savunmadan top çıkarıyor, rakip eksiltiyor, hücuma destek veriyor. Karınca gibi çok çalışıyor. Yorulmak nedir bilmiyor. Rıdvan Dilmen’e göre böyle oyuncuları olmayan takımlar başarılı olamıyor. Temiz ve gösterişsiz iş yapıyor. Şimdilerde Mehmet olan Marco Aurello ve Linderoth tam tarzı.

Ortanın solunda Hüseyin Üzülmez görevde. Forvete en çok orta yapan O. Çok teknik bir futbolcu. Bel kıran çalımları var. Messi gibi. Çok da kurnaz. Ne zaman ne yapacağını kimse bilemiyor. Savunması zayıf. Kabakçı ne sıkıntılar yaşıyor o kanattan gelen ataklar için. Ancak attığı klas gollere şapka çıkarılıyor.

Ortanın sağında Kerim Özkul ise tam görev adamı. Verilen işi eksiksiz yapıyor. Savunma yönü de iyi. On birin değişmez adamı.

Gelelim forvete. Aslında Konya takımının en aksayan yönü burası. Hasan Angı ve Sami Güçlü’nün geçmişte şaşalı goller attıklarını biliyoruz ama bu yıl sessizler. Bizim forvetler o kadar sessiz ki onlara “bakan” yok. Tipik Bobo Nobre ikilisi. Konya takımı gol problemini çözemezse Türkiye liginde gerilemeye devam edecek. Onun için golcülerin acele etkinliklerini artırması lazım. Neyse yeni sezon dün başladı, artık bir yükseliş bekleyebiliriz.

Tabi ilk on birin dışında yedeklerde var. En hazırı Harun Tüfekçi. Hüsnü Tuna uyum sürecini geçirdi görev bekliyor. Ahmet Büyükakkaşlar, Abdullah Çetinkaya, Muharrem Candan, Özkan Öksüz maça girdiklerinde sonucu değiştirebiliyorlar.

Ne dersiniz bu takım yukarıda ki İslamcı takıma kök söktürür mü? Nerden baksanız bu bir dostluk maçı. Sonuçta biz de iyi olan kazansın diyelim

Mevlana diyor ki: Göz yaşları merhamete delildir,yürek yanmadıkça göz yaşarmaz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi